Memurluktan istifa etti mobilyada marka oldu
Memurluktan baba mesleği mobilyacılığa geçen Doğtaş Yönetim
Kurulu Başkanı Davut Doğan, çekyatları kamyonlara yükleyip köy köy dolaştırarak
işe başladı, 60 milyon $ cirolu şirket yarattı
"Günde bir paket sigara fiyatına taksitle çekyat". Devlet memuru olarak
çalışırken, mobilyacılık yapan babasına böyle ilginç sloganlarla kampanyalar
yaptırdı. Ailesinin ısrarlarına dayanamayıp, memurluğu bıraktı. Çekyatların moda
olduğu dönemde Çanakkale Biga'da küçük bir atölyede kanepe üretimine başladı.
Mağazada satamadığı kanepeleri kamyonlara yükleyip köy köy gezdirdi. Bugün
Türkiye'nin sayılı mobilya markaları arasına giren Doğtaş'ın Yönetim Kurulu
Başkanı Davut Doğan, Körfez Krizi sırasında zor durumda kalınca, o dönemdeki
çalışanların ellerinde avuçlarında para eden ne varsa getirip destek çıkmasını
unutamıyor. Geçen yıl 10 milyon dolarlık yatırımla yatak ve kanepe üretimini
artıran Doğan'la memuriyetten mobilyacılığa geçişini, Doğtaş'ın markalaşma
sürecini ve hedeflerini konuştuk.
MEMURLUK MAAŞINI NASIL OLSA KAZANIRIM
Memuriyetten ayrılmak sizin için zor bir karar mıydı?
Kardeşim mobilya mağazasına beni çağırınca, hesap ettim. 'Memuriyetten
kazandığım parayı nasıl olsa kazanırım' diye düşündüm. Ayrıca o sırada
Açıköğretim Fakültesi İktisat bölümünün son sınıfındaydım. Mobilya işi olmazsa,
muhasebeci olabilirdim. O cesaretle memuriyetten ayrıldım. 1987'de babam ve üç
kardeşimle Doğtaş Mobilya'yı kurduk. O dönemde devlet olanaklarını iyi
kullandık. Özal döneminde 1988 yılında 7 yıl vadeli, 2 yıl ödemesiz KOBİ kredisi
aldık. 1992'de fabrikayı büyüttük. İngiltere ve Almanya'dan yüksek teknolojili
makinalar getirdik. 1994 yılında ilk ihracatımızı Arnavutluk'a
gerçekleştirdik.Çanakkale Biga'daki 800 metrekarelik küçük atölyeyi, yanındaki
tarlaları alarak büyüttük. Şu anda 70 bin metrekare kapalı, 200 bin metrekare
açık alandaki fabrikamızda, yılda 1,5 milyon metrekare modüler mobilya, yıllık
200 bin adet koltuk kanepe üretimi yapıyoruz. Geçen yıl hizmete açtığımız yatak,
koltuk ve kanepe hattımızda günde 500 yatak, 500 kanepe üretiyoruz. Bir yandan
kendi mağazalarımızı açarak, bir yandan bayilikler vererek büyüdük. Özellikle
1995-2005 yılları arasında atağa kalktık. Çünkü sermayesiz bir şirkettik. Devlet
memurluğundan geldiğim için sermayemiz yoktu. Kazandığımızı yatırıma çevirerek,
devletin kredi olanaklarından yararlanarak bugünlere geldik.
İşsizin son çaresi memurluk
Memuriyeti bırakan bir kişi olarak, bugün gittikçe uzayan memurluk sınavı
kuyruklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz şanslıydık. Uygun krediler bulduk. Şu anda yatırımcının, girişimcinin
önündeki en büyük sıkıntı, kaynak sıkıntısı. Teşvik edici kaynaklar, ucuz
krediler yok. Türkiye'de en önemli sorun işsizlik sorunu. Yeni yatırımlar
gerekiyor. Yeni yatırımlar için de ekonomik ve siyasi istikrar yanında, doğru teşvikler lazım. Getirilen bölgesel teşvikler doğru değildi. Sektörel teşvikler konması gerekli. Özel sektörde yeterli büyüme olmayınca, insanlar çaresiz bir şekilde devlet kapısında iş arıyor.
yenişafak