'Seçim barajının yüzde 10 olmayacağını söyleyebiliriz'

TBMM Başkanı Vekili ve AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı, halkın 7 Haziran'da ortaya bir irade koyduğunu belirterek, "Bu iradenin radikal bir şekilde değişmesine yönelik ortada çok yeni parametreler yok. Halkın iadesine saygının gereği de buradan bir hükümet çıkartmaktır. Bunun için elden geleni yapmak gerekir" dedi.

Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bostancı, Türkiye'nin bugünkü siyasi gerçekliğinin, ortak bir hükümet kurulmasını kaçınılmaz kıldığını söyledi. Ortak hükümetin "ortak sorumluluk ve yükümlülük demek olduğunu" vurgulayan Bostancı, bunun da yeni bir protokolle, iki partinin ortak hükümet esaslı yeni bir yaklaşım sergilemesi anlamına geldiğini bildirdi.

Bostancı, "Birbirlerinin siyasi hassasiyetlerini, ortak toplumsal, sosyal psikolojilerini, siyasete ilişkin beklentilerini hesaba katan, iktidar-muhalefet tavrı içinde değil, ortak sorumluluk üstlenen iki siyaset olarak birbirlerine yönelik ihtimam ve dikkatle bu işleri yürütmeleri gerekir" dedi.

AK Parti'nin, 7 Haziran akşamından beri Türkiye'de teşekkül eden siyasi tabloyu doğru okuyarak "tablonun gereğini yerine getirmeye gayret ettiğini" ifade eden Bostancı, bugüne kadar yapılan görüşmelerin kamuoyunun gözü önünde olduğunu, ortak hükümet kurulması doğrultusunda hali hazırda derinleştirilebilecek birincil ilişki biçimi olarak AK Parti-CHP koalisyonunun göründüğünü söyledi. Bostancı, ortak hükümet etme, sorumluluğu üstlenme, Türkiye'nin geleceğine ilişkin ortak parametreler kurma konusunda anlaşma sağlanması halinde hükümetin kurulacağını belirtti.

"Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, seçim konusunda il başkanlarına talimat vermesinden hareketle seçim daha mı yakın?" sorusuna karşılık Bostancı, şunları söyledi:

"Hayır. Seçim ile hükümet aslında birbirinin kardeşidir. Hükümeti kurmak istersiniz iradeniz inisiyatifiniz o yöndedir. Çünkü halk 7 Haziran'da ortaya bir irade koymuş. Bu iradenin radikal bir şekilde değişmesine yönelik ortada çok yeni parametreler yok. Sadece yaşanan şu süreç var. Oysaki Türkiye'nin biraz zamana ihtiyacı var. Hükümetin de esasen bir an önce kurulmasına ihtiyaç var. Beklenti bu doğrultuda. Halkın iadesine saygının gereği de buradan bir hükümet çıkartmaktır. Bunun için elden geleni yapmak gerekir. AK Parti'nin tavrı öncelikle hükümetin kurulması istikametinde elden geleni yapmak şeklindedir. Ama bazen engelleri aşamayabilirsiniz, bazı konularda anlaşamayabilirsiniz. Ortak hükümet etme hususuna ilişkin ortak irade kuramayabilirsiniz. Bunların hepsi mümkündür. Ama her ne olursa olsun her şey kamuoyuyla çok şeffaf bir şekilde paylaşılır. Hükümet kurulursa hükümetle yoluna devam edilir ama kurulamazsa, 'her zaman demokrasinin çareleri vardır' anlayışı çerçevesinde millete dersin ki 'ey seçmenler, elde geleni yaptık, şu görüşmeleri yaptık, şöyle müzakereler oldu fakat vardığımız noktada bir hükümet kurulamadı. Tekrar senin hakemliğine müracaat etmek durumunda kaldık.' Bu bir zorunluluk olur, tercih değil... AK Parti'nin her türlü ihtimale binaen seçime hazır olmak gerektiği şeklindeki yaklaşımını bir zorunluluk olarak bütün bu çalışmalar neticesinde erken seçime gitme durumu ortaya çıkarsa, ona hazır olmak şeklinde okumak gerekir. "

Bostancı, seçim barajının kaldırılması ya da düşürülmesi konusundaki görüşünün sorulması üzerine, baraj getirilirken istikrar-adalet tartışmalarının yapıldığını hatırlattı. Bir çok ülkede barajın olduğunu belirten Bostancı, milli iradenin hem temsilini hem de istikrarlı siyasal oluşumların ortaya çıkması ve hükümetlerin kurulmasının kolay olmasının önemli olduğunu söyledi.

TBMM'nin bu dönem dört partili olarak teşekkül ettiğine dikkati çeken Bostancı, şunları kaydetti:

"Ama gördüğünüz gibi halen kafalar karışık ve ne olacağı hususunda soru işaretleri var. Herhalde seçmenler bu temsil ve istikrar konusunu mevcut tablo çerçevesinde düşünüyorlardır. Herkes düşünüyordur 'ne yapmak lazım?' Temsil önemli ama istikrar da önemli. Onun bir dengesinin olması lazım. İşte bu denge çizgisi barajdan geçiyor muhakkak. Milli iradenin dağılmaması, belli yerlerde toplanması, eğilimlerin belli yerlerde kolonize olması için baraj önemli. Baraj ne olur, bu Parlamento'daki görüşmeler ve müzakereler neticesinde şekillenir. Fakat yüzde 10 olmayacağını söyleyebiliriz. Ortak bir kanaate varılırsa, o çizgide bir düzenleme yapılabilir. Onun şartları var tabii."