Sözleşmeli öğretmene kadro yolu açacak dava
Türk Eğitim-Sen'in Milli Eğitim Bakanlığı'na açtığı ve 'Sözleşmeli Öğretmenlik' uygulamasının Anayasa'ya aykırı olduğunun savunulduğu dava kazanılırsa sözleşmeli personel 'kadrolu' olabilecek
ÇIKARDIĞI yönetmelikler ve genelgeler Danıştay tarafından bir
bir durdurularak iptal edilen Milli Eğitim Bakanlığı'na, bu kez sözleşmeli
öğretmenleri umutlandıran bir dava daha açıldı. Eğitimciler, sözleşmeli
öğretmenliğin durdurulmasını istedi.
Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesi hükümlerine dayanılarak, 3 Temmuz
2006'da hazırlanan 'Sözleşmeli Öğretmen' başlıklı genelge nedeniyle, Türk
Eğitim-Sen ile Milli Eğitim Bakanlığı davalık oldu. Kanunun 4. maddesinde yer
alan sözleşmeli personelin nasıl çalışacağına ilişkin esasların hazırlandığı
genelgede, şu düzenlemeler yer alıyor:
'Taraflar, bir ay önce ihbar etmek şartı ile sebep göstermeksizin sözleşmeyi her
zaman feshedebilir. Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık
süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulmaması durumunda
sözleşme feshedilir.'
Sözleşmeli tüm öğretmenleri yakından ilgilendiren genelgenin iptalini isteyen
sendika, Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesindeki sözleşmeli personele
ilişkin hükmün de Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu.
'Her an çıkarabilirim'
Kanunun, Danıştay tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülerek sözleşmeli
öğretmenleri yakından ilgilendiren 4'üncü maddesi C bendinin iptali istendi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullarda kamu hizmetini yerine getirmek için Türk
Ticaret Kanunu hükümleri gereği sözleşmeli öğretmen alımı yaptığının
hatırlatıldığı dava dilekçesinde, eğitimcilerin kesintisiz ve düzenli olarak
görev alması gerektiğine dikkat çekildi.
Çifte standarttır
Uygulamanın, öğrenciler üzerinde motivasyon eksikliği ve adapte olamama gibi
sorunlar yaratacağının belirtildiği dava dilekçesinde, öğretmenlerin tedirgin ve
verimsiz bir çalışma ortamına itildiği savunuldu.
Sözleşmeli öğretmenliğin bütçeye daha fazla yük getireceğine işaret edilen iptal
isteminde, şu ifadelere yer verildi:
'Eğitim çalışanlarının huzur ve sükunu bozulmakta, eşitlik ve sosyal adalet
yerine gelmemektedir. Çifte standart, fark gözetmek, toplumsal bir sorun
yaratır. Bu konu da Anayasa'ca güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırıdır.
Kısacası öğretmenlerimize 'Sen sözleşmeli olacaksın, istediğimizi yapacaksın ve
işimize yaramazsan seni çıkarabiliriz' diğer öğretmenlerimize, 'Seni kadroya
alacağım, hayatla ilgili korku ve endişeye kapılmana gerek yoktur. Sen benim
işime yararsın' denilmektedir.'
Adli tatilin sona ermesinin ardından Danıştay'ın 2005-2006 öğretim yılı
başlamadan davayı gündemine alarak karara bağlaması bekleniyor.
tercüman