Davutoğlu: Gerekli talimatlar verildi

Başbakanlık'ta Ahmet Davutoğlu başkanlığında bir güvenlik toplantısı yapıldı. Toplantı sonrası açıklama yapan Davutoğlu, Kobani protestolarında yaşanan şiddet olaylarının sona erdirilmesi için yetkili birimlere gerekli talimatların verildiğini söyledi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Ekim 2014 19:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: Gerekli talimatlar verildi

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki Güvenlik Toplantısı sona erdi.

Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan ve Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, Başbakanlık Müsteşar Vekili Ergin Ergül, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Başbakanlık Başmüşaviri Ali Sarıkaya, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Kemal Ökem katıldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gündeme dair konularda açıklama yaptı.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Şiddet olaylarında 19 vatandaşımızı kaybettik. Vefat eden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devletidir. Demokratik hakları kullanma iddiasıyla kurulan bir partinin demokrasi dışı bir çağrı yapması yanlıştır.

Kimse hukuk üstünde değildir. Ülkemizin her yerinde hukuku korumak tüm siyasi partilerin görevidir. Yurtdışında çok acı olaylar yaşanıyor. Bu acılı olaylara en insani tepkiyi Türkiye verdi.

Kobani'de yaşanan olaylar yüreğimizi sızlatmıştır. Biz buradaki kardeşlerimize bağrımızı açtık. 200 bin kardeşimiz bize sığındı. Vandalizmi yapan şiddet meraklılarına sığınmadı. Şiddet olaylarını yaratanların istediği olsa bu kardeşlerimiz Türkiye'ye sığınamazdı. Kobani'den kaçanlar milletimizin aziz şevkatine sığındı.

Biz bu devleti hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz. Şiddet olaylarını yaratanların başları sıkıştığında sığınacakları yer Türkiye Cumhuriyeti devletidir. İki yüzlülüğü herkesin bırakması lazım. Kimsenin etnik kimliğine bakmadan sahip çıktık.

Sanki Kobani olayları ve Suriye olayları yeni başlamış ve Türkiye sessiz kalmış gibi Türkiye'yi itham etmek kimsenin haddi değildir. Kobani'deki Kürtlere yapılan zulmü protesto etmek için Türkiye'deki Kürtler zulüm yapmak kimsenin hakkı değildir. Gösteriler sırasında zarar gören Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıdır.

Birileri bu çifte standartlı tavrı sürdürerek Türklere, Araplara zulmederken ülkemizi eleştirmeye kalkmaları iki yüzlülüktür. Kobani zulmüne nasıl karşı çıkmışsak bu vandalizme de karşı çıkacağız. Şiddet olaylarına karşı önlemlerimizi alacağız.

Hem Türkiye'den müdahale edilmesi isteniyor. Hem de tezkereye hayır diyorlar. Hem CHP hem HDP tezkereye hayır dedi. Ne yapmamızı istiyorlar? Hedef Gezi'de yapamadıklarını yapmaksa milletimiz bunları çok iyi görüyor. Milli iradeyi sonuna kadar korumak görevimizdir. TV'de seyrettikleriniz bir ibret dersidir. İç huzurun ne kadar önemli olduğunu hepiniz görüyorsunuz.

Sakın ola ki kargaşa örtamına sürüklenmeyin. Bugünkü güvenlik toplantısına katılanlara gerekli talimat verildi. Kamu düzeni sağlanacaktır. Çözüm sürecinin arkasına saklanarak yapılan provokasyona izin verilemez.

Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban etmeyiz. Emniyet için huzur için ne gerekiyorsa yapılacak. Anlık olarak her bir olay tespit edilecek ve sorumlular hukuk karşısına çıkarılacak. Kimse hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek hesap sorulacak.

HDP'ye sesleniyorum. Siyasi parti kimliği altında huzur bozmaya kalkarsanız bunu izah edemezsiniz. Bu çağrıyı yapanlar hatalarının altında kaldılar.

