MEB rotasyon taslağına 2 bin görüş geldi
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Aydoğdu, Öğretmen, Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağına ilişkin 2 binin üzerinde görüş geldiğini, bunların değerlendirileceğini söyledi.
- Yıldız Aktaş
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu, Öğretmen, Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağına ilişkin "Yapılmak istenen eğitimin temel ilkelerine yönelik politikaları belirlemek ve çok ciddi anlamda problemleri ortadan kaldırmak. Bunun için yapılan bir durum söz konusu. Kaldı ki bir taslak bu, kamuoyuna sunuldu. 2 binin üzerinde görüş geldi. Bu görüşler çerçevesinde yeniden bir değerlendirme yapılacaktır" dedi.
Aydoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, taslağın hazırlandığını ve Pazartesi, Bakanlığın internet sitesinden paydaşların görüşüne açıldığını dile getirdi.
Paydaşların görüş ve önerilerini Bakanlığa ilettiğini belirten Aydoğdu, "Sayın Bakanımız göreve başladıktan bu yana demokratik bir katılım sağlamak amacıyla yaptığımız yönetmelikleri kamuoyunun tartışmasına açıyoruz. Şu anda kamuoyunun bildiği paylaşılan yönetmelik taslağıdır, yönetmeliğin son şekli değildir" ifadelerini kullandı.
Yönetmelikle ilgili dün itibarıyla 2 bin 194 değerlendirme geldiğini aktaran Aydoğdu, değerlendirmelerin büyük çoğunluğunun olumlu olduğunu ancak 8 yıl aynı kurumda bulunan öğretmenlerin yer değiştirmesi ve özel sektörde çalışan eşlerin kesintisiz 3 yıl sigortalı olması yönündeki düzenlemelere bazı eleştiriler geldiğini söyledi.
Eksiklik olan konularda da önerilerin sunulduğunu dile getiren Aydoğdu, bu önerilerin dikkate alınacağını kaydetti.
Bazı haberlerde taslakta yer alan rotasyona ilişkin "sürgün ve kıyım" ifadelerinin kullanıldığını hatırlatan Aydoğdu, bunun Milli Eğitim Bakanlığına atılan "büyük bir iftira" olduğunu belirtti.
Bunların öğretmenleri rencide etmek için kullanılan kavramlar olduğunu ifade eden Aydoğdu, rotasyonun iller arası olmadığının altını çizdi.
Son atamalarla Türkiye genelindeki öğretmen doluluk oranın yüzde 88'e ulaştığını bildiren Aydoğdu, şunları kaydetti:
"Yüzde 12'lik bir boşluğumuz var. Ama bazı illerimizde yüzde 95'in üzerinde. Adana'da yüzde 87, Ankara'da yüzde 98, Aydın'da yüzde 96, Balıkesir'de yüzde 95, Kırşehir'de yüzde 102, Konya'da yüzde 92, Malatya'da yüzde 100. Bazı ilçelere baktığımız zaman 15 yılın üzerindeki çok öğretmenimizin olduğunu ve bazı kırsal kesimde, il merkezine gelecek öğretmenlere yer bulamadığımızı görüyoruz. Burada bir değişimin ve dönüşümün muhakkak olması gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi bir öğretmenin bir ilçeden, yanındaki bir ilçeye veya aynı il merkezinde başka bir okula gitmesinin sürgünle nasıl algılandığını ya da nasıl bir kıyım olduğunu anlamakta çok zorluk çekiyoruz. Burada kesinlikle öğretmenleri huzursuz etme, rencide etme gibi bir amaç söz konusu değil. Belli bir yerde birikim var ve kırsal kesimden merkeze yıllarca gelemeyen öğretmenler var, ciddi anlamda bir sirkülasyona ihtiyaç var. Bu olmadığı için de norm fazlası bekleyen binlerce öğretmenimiz var. Bundan dolayı da Bakanlık olarak bir sirkülasyon yapılmasını gerektiğini düşünüyoruz."
Aydoğdu, eğitimin niteliğini ve okulların dinamizmini düşünmek zorunda olduklarını vurguladı.
Rotasyonda, 8 yıl şartının taslağa konduğunu ifade eden Aydoğdu, "Gelen görüşler, önerilen doğrultusunda 10 yıl, 12 yıl üzerinde de tartışılabilir, konuşulabilir. İyi niyetle yapılmış bir şeyi de bu kadar çarpıtmanın da vicdanları yaraladığını düşünüyorum" diye konuştu.
10 yıl, 15 yıl hatta bazı yerlerde 20 yıl aynı okulda bulunan öğretmenler olduğunu aktaran Aydoğdu, öğretmenin birikimini, başarısı başka bir okula götürmesinin hem kendisine hem de öğrenciye dinamizm kazandıracağını ifade etti.
8 yılını dolduran öğretmen sayısı 125-127 bin arasında
Bazı haberlerde 400 bin öğretmenin yerinin değişeceğini yönünde iddiaların yer aldığını anımsatan Aydoğdu, "Bir şey karıştırılıyor. 8 yılını doldurmuş 400 bininin üzerinde öğretmenimiz olduğu doğru. Ama aynı okulda 8 yılını dolduran öğretmen 125 bin ila 127 bin arasında. Burada 400 bin rakamı deniliyor. 3 katı bir rakam söyleniyor. Bunun söylenmesinin amacı da kamuoyunu tahrik etmek, provoke etmek. Bu rakamların uzaktan yakından bizim verdiğimiz rakamlarla ilgisi yok" şeklinde konuştu.
