Dikkat! Fatura şoku yaşamayın

Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) 16 Ocak 2015'te yayımladığı yönetmelik değişikliğiyle 1 Ocak 2016'dan itibaren mobil numara taşıma uygulamasında ayırt edici uyarı tonunun kaldırıldığını anımsattı.

Yeni değişikliğe göre, 1 Ocak 2016'dan itibaren uyarı tonunu sadece isteyenlerin duyabileceğini ifade eden Ağaoğlu, uyarı tonunun kaldırılmasının tüketiciye daha önceden verilmiş bir hakkın elinden alınması anlamına geldiğini ileri sürdü. Düzenlemenin tüketici yararına olmadığını savunan Ağaoğlu, şöyle konuştu: "Cep telefonu haberleşmesinde tarife paketlerinde şebeke içi ve diğer yönlere olarak farklı seçenekler bulunuyor ve tüketiciler, tercihlerini buna göre belirliyor.

Tüketici mağduriyetinin yoğun olarak yaşandığı mobil iletişim sektöründe firmalar, şebeke içi görüşmeleri oldukça ucuz fiyatla sunmalarına karşılık, aynı fiyata diğer yönlere çok daha sınırlı miktarda görüşme imkanı tanımaktadırlar. Numara taşımada uyarı tonunun kaldırılması nedeniyle aranan abonelerin numaralarını başka operatöre taşımış oldukları arayan tarafından anlaşılamayacak, tüketiciler şebeke içi görüşme yaptığını zannederek aslında diğer operatörlere yönelik kısıtlı dakikalarını farkında olmadan tüketebilecekler." Farklı bir uyarı sayesinde arayan abonenin, aradığı kişinin numarasını kendi operatörüne taşımış olduğunu bileceğini ve böylelikle "Şebeke içi" görüşme yaptığını bilerek daha rahat ve uzun konuşabileceğini ifade eden Ağaoğlu, "Bu durumda tüketici, başka operatörü aradığını zannederek arama yapmasına rağmen, karşısındaki kişinin kendi operatörünün abonesi olduğunu anlayabilecek ve özgürce şebeke içi görüşme imkanı kullanabilecek" dedi.

Ağaoğlu, numara taşımada uyarı tonu uygulamasının kaldırılmasının cep faturalarının yükselmesine neden olacağını iddia ederek, "Tüketicinin lehine olan bu uygulamanın kaldırılması tüketicilerin evrensel haklarından olan bilgilenme hakkına aykırıdır. Bu değişiklik ile şebeke içi ucuz ve fazla konuşma imkanına sahip olan aboneler, farklı operatör abonesi ile görüştüğünü bilemeden diğer yönlere olan sınırlı miktardaki dakikalarını kısa sürede tüketebileceğinden, faturaları şişecek ve ortaya çıkacak yüksek faturalar ciddi rahatsızlık verecektir" ifadesini kullandı. Makul bir nedeni olmayan bu düzenlemenin hatalı yapıldığını savunan Ağaoğlu, 16 Mayıs 2016'dan itibaren istemeyen abonelere bu uyarı tonunun verilemeyeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Düzenleme daha basit şekliyle tüketici mağdur olmadan yapılabilirdi. Uyarı tonunu istemeyen abonelerin duymaması sağlanabilir, diğerleri kalıcı olabilirdi. Yani uyarı tonu, talepte bulunan abonelere verilmemeliydi. Uyarı tonunun kaldırılması, sadece tüketici aleyhine olmayacak sektördeki rekabet ortamını da bozacak. Mobil iletişim sektöründe yıllar içerisinde kurulan bu rekabet ortamının, sabit mobil iletişim sektörü için de kurulması çok önemli."