Bakanlar Kurulu sonrası açıklama/Video

Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 16 Haziran 2014 19:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor.

"Bakanlar Kurulu'nun ana gündemi Irak'ta yaşanan gelişmelerdir. Konsolosluk personelimiz örgüt tarafından enterne edilmiş olarak beklemektedir. Bu durumun çözülmesine dair konular görüşüldü."

''ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR''

"Bu olaylar sadece Irak'ı ilgilendirmiyor. Irak'ı aşabilecek bu olaylarla ilgili arkadaşlarımız düşüncelerini ifade ettiler. 49 konsolosluk görevlimiz ve 37 şoför yurttaşımızın bir an önce ailelerine kavuşmaları ana gündem maddemizdi. Şu an iyi, hayırlı bir haber verecek değilim ama her an bunu bekliyoruz. Çalışmalarımız sürüyor. Bazen ABD, bazen BM, bazen Irak Bölgesel Yönetimi yetkilileri de dahil görüşmelerimiz sürüyor. Bu görüşmeler olumlu bir yöne doğru evrilmektedir. Halkımız şundan emin olsun, inşallah yakında bu vatandaşlarımızın sağ salim yurtlarına döndüklerini göreceğiz."

"Basından sorumlu başbakan yardımcısı olarak basına sansür getirmek değil ama bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu hepimiz artık biliyoruz, onları tahrik edebilecek açıklamalardan hepimizin sakınması gerektiğini şahsi bir hassasiyet olarak dile getirmek istiyorum. Konsolosluk görevlilerimizin nerede olduğuyla ilgili haberlerin çıkması işimizi zorlaştırabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını istiyoruz. Bizim hem konsolosluk görevlilerimizle hem de şoförlerimizle irtibatımız var. Amacımız onların sağ salim yurtlarına dönmesidir."

''KONSOLOSLUĞUMUZ IRAK HÜKÜMETİ TARAFINDAN KORUNMAMIŞTIR''

"Bakanlar Kurulu gündemimizde başka bir konu yoktu. Dışardaki temsilciliklerimiz devletimizi temsil ediyor, oradaki toprak da Türk toprağı sayılıyor. Türkiye'de böyle bir şey olsa Türkiye Hükümeti sorumlu olurdu. Bir ülke kendi ülkesinde böyle bir olay olursa orayı korumak zorundadır. Konsolosluğumuz Irak Hükümeti ve onun silahlı güçleri tarafından korunmamıştır. Korumasız bırakıldığı için böyle bir durumla karşılaştık. Bunlara karşı Maliki hükümeti ne yapar, o onların bileceği bir iş. Akla gelmeyen şeylerden birisi Iraklı silahlı güçlerin, ordu mensuplarının ortadan bir anda ortadan kaybolacağı, sayıları binlerle ifade edilen askerlerin silahlarını bırakıp kaçacağı ve konsolosluğumuzun bir anda sayıları 900 civarındaki IŞİD ile karşı karşıya kalmasıdır."

"Bu işte bize menfaat sağlayabilecek bütün unsurlarla görüşmemiz devam ediyor. Bundan halkımız emin olsun."

"Irak Türkmen Cephesi üyeleri akıllı insanlardır. Onlar Türkiye'den silahlı güç istemenin mümkün olmayacağını sizden de bizden de daha iyi bilirler. İstedikleri diğer güçlerin de IŞİD'e karşı kendileriyle birlikte hareket etmesi ve silahlanmalıdır. Bizim de Türkmen kardeşlerimizden şey aralarındaki mezhep farklılıklarını bir kenara bırakıp ortak hareket etmelidir."

''MESELE IŞİD OLMAKTAN ÇIKTI''

"Mesele IŞİD olmaktan çıkmıştır. Başbakanımızın da endişesi bu yöndedir. Mezhep savaşı olmuştur. Oradaki gruplar bunun temellerini atıyorlar."

''AK PARTİ SEÇİMİ KAZANACAKTIR''

"AK Parti Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacaktır. Ak Parti kimi aday gösterirse milletimiz onu seçecektir. İhsanoğlu'nu tanıyorum. Bir bilim adamıdır, Kahire'de doğmuştur ama aslen Yozgatlı bir aileye mensuptur. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu kapı kapı dolaştılar, binde bir oy alan partilere bile gittiler. Sonunda iki partimiz bir isim üzerinde anlaşmış gibi görünüyor. Peki ya diğer partiler? MHP'de bu şahıs ile ilgili itiraz yok ama CHP'de saygı sınırlarını da aşabilen tepkiler var. MHP tabanı bu şahsı destekleyebilir ama CHP tabanında aleyhine çalışabilecek isimler bile olacaktır. Aday olarak bu kesinleşecekse en az 20 milletvekilinin bu kişiyi aday olarak göstermesi gerekir ve kendisinin de bunu kabul etmesi gerekir. Sayın İhsanoğlu'nun bu durumdan sevinçli olduğu görülmektedir."


