Öğretmenin MEB'e kurumlar arası yolla geçemeyişi
KURUMLAR ARASI GEÇEMEYİŞ
Adı Zafer. Babası, ona bu ismi hayatta zaferler kazansın diye koymuştur mutlaka. Koymuştur koymasına da çocuğunun ilk zaferini bile göremeden kavuşmuştur kara toprağa.
Zafer'in zafer sayısı fazla sayılmaz. Önce eğitim fakültesini kazandı sonra da memurluk sınavını. Eğer sayılırsa bir de aşk zaferi var, Zafer'in. Uzaktan uzağa sevdiği, iş çıkışlarında aynı dolmuşa binmek için yarım saat beklediği bir aşk.
Zafer'le birlikte bir kamu kurumunda memur olarak çalışıyoruz. Çalıştığımız kurumda herkes sever Zaferi. Ben daha çok severim. Çünkü onunla dostuz biz. Günün sekiz saatinde onunla aynı havayı teneffüs ediyoruz. Kurumun evrak kayıt bölümü bize emanet. Ben gelen evrakı kaydediyorum o giden evrakı.
Zafer bir edebiyat öğretmenidir.Edebiyat öğretmeni olması dolayısıyla evrakları sadece kaydetmez bazen yazılanları da okur.Giden evrakı kaydettiği için yazım ve imla konusunda amirlerin hatalarını çoğu zaman fark eder. Bununla ilgili başından kötü bir olay geçmişti. Olay şöyleydi:
Giden evrakların birinde ?toplantımıza teşrifinizi bekleriz' şeklinde bir cümle vardı. Zafer bu cümleyi görünce direkt ilgili amirin odasına gitmişti. Bana anlattığına göre aralarında şöyle bir diyalog geçmiş:
-Kolay gelsin Müdürüm.( Kapıyı çaldıktan sonra)
-Sağ ol. Ne istiyorsun?
-Müdürüm bu evrakta ?toplantımıza teşrifinizi bekleriz' cümlesi yanlış.(Hafif bir sesle)
-Neresi yanlış bunun? Ben yirmi yıldır bunu, bu şekilde yazarım. (Biraz sinirlenerek)
-Müdürüm teşrifin kelime anlamı şereflendirmedir. Dolayısıyla ?toplantımıza teşrifinizi bekleriz' cümlesi yanlıştır. Doğrusu ?toplantımızı teşrifinizi bekleriz' şeklinde olmalıdır.
Yani ?toplantımızı şereflendirmenizi bekleriz' şeklinde?
Müdür Bey, bir müddet Zafer'in gözlerinin tam içine baktıktan sonra şöyle demiş:
-Sen edebiyat öğretmeniydin, değil mi? (Arkasına yaslanarak)
-Evet müdürüm.
-Hangi bölümde çalışıyorsun şu an?
-Evrak kayıt bölümünde.
-Ne iş yapıyorsun?
-Giden evrakı kaydediyorum.
-Başka?
-Genelde işim bu, Müdürüm. Başka bir iş yapmıyorum. (Hafif sesle)
-O zaman sadece işini yap.
Bu sözler Zafer'e tokat gibi gelmişti. İnsan gururun bu şekilde kırılması bambaşka bir tattır,her halde. Zaten bu olaydan sonra giden evraklardaki hataları amirlere değil sadece bana söylemeye başladı. Ben de her zaman olduğu gibi onu dinledim ve ona hak verdim. Çünkü Zafer'i anlıyordum. Onda bir öğretmen duyarlılığı vardı.
Zafer'in belirli bir düzeni yoktur. Hayatını sürekli erteliyor. TOKİ toplu konut yaptırdığı zaman, ?Zafer, sen de yazıl. Bak herkes yazılıyor.' dedim. O ?Kardeş, benim nerde yaşayacağım daha belli değil ki?' dedi. Sevdiği kızla ilgili olarak, ?Zafer, şu kızı bırakma, elini çabuk tut, en azındın bir yüzük tak.' dedim. O ?Kardeş, ben önümü göremiyorum ki net bir karar vereyim. Okul bitti ama hala giden evrakı kaydediyorum. Ne olacak bu işin sonu? Milli Eğitim bizi almıyor, ömrümün sonuna kadar evrak mı kaydedeyim?' dedi. Haklı, sonuna kadar haklı.
Zafer'le yaptığımız sohbetlerden öğrendiğim kadarıyla Zafer'in öğretmen olabilmesi için tek yol kurumlar arası geçiştir. İstifa ederek sınava girip atanırsa Milli Eğitim Bakanlığı ?Sen daha önce memurluk yaptığın için ataman geçersizdir.' diyormuş. İstifa etmeden sınava girip atanırsa Bakanlık ?Sen memursun, bu sınav memur olmayanlar içindir, dolayısıyla sınavın geçersizdir.' diyormuş. Tek yol kurumlar arası geçişmiş.
Ben memurum, hayatım ev ile iş arasında sürüp gidiyor. Şikayetçi değilim, iyi kötü yaşıyoruz hayatı. Ufak tefek sorunlar olsa da hayatı seviyorum. Yalnız bu aralar canım biraz sıkkın. Zafer'e üzülüyorum, durumu hiç iyi değil. Hiç keyfi yok. On gündür ağzını bıçak açmıyor, yüzünden düşen bin parça.
Zafer'in dört gözle beklediği kurumlar arası geçişin şartları ve kontenjanları on gün önce açıklandı. Edebiyat öğretmenliğine bir kişi bile almıyorlar. Yani Zafer, öğretmen olamıyor. Ne yapsın Zafer? Umutlarını bir bahar daha mı ertelesin? Yoksa emekli olana kadar giden evrakı kaydetmeye devam mı etsin?
Bir haksızlık karşısında susarsak, o haksızlığa biz de destek vermiş oluruz. Ben, arkadaşımın bu şekilde ?telef' olmasına göz yumamam. Elimden geldiği kadar onun bu mağduriyetini daha çok kişiye anlatacağım. Umarım, bu durum artık sümen altı edilmez.
Saygılarımla?
Haberi yazan: rubardeniz