Yönetmelikteki diğer bir maddenin de eş durumu atamalarına ilişkin olduğunu hatırlatan Aydoğdu, "Sanki bütün öğretmenlerin eş durumu engelleniyor" diye bir hava oluşturulmaya çalışıldığını ifade etti.
Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu Bölgesi ve kırsal bölgelerdeki il milli eğitim müdürlerinin ortak problemlerinin öğretmenlerin kırsal kesimde kalmaması olduğunu söyleyen Aydoğdu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de, öğretmenin bir yere atandığında en az 3 eğitim öğretim yılı orada kalması şartı bulunduğunu, bu yıl 40 bin öğretmen ataması yapılırken de kılavuzda bu maddeye atıfta bulunduklarını hatırlattı.
Eş durumu atamalarında 3 yıl şartının Başbakanlığın çerçeve yönetmeliğinde bulunduğuna işaret eden Aydoğdu, Başbakanlık bir çerçeve yönetmelik yayınladığında bakanlıkların yönetmeliklerini 6 ay içerisinde buna uygun hale getirmek zorunda olduğunu, Milli Eğitim Bakanlığının da buna yaptığını belirtti.
Öğretmenlerin "Doğu'da" kalma oranı 1,5 yıl
Çerçeve yönetmeliği okumayanların Bakanlığı hedef gösterdiklerini dile getiren Aydoğdu, "Bu da yanlış. Bakın bizim bir şeye karar vermemiz gerekiyor. Bizim önceliklerimiz mi çocuklarımızın öncelikleri mi? Bugün Doğu ve Güneydoğu'da, kırsal kesimde öğretmenlerin kalma oranı 1,5 yıl. Ve orada çocuklarımızın mutlak suretle eğitime ihtiyaçları var" şeklinde konuştu.
Aydoğdu, öğretmen atamalarında Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve kırsal kesime ilk atamadan yaklaşık 25 bin kişi gönderdiklerini, bu kişilerin bir yıl sonra eş durumu, mazeret durumu oluşturarak tekrar batı illerine gelmeye çalıştıklarını ifade etti.
Eleştirenlerin samimiyetini de sorgulamak gerekiyor
Bakanlığın atamalarda kendi şartlarını koyduğunu ve "Bize öğretmen olarak gelmek isteyen, burada en az 3 yıl kalsın" dediğini aktaran Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın bakanımızın açıklamasıyla 4 yıl buralarda çalışsın. Bir ilkokul öğretmeni eğitim öğretim başladığında çocuğu aldığında, en az 4 yılı tamamlasın ondan sonra tayin hakkı istesin. Burada Milli Eğitim Bakanlığı 'Aile bütünlüğünü istemiyor, aileleri birbirinden ayırıyor, aileye değer vermiyor' gibi algılamalar tamamen popülist yaklaşımdır. Biz yönetmeliğe taslak olarak bir madde koyduk, ona da çok itiraz var. Onu da anlamakta zorlanıyoruz. Onu eleştirenlerin samimiyetini de sorgulamak gerekiyor. 'Siz eş durumundan atanmak istiyorsanız, istediğiniz yerde boş yer yoksa, sizi istediğiniz normu olan başka bir yerde birleştirelim. 'Hayır' o da olmaz. O zaman şöyle anlaşılıyor, sizin derdiniz eşlerin birleşmesi değil başka bir derdiniz var böyle bakmak gerekiyor."
Öğretmen kökenli bir bürokrat olduğunu anımsatan Aydoğdu, Bakan Nabi Avcı döneminde öğretmenlere bakanlığın tüm kapıların ardına kadar açıldığını ifade etti.
Türkiye'nin gerçeklerini de görmek gerektiğini vurgulayan Aydoğdu, "Hiçbir anne baba çocuğu okula başladığında 4 yıl sonra 'Benim öğretmenin 4 defa değişti, 5 defa değişti, 6 defa değişti' demek istemez. Burada yapılmak istenen eğitimin temel ilkelerine yönelik politikaları belirlemek ve bunları çok ciddi anlamda o problemleri ortadan kaldırmak. Bunun için yapılan bir durum söz konusu. Kaldı ki bir taslak bu kamuoyuna sunuldu. 2 binin üzerinde görüş geldi. Bu görüşler çerçevesinde yeniden bir değerlendirme yapılacaktır" dedi.
Öğretmen atamalarında 40 yaş esnetildi
Kamuda kariyer mesleklerde yaş sınırının 35 olduğunu ancak öğretmen atamalarında 40 yaş sınırı olduğunu anımsatan Aydoğdu, "Atama yapıldığı gün itibarıyla 40 yaş diyorduk, bunu değiştirip o yılın ilk günü itibarıyla dedik. Bu da öğretmene bir buçuk yıl kazandırıyor. Yani 40 yaş değil, 41,5 yaş. Burada bir esneme yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Aydoğdu , ilk atamada tercih sayısını da 40'dan 80'e çıkardıklarını söyledi.