Bu kirtik süreçte medyamız şiddetin yayılmasını isteyenlere imkan vermeyecek şekilde ulusal barışı koruyacak şekilde yayın yapmasını rica ediyorım."


Bu devleti ve hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz

Başbakan Davutoğlu, "Şimdi herkesin muhasebe etme vaktidir ve herkesin de bilmesi gerekir ki; biz bu devleti ve hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, güvenlik toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında, "Çözüm süreci irademizi bütün vatandaşlarımızın bir kez daha bilmesini isterim. Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban vermeyiz. Ancak, çözüm süreci adına da şiddeti müsamaha gösterecek bir tavır içine girmeyiz" ifadesini kullandı.

Vatandaşlardan sükunet içinde ve kararlılıkla bu tutumlarına sahip çıkmasını beklediğini belirten Davutoğlu, emniyet içinde, huzur içinde bir ülke için ne gerekiyorsa güvenlik birimlerinin yapacağını söyledi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"24 saat esasıyla çalışacak olan bir koordinasyon merkezi Başbakanlık bünyesinde ama İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda kuruldu. Bütün valilerimizle, bütün kaymakamlarımızla anlık temaslarla her bir olayı tespit edecek ve her bir olayın arka planı incelenecek ve sorumlular mutlaka hukuk karşısına çıkarılacak. Kimse bu tür şiddet olaylarından sonra, bundan hesap sorulmayacağını düşünmesin. Tek tek bunun hesabını sorarız. Türkiye bir hukuk devletidir ve gereğini yapmak bizim için vatan borcudur.

Yine siyasi partilere seslenmek istiyorum; başta bu çağrıyı yapan HDP başta olmak üzere. Eğer siyasi partiyseniz, kimliğini açık bir şekilde demokrasiden ve barış içinde siyaset yapmadan yana koymalısınız. Yok başka bir niyetiniz varsa, kimliğinizi bilelim. Ne yapmak istediğinizi bilelim, ona göre de bizden muamele görürsünüz. Ancak, siyasi parti kimliği ve kılıfı altında eğer milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız onu demokrasiyle izah edemezsiniz. Siyasi partiler her şeyden önce meşruiyet zemini içinde hareket etmek zorundadırlar. Bu çağrıyı yapanlar, şimdi bu çağrının altında kaldıklarını kendileri de hissediyorlardır. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa, önce onun gereğini yapacaklar ve bu gereği yaparken de herhangi bir mazeret ileri sürmeyecekler."

Anamuhalefet partisine de seslenmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün sükunet çağrısı yaptığını anımsattı.

Bu çağrıya katıldığını ifade eden Davutoğlu, "Ancak, aynı çağrı içinde bu şiddet üreten kesimleri tenkit etmek yerine, vebali onlara yüklemek yerine, Türkiye'nin Suriye'ye dönük merhametli dış politikasına yüklemek de tipik Kılıçdaroğlu tavrıdır" dedi.

Kimsenin kimseyi aldatmamasını isteyen Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu net olarak tavrını koymalıdır. Şiddetten yana mı, huzurdan yana mı ? Genel Başkan Yardımcısına sormalıdır, 'o twiti ne için attı ? Niçin halkı sokağa davet etti ?" ifadelerini kullandı.

Bütün diğer partilere ve toplum kesimlerine de seslendiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:

"Çünkü bazı illerimizde, bazı partiler karşı karşıya geldi. Lütfen bu şiddet ortamında taraf olmaktan kaçının. Düzeni sağlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'dir, devletidir ve güvenlik birimlerimizdir. Herhangi bir suç işlendiğinde bu suçun cezalandırıcı ve karşı tarafında bir pozisyon almaktansa, devletin müdahalesini önceleyin. Biz hiçbir toplum kesiminin, birinin diğerinin karşısında olmasına rıza göstermeyiz. Bu toplum kesimlerimiz arasında veya farklı siyasi görüşler arasında bir iç ihtilaf değil, Türkiye dışında olan bir gelişmeyi Türkiye içinde istismar etmeye çalışan, marjinal örgütlü bir grubun faaliyetidir. O sınırlar içinde muamele göreceklerdir, kesinlikle geniş toplum kesimlerimizin bu tartışma ve kutuplaşma ortamının dışında kalması önemlidir. Ayrıca bu olaylarda maalesef kullanılan veya istismar edilen kardeşlerimizin önemli bir kısmının, kardeşlerim diyorum, çünkü küçük yaşta, çocuk yaşta denilebilecek 13 ila 18 yaşları arasındadır, çocukları öne sürerek bu vandalizme çocukları alet edenler en büyük insanlık suçu işliyorlar. Annelere ve babalara da çocuklarının geleceğine sahip çıkma çağrısında bulunuyorum."

Uluslararası topluma çağrı

Uluslararası topluma da seslenmek istediğini aktaran Davutoğlu, son dönemde Kobani'de yaşananları çözme sorumluluğu Türkiye'nin omuzlarındaymış gibi bir kanaatin yayılmaya çalışıldığını bildirdi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"3,5 senedir, 300 bin insanın ölümüne sessiz kalanlar, kimyasal silah kullanımına, scud füzelerine, varil bombalarına sessiz kalanlar, Kobani'de bir anda Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi gerektiği gibi uluslararası bir algıyı oluşturmaya çalışıyorlar. Bütün bu gelişmelerin vebali öncelikle BM Güvenlik Konseyi'nin ve daimi 5 üyenin üzerindedir. Kendi veballerini bir kenara koyarak, Türkiye'yi sorunun parçasıymış gibi yansıtmaya çalışanlar, belki kendisine yakın olan çevreleri ikna edebilir veya bir algı operasyonu yapabilirler ama uluslararası vicdanın elinden kurtulamazlar. Uluslararası toplum sadece Kobani'deki kardeşlerimizi değil, Suriye'deki bütün kardeşlerimizi emniyet altına, güven altına alacak entegre bir strateji geliştirmedikçe, bu acı olaylar kesilmez. Bizim uluslararası topluma çağrımız öncelikle hep beraber böyle bir çabanın içine girmesidir ve Suriye'de kalıcı bir istikrarın, bölgede kalıcı bir istikrar için gerekli adımların atılmasında ortak bir çaba içine girilmesidir."

"Zor bir dönemden geçiyoruz"

Medya kuruluşlarına da seslenen Davutoğlu, zor bir dönemden geçildiğinin herkes tarafından farkında olunduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin etrafında birçok ülkenin etnik ve mezhep temelli kutuplaşmaların etkisi altında bulunduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Ülkemiz bütün bu ateş çemberinin ortasında demokrasiye dayalı siyasi istikrarını, bugün Başbakan Yardımcımız orta vadeli ekonomi programı açıkladı, orta vadeyi, uzun vadeyi gören ekonomik program anlayışla gören, sağlıklı ekonomik yapısını ve iç barışını koruyor. Buna özen göstermek sadece bizlerin, hükümet edenlerin değil, bütün toplumun görevidir" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, medyadan, bu kritik süreçte, şiddetin yaygınlaşmasını isteyenlerin beklentilerine cevap vermeyecek şekilde, sorumlu, bilinçli yayın yapmalarını da rica etti.

Davutoğlu, "Şimdi herkesin muhasebe etme vaktidir ve herkesin de bilmesi gerekir ki; biz bu devleti ve hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz. Eğer böyle bir kargaşa ortamı yaratılmak isteniyorsa ki birileri böyle bir çaba içindelerse onlar da bilmeliler ki, kendi başları daraldığında bile sığınacakları yer Türkiye Cumhuriyeti devletinin gölgesidir." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber