Polislikten başka her şey yapmış!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ofisine dinleme cihazı yerleştirilmesiyle ilgili başlatılan soruşturmanın ardından meslekten ihraç edilen Başbakanlık Yakın Koruma Müdürü A.T.'nin, ABD'li senatörler adına iş takibi yapmaktan, nüfuzunu kullanarak para aklamaya kadar birçok kirli işte parmağı olduğu ortaya çıktı.

Eski komiser Mustafa Böğürcü, emniyet içindeki paralel oyunları "Paralel Polisler" ismini verdiği kitapta deşifre etti. Kitapta, Böğürcü'nün "üst devrem" diye tarif ettiği A.T.'nin 'marifetleri' dikkat çekti. İşte o çalışmadan seçmeler:

YETKİSİ RÜTBESİNDEN BÜYÜK

"2012 yılıydı. Başbakanlık Korumalar Daire Başkanlığı'nda çalışan bir devremle sık sık görüşüyorduk. Bir görüşmede bana, bizden 2 dönem önce mezun olan A.T.'den bahsetti. O da orada görevliydi. Ama devremin anlattıklarına göre onun durumu biraz farklıydı. Sanki görünmez bir el onu koruyordu. A.T. özel olarak ABD'ye gönderilen akademi mezunlarından biriydi. Uzun yıllar ABD'de kalmış, burada Başbakanlık Koruma Müdürü olacak Z.B. ile tanıştırılmıştı. Z.B. Türkiye'ye dönünce basamakları hızla tırmanmış ve Başbakanlık Koruma Müdürü olmuştu. Tabii A.T.'yi de Korumalar Daireler Başkanlığı'na aldırmıştı. A.T. komiser rütbesindeyken, çok sayıda emniyet müdürü varken, vekaleten 4. sınıf emniyet müdürü yetkisiyle Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı'nda başbakan ve bakanların ev ve ofislerinden sorumlu oldu. Buralarda böcek araması yapan ekip de A.T'ye bağlıydı. A.T. aynı zamanda Başbakanlık Koruma'da çalışan personelin özlük haklarından da sorumluydu. Yani sicil terfi, atama işleri de ona bağlıydı.

VIP'TE KAÇAKÇILIK HÜLYASI

Başbakan'ın Keçiören'de Başbakanlık Resmi Konutundaki çalışma ofislerinde bulunan dinleme cihazlarını yerleştirdiği öne sürülen dönemin 4. Sınıf Emniyet Müdürü S.D. gizemli A.T'nin bacanağıydı. S.D. de bacanağı gibi akademi sonrası ABD'de doktora yapmıştı. S.D. ile tanışıyordum. Arkadaşım da diyebilirim. Onların Başbakanlığa alınma talimatının ABD'ye eğitime gönderilen polislerden sorumlu imam olan emniyetçi Semih T.'nin verdiği ortayı çıkacaktı.

Başbakan'ın ofisinde dinleme cihazları çıkmadan önceydi. A.T.'nin büyük hayalleri vardı. Bir an önce Türkiye'den ayrılıp, ABD'ye yerleşmeyi düşünüyordu. Bunun için akla hayale gelmedik senaryolar yazıyor, karanlık tiplerle de korkusuzca münasebetler kuruyordu. Planlarından biri de yurt dışından kaçak iPhone getirmekti. Bunları yetkisini suistimal ederek Başbakan'ın ve devlet erkanının kullandığı VIP'ten Türkiye'ye geçirmeyi planlıyordu. Ve bu planını çevresindekilerle paylaşmaktan hiç çekinmiyordu. Konuştuğu isimlerden biri de Başbakanlık Korumalar Şube Müdürlüğü'nde görevli devre arkadaşımdı. Hatta onun aracılığıyla işin İstanbul ayağını benim takip etmemi bile istemişti. Bu planını hayata geçirdi mi bilmiyorum...

DOSTLARI AMERİKALI SENATÖRLER

A.T. ABD'de kaldığı yıllarda çok enteresan dostluklar da kurmuştu. ABD'de bir senato üyesiyle çok yakındı. Bu ilişkisini kullanarak bir Rus firmasının 5 milyar dolarlık batık fonunu o ABD'li senatör arayıcılığıyla kurtarıp, komisyon almayı hayal ediyordu. Ve yine bu planını ulu-orta konuşuyordu. Hatta bunu gerçekleştirmek için Başbakanlığa ait resmi antetli kağıtla, finans şirketleri ve bankalara imzalı mühürlü resmi bir evrak bile göndermişti. Evrakların gönderildiği bankalardan biri de Mersin'deydi. Ama kimse ona dokunamıyordu. 17-25 Aralık operasyonları sonrasında, yer altı dünyasının önemli ismi S.Ş. ile de ilişki içinde olduğu ortaya çıktı. Başbakanlık Koruma Müdürlüğü'nün ekipmanlarını da kullanarak mafya babasının ofisinde böcek araması yapmıştı. Buna karşılık kredi kartı borcunu ödetmiş, Beşiktaş'ta bulunan ünlü bir otele eskort kadın istemişti. Teknik takibe takılmasına rağmen en ufak bir soruşturma açılmamıştı.

Kirli para transferi tanıdık bankadan

Eski Başkomiser Mustafa Böğürcü'nün iddialarına göre A.T. Ankara'da bir devlet memurunun standartlarının çok üstünde, son derece lüks bir hayat yaşıyordu. Yüzbinlerce liralık Ferrariyle geziyordu mesela. Ailesi de aynı durumdaydı. Göze batan tek şey hayat standardı değildi. A.T. Sudanlı bir iş kadınının servetini hatrı sayılır bir para karşılığında yasa dışı yollarla Türkiye'ye getirdi. "O servetin nasıl aklanıp piyasaya sürüldüğüne gelince. Gülen Cemaatine yakın bir banka aracılığıyla yapıldığını düşünmek zor değil" diyen Böğürcü, A.T'nin bir başka vukuatını ise şöyle anlatıyor: "Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı'nda "kar payı" vereceği vaadiye polislerden para topladı. Parayı kaptıran polisler şikayetçi oldu. Başbakanlık Koruma Müdürü olacak Z.B. ile soruşturma açmadan senet alıp ihtilafı kapattı. Üç ay sonra hakkında soruşturma açılan A.T. Diyarbakır Polis Okulu'na tayin edildi. Bunun üzerine hemen yıllık izne ayrılarak soluğu ABD'de aldı."

17 Aralık telefonu! Görüşmeyi doğruladı

Emniyetteki paralel yapılanmaya yönelik sürdürülen soruşturma çerçevesinde dün tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun serbest bırakıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar'a ifade veren Tosun, 17 Aralık günü ABD'deki eski emniyetçi Sinan Dursun'la yaptığı telefon görüşmelerini itiraf etti. Dursun'la o gün 03.30-04.00 sıralarında 163 saniyelik telefon görüşmesi yaptığını doğrulayan Tosun, ''Dursun ile yatılı okuldan tanışırız. Daha sonra meslekten istifa edip Amerika'ya yerleşti. Kendisiyle zaman zaman telefonda görüşürüz. Ben onu hiç aramam, Dursun arar ise görüşürüz'' dedi. İfadesinde 17 operasyonundan haberi olmadığını da söyleyen Tosun, ""yurtdışı çıkış yasağı" ve "ayda bir imza atma" adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı. Hamza Tosun'un Sinan Dursun ile 17 Aralık'ta yaptığı görüşmenin HTS kayıtlarıyla belirlendiği ancak muhtevasının daha tespit edilemediği gerekçesiyle serbest bırakıldığı öğrenildi. Serbest kaldıktan sonra basına açıklama yapan Tosun, "Darbe yapanın Allah belasını versin. Darbeciler karşısında benim gibi vatan evlatlarını bulur. Silivri'de yatanlar da vatan evlatları" şeklinde konuştu.

AVCI'NIN İDDİASI DOĞRULANDI

17 Aralık başarılı olsaydı

herkesi içeri atacaklardı

? Emniyet'teki paralel yapıya yönelik yazdığı kitaplarıyla ses getiren Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, önceki akşam katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Avcı, "Hükümette kim olursa olsun 'cemaatle' karşı karşıya gelecektir" dedi. Avcı, "17-25 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı, cemaate muhalif kimse kalmayacaktı. İkinci adımda üst düzey bürokratlar, bakanlar ve MİT Müsteşarı dahil hepsi İran casusluğu yapmaktan gözaltına alınıp tutuklanacaktı" ifadelerini kullandı. Yasa dışı dinleme operasyonları çerçevesinde tutuklanan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün de Avcı'nın sözlerini doğrulayan açıklamalarda bulundu. Atayün, Bugün gazetesine gönderdiği mektupta, "Yargıtay'ın silahlı terör örgütü kabul ettiği Selam Tevhid Kudüs Ordusunun örgütlenme yapısını ortaya çıkardık. İran'ın ülkemizdeki gizli faaliyetlerini delilleriyle ortaya koyduk" dedi.