Toplantının ana gündemini Musul'da Türk konsolosluğuna yapılan baskın sonrası esir alınan Türk vatandaşlarının son durumu oluşturacak.

Bakanlar Kurulu Toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında saat 15.30'da başladı. Başbakanlık Resmi Konutu'nda NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirilen toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte geldi. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, makam aracı içerisinde uzun süre konuştu.

"ESİR TÜRKLERİN SON DURUMU MASADA"

Musul'da IŞİD tarafından Türk konsolosluğuna yapılan baskında esir alınan 49 Türk vatandaşının son durumu masaya yatırılacak. Bakanlar Kurulu toplantısının ana gündemini oluşturacak baskın ile ilgili son gelen bilgilerde masada olacak. Gelen istihbari bilgilerde detaylı olarak değerlendirilecek.

"AB BAKANI ÇAVUŞOĞLU SUNUM YAPACAK"

Avrupa Birliği'ne katılım süreci konusunda AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bir sunum yapacak. Türkiye-AB ilişkileri de Bakanlar Kurulu'nun gündeminde olacak.

"ÇÖZÜM SÜRECİ DE MASADA OLACAK"

Bakanlar Kurulu toplantısında, çözüm sürecine ilişkin atılacak adımlarda gündemde olacak. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm sürecinde gelinen son nokta ile ilgili Bakanlar Kurulu üyelerine bilgi verecek. Toplantıda ayrıca, doğu ve güney doğu Anadolu'da yol kapatma eylemleriyle ilgili bölgede yaşanan gelişmelerde gündemde olacak.

"ŞOFÖRLER BAŞKA BİR YERDE BAŞKA ÖRGÜT TARAFINDAN ENTERNE EDİLMİŞ DURUMDADIR"

Irak'taki gelişmelerin de Bakanlar Kurulu'nun gündeminde bulunduğunu ifade eden Arınç, "Bildiğiniz gibi 31 tır şoförümüz ve 49 konsolosluk görevlimiz belli bir süredir konsolosluktan ayrılmışlardır. Biz, onların Türkiye'ye bir an önce salimen dönmelerini arzu ediyoruz. Şoförler de başka bir yerde yine bir başka örgüt tarafından enterne edilmiş durumdadırlar, onlarla ilgili olarak da çalışmalar devam etmekte, onların da bir an önce Türkiye'ye kazandırılması için gayret sarfedilmektedir" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE SALİMEN YURTTAŞLARINI ELBETTE KURTARACAKTIR"

Irak toprakları içerisinde yaşanan bu gelişmelerde Türkiye'nin salimen yurttaşlarını elbette kurtaracağını belirten Arınç, "Ama bu durumun hükümetler arası ilişkilerimizi zedelememesi ve oradaki ekonomik çıkarlarımızın da ayrıca gözardı edilmemesi gerekmemektedir. Yaşanan gelişmeler sadece Irak'ı ilgilendirmiyor. Irak'ı aşacak bölgesel gelişmelerin ne olabileceği konusu üzerinde bazı bakanlar ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlar Kurulu'na özet sayılabilecek bilgiler sundu" dedi.

"ÇOK KAPSAMLI, ÇOK CİDDİ BİR ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ"

Arınç, "Bütün görüşmelerimizin ekseni, 49 konsolosluk görevlisinin, içlerinde küçük yavrularımız da var, kadınlar var, erkekler var, güvenlik görevlileri var, en kısa zaman içerisinde Türkiye'ye dönüşlerinin sağlanmasıdır. Yine ekmek parası peşinde koşarken bir şekilde hürriyetleri ellerinden alınan 31 şoför yurttaşımızın da bir an evvel eşlerine, ailelerine, yurtlarına dönüşün temin edilmesidir. Bu konuda şu an itibariyle hayırlı, müjdeli, başarılı bir haberi verecek noktada değilim, her an bunu bekliyoruz, bu gelişmeler konusunda Türkiye hükümeti, hükümetimiz başta başbakanımız olmak üzere bütün görevli arkadaşlarımız çok kapsamlı, çok ciddi bir çalışma içerisindendir" diye konuştu.

"HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN"

"Halkımız şundan müsterih olsun, inşallah en kısa zamanda bu yurttaşlarımızın ülkelerine döndüğünü ve kucaklaştıklarını hep birlikte göreceğiz" diye konuşan Arınç, "Ancak biraz medyadan, basından sorumlu bakan arkadaşınız olarak bu olayla bağlantılı olarak bir hassasiyeti dile getirmek istiyorum. Bu herhangi bir şekilde basınımıza sansür getirmek veya bu amaçlı bir kısıtlama getirmek düşüncesi değil. Hem bu yurttaşlarımızın hayatları ve özel durumlarıyla ilgili hem de milli bir hassasiyetten ileri gelmelidir. Bildiğiniz gibi IŞİD isimli şimdi artık çok daha yakından tanıdığınız ve yaptıklarını fotoğraflarla, sözleriyle, hareketleriyle, kılık ve kıyafetleriyle çok daha yakından görme imkanı bulduğunuz örgütle ilgili çok tahrik edici spekulatif haberler yarışına girmemiz gerekiyor. Yurttaşlarımız bunların elindeyse biz de yurttaşları onların elinden salimen alma kaygısı içindeysek tekrar ifade etmeyeceğim, ama bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu artık hepimiz biliyoruz onunla ilgili, onları tahrik edecek bir takım açıklamalardan sakınmamız gerektiğini şahsi bir hassasiyet olarak ileri sürmek istiyorum. Bir ikincisi de bu yurttaşlarımızın yani şoförlerin nerede bulunduğu bellidir ancak 49 konsolosluk görevlisini biz de biliyoruz nerede olduklarını ama bunların yerleri konusunda da basında, yazılı basında, görsel basında spekülatif haberler çıkmasının olumsuz etki yapabileceğini düşünüyorum. Orada mıdır, burada mıdırlar, onun çevresinde şunlar var, bunun çevresinde bunlar var, lütfen bunu hassaiyet olarak kabul edin işimiz zorlaşabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.

"KAÇIRILAN TÜRKLERLE İRTİBATIMIZ VAR"

Musul'da kaçırılan şoförlerle ve konsolosluk görevlileriyle irtibat halinde olduklarının altını çizen Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim hem şoförlerle hem de konsolosluk görevlileriyle şu veya bu şekilde irtibatımız var. Her an kendilerinin durumu hakkında alacak bilgimiz var. Bu bilgeler doğru bilgilerdir ama onların bir önce ülkemize salimen dönmesi için bazı konularda hassasiyete ihtiyacımız mutlaka bulunmaktadır."

"TOPTAN BİR TAHLİYEYİ KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUZ"

Irak'ta 100 bin civarında yurttaşın bulunduğunu sözlerine ekleyen Arınç, "Bunların bir kısmı Kürt bölgesindedir bir kısmı a Irak'ın içine dağılmış durumdadırlar. Bunların tahliyeleri konusunda toptan bir tahliyeyi kesinlikle düşünmüyoruz ama dönmeyi arzu edenler için de güvenli yollar, güvenli havaallarına ulaşmak için takip edecekleri mecraları Dışişleri Bakanlığımız sürekli olarak yeniliyor. Olayların başlangıcında dönüş için çok büyük bir izdiham oluşturdu. Herkes havaalanına koşma gayreti içine girdi. Buna gerek olmadığını düşündük, ikinci veya üçüncü açıklamalarla da zannediyorum sükunet buldu. Biz yolcu kapasitesi daha yüksek olan uçaklarımızı gönderiyoruz. Doluluk oranı arttı ama o yurttaşlarımızın hayati bir tehlike içerisinde şu anda bulunmadıklarını bildiğimiz için bir paniğe gerek olmadığı düşüncesi içerisindeyiz. Libya'da bir örnek yaşamıştık, geçmişte. Biliyorsunuz orası karıştığı zaman 25 bin yurttaşımızı 10 gün içinde tahliye etmiştik. Libya veya Irak örnekleri birbirinden farklı olabilir, dağınıklık bakımından, nerede bulundukları bakımından ama Türkiye isterse elindeki tüm imkanlarla yurttaşlarımızı güvenli ülkemize sevk edebilecek noktadadır ama şu anda toptan bir tahliyeyi de düşünmüyoruz. Suriye'den de zaman zaman tahliyeler olmuştu, bildiğiniz kadarıyla" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber