AYM, ikramiyedeki 30 yılı iptal ederken başka bir hükmü unuttu
Anayasa Mahkemesi, Kanun hükmünün bir fıkrasını iptal ederken, benzer bir düzenlemeyi içeren başka hükmü iptal etmeyi unuttu
Anayasa Mahkemesi, 25 Aralık tarihli toplantısında, 30 yıldan fazla olan süreler için emekli ikramiyesi verilmemesini öngören kanunun hükmünü iptal etmişti. Tıklayınız.
Ancak, iptal kararının verildiği, 5434 sayılı Kanunun 89. maddesinde, ikramiyedeki 30 yıl sınırlaması iki fıkrada yer alıyordu.
İlk düzenleme, 4. fıkrada olup, bu hüküm şu şekildeydi:
(DÖRDÜNCÜ FIKRA) Yukarıdaki fıkralara göre verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler ile mülga 2829 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen ve 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne suretle olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmakla birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz. Ancak, mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanmış olmakla birlikte, bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmetleri arasında başka bir sigortalılık hali kapsamında çalışması bulunmayanların emekli ikramiyesine esas fiili hizmet sürelerinin hesabında, 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesindeki şartlar aranmaz.
İkinci düzenleme ise 8. fıkrada yer almakta olup, bu hüküm de şu şekildeydi:
"(SEKİZİNCİ FIKRA) Emekli ikramiyesini aldıktan sonra yeniden iştirakçi durumuna girenlerin tekrar emekliye ayrılmalarında, sadece sonradan geçen hizmetlerine karşılık yukarıdaki esaslara göre emekli ikramiyesi ödenir. Şu kadar ki, evvelce verilmiş olan ikramiye ile sonradan geçen hizmetler için ayrıca tahakkuk ettirilecek ikramiyenin hesabına esas alınan fiili hizmet süreleri toplamı, 30 yıldan fazla olamaz ve evvelce 30 hizmet yılı için emekli ikramiyesi ödenmiş olanlara hiçbir şekilde ikramiye farkı ödenmez."
6216 sayılı AYM'nin Kuruluş Kanunun 43. maddesinin son fıkrası şu şekildedir:
"(4) Başvuru, kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhine yapılmış olup da, bu madde veya hükümlerin iptali kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün diğer bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanamaması sonucunu doğuruyorsa, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartıyla Mahkeme, uygulama kabiliyeti kalmayan kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün bahis konusu öteki hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir."
DEĞERLENDİRME
1- Yukarıdaki yer verilen kanun hükmünün 4. fıkrası, 30 yıldan fazla süreler için emekli ikramiyesi verilmemesine ilişkindir. 8. fıkra ise emekli olup da yeniden çalışmaya başlayan kişinin tekrar emekli olacağı sırada, geçmiş hizmetler ile birlikte hizmeti 30 yılı aşıyorsa, 30 yılı aşan süreler için emekli ikramiyesi verilemeyeceğine ilişkindir.
2- Anayasa Mahkemesi, yukarıda yer verilen 6216 sayılı Kanunun 43. maddesinin son fıkrası hükmü gereğince, yetkisi olmasına rağmen, muhtemelen konuya tam vakıf olamadığından, 8. fıkradaki ibarenin iptal edilmesini unutmuştur. Bu durum, kanun uygulanması sırasında çelişki oluşturacaktır.