Sadece, İlahiyat mezununa yeterlik şartı uygulaması var
Diyanet İşleri Başkanlığı 25 ağustos 2005 tarihli Resmi Gazete de yer alan kurumuna ilk defa atanacak imam hatip kuran kursu öğreticiliği ve vaizelik gibi kadrolar için yeterlilik sınavı düzenlemektedir. Bu sınav sonucu alınacak belge kpss kılavuzlarında yer alan kadrolar için yeterli eğitim şartlarıyla beraber bir şarttır. Ancak bu sınav ile ilgili değişik mülahazalarda bulunulabilinir. Bunlar;
a) Sınav kuranı kerim hitabet fıkıh akaid islam tarihi hitabet gibi konuları kapsamaktadır.ancak bu derece geniş konulara dair yeterlilik sınavı iki üç dakika kadar sürmektedir. En azından sınavın yazılı ve sözlü olarak uygulanması daha sağlıklı bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Hatta bu sınavın ÖSYM'ce de yapılabileceğini düşünmekteyim.
b) Yeterlilik uygulaması başlı başına bir eleştiri konusudur. Zira mesleki yeterlilik ve liyakat diploma ile ölçülür. Şayet diploma ile ölçülmüyorsa ilahiyat fakültesi mezunlarına verilen ilahiyatcı ünvanı ne gibi bir işleve sahiptir. Örneğin tıp fakültesi mezunları doktorluk için sağlık bakanlığınca bir yeterlilik sınavına tabi tutulamaz.aynı şey ilahiyat fakültesi de içinde geçerlidir. İlahiyat mezunu din alanında mesleki ehliyete sahip kişidir.yok bu anlamı taşımıyorsa ilahiyat fakültesi ne için kurulmuştur ve amacı nedir.
c) Bu sınav ilahiyat fakültesi mezunlarının mesleki yaşamlarına engel olmaktadır.pedogojik formasyon sebebiyle öğretmen olamayan ve olamayacak olan yeni ilahiyat mezunları için hiç bir mesleki yaşam ortamı tanınmamaktadır. Elbetteki hiç bir okul iş garantisi taşımaz ancak mesleki bir yeterlilik verilir.örneğin bir arkeoloji fakültesi mezunu iş bulamayabilir. Fakat arkeoloğ kazılarda veya müzelerde arkeolog ünvanıyla çalışma yetkisine haizdir. Ancak ilahiyat fakültesi mezunlarının hiç bir mesleki yeterliliği görülmemektedir.
Diyanet işleri başkanlığının gerçekleştirdiği bazı uygulamalarda dikkat çekicidir.
d) KPSS kılavuzlarında imam hatip lisesine verilen imam hatip kadroları ilahiyat mezunu imam hatip kadrolarından fazla olmaktadır. Bu üst okul okuyanların cezalandırılması anlamına gelmektedir.
e) Mayıs ayında kuran kurslarında vekil kadrosuyla çalışan 2500 öğretici sözleşmeye geçirilmiştir. Bu işlemde sadece bu kişilerin kpss ye girmiş olma şartına bakılmıştır. Bu metod ile puan liyakatine bakılmamıştır.. Bu kişilerin vekil iken kötü koşullar altında çalışması elbetteki kötü bir durumdu ancak bu kötü durum başka kişilerin haklarının çiğnenmesi anlamına gelmemelidir. Bu kadrolar kpss kılavuzdaki ilan edilip puan sıralamsına göre başvuranlar arasında ösym ce yapılmalıydı...
Benim bu fikirleri belirtirken amacım yalnızca bazı doğrulara birlikte düşünerek ve ulaşabileceğime olan inancım sebebiyledir. Bazı uygulamaların haklı gerekçeleri olabilir. Ancak doğru gerekçelerden yola çıkarak doğru yola da ulaşamayabiliriz.
Elbetteki liyakat sahibi, dinimizi bilen kişilerin din adamı olmasını istemeliyiz. Şayet sadece liyakata bakıyorsak ve amacımız sadece yeterli din adamları görevlendirmekse imam hatip kadrolarına başvuru şartı ilahiyat fakültesi mezunu olmak diye değiştirilebilinir. Hatta onlarda yeterlilik sınavına tabi tutulabilinir. Aynı durum kuran kursu ğreticileri içinde geçerlidir. Yeterli ilahiyat mezunu olmadığı ise gerçekci bir ifade değilidir. Ancak yeterlilik belgesine sahip ilahiyatcı diye sorumuzu yenilersek ortaya acı bir durum çıkacaktır. Bu engel de yeterlilik sınavının ösym ce yapılmasıyla aşılabilir.
Haberi yazan: Zeybek