MEB Müfettiş Yardımcılığı Sınavı Hakkındaki Yürütmenin Durdurulması Kararı
13 Temmuz 2002 Cumartesi günü Ankara Atatürk Lisesinde yapılması planlanan Milli Eğitim Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı, alınan yürütmenin durdurulması kararı sonucu yapılamadı. Memurlar.net olarak öğretmenleri yakından ilgilendiren ve Eğitim-Sen tarafından açılan davaya ilişkin olarak alınan yürütmenin durdurulması kararını açıklıyoruz.
Haber Giriş : 15 Nisan 2003 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Türk Dişhekimleri Birliği tarafından 10.07.2002 tarihli dilekçe ile açılan davada "Tıpta Uzmanlık Tüzüğü" nün diş hekimlerine ilişkin tüm hükümlerinin ve öncelikle de bu Tüzüğün 4, geçici 7. ve geçici 8. maddelerinin diş hekimlerine ilişkin kısımlarının ve Tüzüğe ekli Ek Çizelgenin "Dişhekimleri ile İlgili Uzmanlık Dalları" kısmının acil olarak yürütülmesinin durdurulması istenmişti. Danıştay vermiş olduğu kararı okumak için tıklayın.
Danıştay, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nde dişhekimlerine yönelik yer alan hükümlerin yürütmesini durdurdu.
Türk Dişhekimleri Birliği adına Av. Metin Günday, Av.Ayşe Özkazanç ve Av. Melda Meriç tarafından 10.07.2002 tarihli dilekçe ile açılan davada "Tıpta Uzmanlık Tüzüğü" nün diş hekimlerine ilişkin tüm hükümlerinin ve öncelikle de bu Tüzüğün 4. , geçici 7. ve geçici 8. maddelerinin diş hekimlerine ilişkin kısımlarının ve Tüzüğe ekli Ek Çizelgenin "Dişhekimleri ile İlgili Uzmanlık Dalları" kısmının acilen YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA ve daha sonra da İPTALİNE karar verilmesi istenmişti. Danıştay 8. Dairesi, tüzüğün dava konusu yapılan maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verdi. Dairenin kararında, şöyle denildi: "Anılan Tüzük, 1219 sayılı Yasanın 9.maddesinde yer alan yetkiye dayanılarak hazırlanıp yürürlüğe girmiş ise de gerek, 1219 sayılı Yasanın ikinci faslında yer alan ?diş tabipleri ve dişçiler? ile ilgili maddelerde ve altıncı faslında yer alan ortak hükümlerde diş tabipleri ve dişçiler ile ilgili tüzük çıkarılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gerekse de tüzüğün çıkarılmasına dayanak alınan 9.maddesindeki yetkinin kanunun birinci faslında yer alan meslek mensuplarını (tabipler) kapsıyor olduğu dikkate alındığında, anılan tüzükle diş tabipleri ve dişçilere yönelik düzenlemeler getirilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinde öngörülen koşullar oluştuğundan anılan Tüzüğün dava konusu yapılan maddelerinin yürütülmesinin durdurulmasına 21.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi."
KARARIN TAM METNİ
Kararın Tam Metni:(Türk Dişhekimleri Birliği Web Sitesi'nden alınmıştır)
T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/3331
Davacı ve Yürütmenin Durdurulması İsteminde Bulunan:
Türk Dişhekimleri Birliği
Vekili : Av. Metin Günday, Av. Ayşe Özkazanç, Av. C.Melda Meriç
Büyükelçi Sk. N:20/5 Kavaklıdere / ANKARA
Davalılar: 1- Başbakanlık
2 ? Sağlık Bakanlığı
Davanın Özeti : 19.06.2002 gün ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün, dişhekimlerine ilişkin tüm hükümleri ile 4., geçici 7. ve 8.. maddelerinin dişhekimlerine ilişkin kısımları ile tüzüğe ekli çizelgenin ?dişhekimleri ile ilgili uzmanlık dalları? kısmının; hukuka aykırı oldukları, 1219 sayılı yasada dişhekimleriyle ilgili tüzük çıkarılacağına ilişkin bir düzenleme olmaması nedeniyle bu yasaya dayanılarak çıkartılan tüzüğün yetki yönünden sakat olduğu, eski tarihlerde mezun olup halen dişçilik yapan meslek mensuplarının kazınılmış haklarının yeni tüzük hükümleriyle hukuksal güvence altına alınmadığı, ek çizelgeyle belirlenen uzmanlık alanlarında az sayıda uzman bulunması nedeniyle bu düzenlemenin ülke gerçekliği ile bağdaşmadığı ileri sürülerek iptalleri istemiyle açılan davada yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davacı vekillerinin,1219 sayılı Yasanın sistematiğinden kaynaklanan bir durum nedeniyle yetki itirazında bulundukları, oysa eski tüzüğün uygulanması sürecinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı yeni tüzükle getirilen diğer düzenlemelerin hizmet gerekleri ile ülke gerekleri dikkate alınarak hazırlandığı ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Nihat TOKTAŞ'ın Düşüncesi : Yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Ülkü ERBÜK'ün Düşüncesi : Davacı, Tıpta Uzmanlık Tüzüğü nün dişhekimlerine ilişkin tüm hükümlerinin, öncelikle 4., geçici 7. ve 8. maddelerinin dişhekimlerine ilişkin kısımlarının ve Tüzüğe ekli ek çizelgenin diş hekimleriyle ilgili Uzmanlık Dalları kısmının yürütülmesinin durdurulmasını ve iptalini istemektedir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 29 uncu maddesinde; Dişçilik sanatı; dişlerin ve diş etleri ile esnanın tedavisi ve dişlerin ikmal ve ıslahına ait ameliyelerin icrasına münhasırdır hükmü ile aynı yasanın 30 uncu maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti dahilinde dişçilik sanatını icra ve diş tabibi unvanını taşıyabilmek için Türk olmak ve Türkiye Darülfünunu Dişçi Mektebinden diploma almak lazımdır hükmüne yer verilmiştir.
19.06.2002 günlü ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün Amaç ve Kapsam başlıklı 1 inci maddesinde; ?Bu tüzük, tıp veya diş hekimliği uzmanlık dallarını, bu dallarda uzman olabilmek için gerekli koşulları, tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi verecek kurum ve kuruluşların nitelikleri ile uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenler? kuralı ile ?Tüzüğün 4.maddesinde de, bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar; hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvanı ve yetkisini kullanamazlar ve uzmanlık ile ilgili tıbbi faaliyette bulunamazlar? kuralı yer almaktadır.
Davacı, Tüzüğün 1219 sayılı Kanunun Birinci Fasıl Kısmında Tabipler başlıklı 9.maddeye dayalı olarak çıkarıldığını, bu nedenle 4.maddede sözü edilen uzmanlık belgesi almayanların uzmanlık ile ilgili tıbbi faaliyette bulunamayacaklarına ilişkin hükmün dişhekimlerini kapsamayacağını ve bu hükmün 1219 sayılı yasanın 29 uncu ve 30 uncu maddelerine aykırı olduğunu iddia ediyorsa da dişhekimliği mesleğinin, tıp ilminin, hekimlik mesleğinin dışında düşünülmesi tıbbi esaslara uygun düşmez.
Ülkemizde zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlara ve Tıp ilmindeki gelişmelere bağlı olarak toplumun geneline sağlık hizmetlerinin daha iyi götürülebilmesi için yürürlükteki Uzmanlık Tababet Tüzüğünde değişiklik yapılarak dava konusu Tüzüğün hazırlandığı ve Dişhekimleri için uzmanlık dalları beşe çıkarılarak Danıştay'ın incelenmesinden geçirilerek yürürlüğe konduğu tüm dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Ancak ülkemizde bu Tüzüğün yürürlüğe girmesinden önce dişhekimliği fakültelerinden mezun olan 1219 sayılı kanunun 29 ve 30 uncu maddeleri çerçevesinde dişçilik sanatını icra eden çok sayıda dişhekimi bulunmaktadır. Tüzüğün iptali istenen geçici 7. ve geçici 8. maddelerinde dişhekim uzmanlık dallarında doktora yapmakta olan ve doktora yapmış olanlar yönünden uzmanlık belgesi alabileceklerin durumlarına açıklık getirilmiştir. 2547 sayılı kanunun 3.maddesinin (t) fıkrasının 2 nolu bendinde, doktora lisansa dayalı en az altı veya yüksek lisansa dayalı en az dört yarı yıllık programı kapsayan ve orijinal bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı amaçlayan bir yüksek öğretim olarak tanımlanmaktadır. Tüzüğün geçici 7 ve 8. maddeleri ile akademik anlamda doktora yapanların uzmanlık belgesi almaları ile ilgili hususlar düzenlenmiştir.
Tüzükte, Tüzüğün yürürlüğe girmesinden sonra asistanların uzman olarak yetiştirilmeleri, uzmanlık dalları ile ilgili hükümlere yer verilmiştir. Halen çalışmakta olan; 1219 sayılı kanunun 29.maddesine göre dişçilik sanatını icra etmekte olan, muayenehanelerinde her türlü diş tedavisi uygulamakta olan dişhekimlerinin uzmanlık dalları karşısındaki durumlarına açıklık getirilmediği, Tüzüğün iptal davasına konu edilen 4.maddesinde uzmanlık belgesi almayanların uzmanlık ile ilgili tıbbi faaliyette bulunamayacakları hükmüyle dişhekimlerinin diş tedavisinde uyguladıkları tedavileri, çalışmaları yönündeki kazanılmış haklarının korunmadığı bu durumdakilerin konularına açıklık getirilmediği anlaşılmaktadır.
T.C.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/3331
Açıklanan nedenlerle kamu yararının oluştuğundan söz edilmeyeceğinden Tüzüğün dava konusu hükümlerinin yürütülmesinin durdurulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; 19.6.2002 gün ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün, diş hekimlerine ilişkin tüm hükümleri ile 4.geçici 7.ve 8. maddelerinin diş hekimlerine ilişkin kısımları ile tüzüğe ekli ek çizelgenin ?dişhekimleri ile ilgili uzmanlık dalları? kısmının iptalleri istemi ile açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 115.maddesinde, Bakanlar Kurulunun, kanun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay'ın incelemesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkartabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un ?Tabipler? başlıklı 1.faslının 9.maddesinde, ihtisas vesikalarının sureti ahzi ve bu hususta mer'i olması lazım gelen kavait iş bu kanun tarihi meriyetinden sonra Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tanzim edilecek bir nizamname ile tayin olunacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan kanunun 2.faslında diş tabipleri ve dişçiler ile ilgili düzenlemeler yer almış, ?Ahkamı Umumiye? başlıklı 6.faslında ise ortak hükümlere yer verilmiştir.
19.6.2002 gün ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün, ?yürürlük? başlıklı 38.maddesinde ise ?1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 9. maddesine dayanılarak hazırlanan ve Danıştay'ca incelenen bu tüzük yayımı tarihinde yürürlüğe girer? hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 1219 sayılı yasanın ?Tabipler? başlığını taşıyan ve birinci faslında yer alan 9.maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü tasarısının Danıştay incelenmesinden geçip Bakanlar Kurulunca kabul edildikten sonra 19.6.2002 gün ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Anılan Tüzük, 1219 sayılı Yasanın 9.maddesinde yer alan yetkiye dayanılarak hazırlanıp yürürlüğe girmiş ise de gerek, 1219 sayılı Yasanın ikinci faslında yer alan ?diş tabipleri ve dişçiler? ile ilgili maddelerde ve altıncı faslında yer alan ortak hükümlerde diş tabipleri ve dişçiler ile ilgili tüzük çıkarılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gerekse de tüzüğün çıkarılmasına dayanak alınan 9.maddesindeki yetkinin kanunun birinci faslında yer alan meslek mensuplarını (tabipler) kapsıyor olduğu dikkate alındığında, anılan tüzükle diş tabipleri ve dişçilere yönelik düzenlemeler getirilmesinde yetki yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.
DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/3331
Açıklanan nedenlerle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinde öngörülen koşullar oluştuğundan anılan Tüzüğün dava konusu yapılan maddelerinin yürütülmesinin durdurulmasına 21.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.