Suruç'taki patlama: Dünden bugüne neler oldu?

Türkiye'de barış ve huzur ortamını hedef alan son kanlı oyun, Şanlıurfa'da hayata geçirildi. YPG'yi destekleyen terör örgütü MLKP'nin legan uzantısı Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyelerinin arasına giren 18 yaşındaki canlı bomba olan genç kız, üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi. 31 kişi öldü, 104 kişi yaralandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, teröre karşı uluslararası mücadelenin şart olduğunu belirterek, "Terör insanlığın huzuruna kast eden bir olaylar silsilesidir, insanların mutluluğuna kast eden bir olaylar silsilesidir. Buna karşı da mücadeleyi dünyanın her yerinde vermeye mecburuz" dedi.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 21 Temmuz 2015 07:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Suruç'taki patlama: Dünden bugüne neler oldu?

Kemal Gümüş-Şeyhmus Çakan

Çözüm Süreci ile ülkemizde oluşan barış ve huzur, yine kanlı eller tarafından hedef alındı. Suruç'ta belediyeye ait Amara Kültür Merkezi bahçesinde Kobani'nin yeniden inşasıyla ilgili dün saat 11.50 sıralarında basın açıklaması yapan ESP'nin gençlik yapılanması Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyelerinin arasına giren canlı bomba, üzerinde patlayıcıyı infilak ettirdi. Kalabalığın tam ortasındaki patlama sonrası ateş topuna dönen alandaki 31 kişi hayatını kaybetti, 104 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine sevk edilen ambulanslarla Şanlıurfa ve Suruç'taki hastanelere sevk edildi.

İkinci bomba anonsu yapıldı

Yaralıların hastaneye kaldırılmasının ardından ölenlerin üzeri gazete kağıtlarıyla kapatıldı. Çevrede güvenlik önlemleri alan polis ekiplerine jandarma da destek verdi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışma yaptığı sırada çevrede toplanan kalabalığın bölgeden uzaklaştırılması için güvenlik güçleri yoğun çaba harcadı. Suruç Belediyesi'ne ait araçlardan yapılan anonslarda, ikinci bir saldırı olabileceği belirtilerek vatandaşlardan dağılmaları istendi.

20 defa telefonla görüştü

18 yaşında terör örgütü DAEŞ üyesi olduğu iddia edilen canlı bomba genç kızın, kamera kayıtlarından patlama öncesi 20 kez telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi. Alanda üç kişinin de gözlemci olarak bulunduğu belirlendi.

Ölenlerden 11'inin ismi açıklandı

Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nden yapılan açıklamada, saldırıda Koray Çapoğlu, Hatice Ezgi Saadet, Cebrail Günebakan, Uğur Özkan, Nurten Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Dedizem, Alper Sapan, Okan Pirinç ve Ferdane Kılıç'ın hayatını kaybettiği belirtildi.

İstanbul ve Diyarbakır'da alarm

İstanbul ve Diyarbakır Emniyeti'nde polislerin izinleri iptal edildi. İki ilde, 12 saat çalışıp 24 saat dinlenen polis, 12 / 12 sisteminde çalışacak. 24 saatlik izin süresi 12 saate düşürüldü.

Yurt genelinde olaylı protestolar

Suruç'taki saldırı, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir, Mardin, Bursa, Mersin ve Adana başta olmak üzere çok sayıda ilde protesto edildi. Polis, İstanbul Taksim ile Diyarbakır, Mardin, İzmir ve Mersin'deki protestolara müdahale etti.

Paralel Yapı harekete geçti

Öte yandan, ülkeyi yasa boğan saldırının ardından Paralel Yapı AK Parti'yi ve hükümeti hedef aldı. Terör örgütü DEAŞ'e yönelik yapılan operasyonları görmezden gelen Paralel Yapı mensuplarına vatandaşlar sert tepki gösterdi.

Beyaz Saray 'güçlü bir şekilde' kınadı

ABD yönetimi, Suruç'ta düzenlenen terör saldırısını sert şekilde kınadı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, "ABD, Türkiye'nin güneyinde düzenlenen alçak terör saldırısını güçlü şekilde kınıyor" ifadesini kullandı. Earnest, "Türk hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu ve terör tehdidine karşı ortak savaşımızdaki kararlılığımızı tekrarlıyorum" diye konuştu.

Putin'den taziye mesajı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a taziyelerini iletti. Putin, taziye telgrafında barbarca gerçekleştirilen bu saldırıyı kınadığını belirtti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a başsağlığı mesajı gönderdi.

Patlama ile ilgili kritik sorular

-Şanlıurfa'da toplanacakları aylar öncesinden belli olan ESP üyelerinin güvenliğinin sağlanması için neler yapıldı?

-Suruç'ta patlama öncesi canlı bomba ihbarı oldu mu?

-Basın toplantısının yapılacağı alanda ne tür önlemler alındı?

-Geçmişte birçok provokatif olayda ihmali ve kastı olan Paralel Yapı'ya mensup polislerin, bu olayda da etkisi var mı?

MLKP, YPG safında savaşıyor

Suruç'ta bombalı saldırıya hedef olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Türkiye'nin terör örgütleri listesinde yer alan Marksist Leninist Komünist Partisi'nin (MLKP) legal uzantısı olarak biliniyor. Her yıl yaptığı ideolojik eğitimi bu yıl iptal ederek başta İstanbul ve Ankara'dan topladığı yaklaşık 300 genci Suruç üzerinden Kobani'ye götürme hazırlığı yapan MLKP, PKK'nın Suriye'deki askeri kolu YPG içinde aktif şekilde savaşıyor. İstihbarat raporlarına göre, MLKP militanlarının silahlı eğitimi daha önce Kandil'deki PKK kamplarında yapılıyordu ancak PKK'nın Suriye'deki savaşa dahil olması üzerine çok sayıda MLKP'li de PKK'yla Suriye'deki savaşa katıldı.

Suriye için gençleri topluyorlar

Suriye'de savaşırken ölen ilk MLKP militanlarından biri olan Serkan Tosun, 14 Eylül 2013 günü Rasulayn olarak da bilinen Serekaniye'de hayatını kaybetmişti. özellikle üniversitelerde yaptığı çalışmalarla Rojava bölgesinde savaşacak militan toplamaya çalışıyor. Örgüt, Rasulayn, Kobani, Tel Abyad ve Şengal'de de PKK ile birlikte DAEŞ ve Nusra'ya karşı savaşmıştı.

Yüksekdağ Kobani'deydi

Bir dönem MLKP'yle yakın ilişkileri bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise bir süredir Kobani'de bulunuyordu. Önceki gün Türkiye'ye dönen Yüksekdağ, "Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz. Bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Sırtımızı kime yasladığımızı söylüyoruz, bundan sonra da yaslamaya devam edeceğiz" açıklamasını yapmıştı.

'Suruç' üst akıl operasyonu

Emekli Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Suruç'taki patlamayla ilgili STAR'a çok önemli açıklamalar yaptı. Saldırının Türkiye'yi karıştırmak isteyen üst aklın bir operasyonu olduğunu belirten Orakoğlu, ABD ve üst aklın, tampon bölge oyununu bozacağı için Türkiye'ye yöneldiğini dile getirdi. "Bu, Türkiye'nin içeride efor harcaması için çok ciddi bir provokasyondur" diyen Orakoğlu, şöyle devam etti: "Bu olay HDP ve PKK üniteleri tarafından kaşınarak çok ciddi anlamda mağdur edebiyatı yaratacak. Son anketler AK Parti'nin oyunun yükseldiğini, kaçan yüzde 14'ün çok pişman olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü Türkiye'nin ulusal güvenliğinin tehlikeye girdiği görüldü. Oyların yüzde 45-46'ya çıktığını gören üst akıl da yeni bir saldırıyla Türkiye'yi sarstı."

Terör Türkiye'ye taşınıyor

Orakoğlu,7 Haziran sonrası stratejik bir oyun oynandığına da dikkati çekti. Suruç'taki saldırının Suriye'deki terörü Türkiye'ye taşımaya yönelik bir eylem olduğunu dile getiren Orakoğlu, " Seçim sonrasında uluslararası üst aklın, kendine bağlı bir takım taşeron güçleri kullanmak suretiyle Türkiye'nin içine yönelebileceğini söylemiştim" dedi.

İstihbarat zafiyeti araştırılmalı

Orakoğlu, "İstihbarat zafiyeti olup olmadığını bilmiyoruz ama araştırılmalı. Bu olay Türkiye'nin özellikle Güneydoğu'da terör sarmalına girmesine neden olabilir. Türkiye bu olaya soğukkanlı yaklaşmak zorundadır " diye konuştu.

BAŞBAKANLIK'TA KRİZ MERKEZİ

Patlamanın ardından Başbakanlık'ta kriz masası oluşturuldu. Başbakan, olayla ilgili İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ten bilgi aldı. Davutoğlu, daha sonra Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Öztürk ile Çalışma Bakanı Faruk Çelik'i bölgeye gönderdi. Çankaya Köşkü'nde Davutoğlu başkanlığındaki güvenlik toplantısı ise geç saatlere kadar sürdü.

HSYK İKİ SAVCI DAHA GÖNDERDİ

Adalet Bakanlığı, saldırı sonrası Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olay yeri inceleme, araştırma, kimlik tespiti ve soruşturmanın daha etkin yürütülmesi için Suruç ilçesindeki savcılara ilave olarak Şanlıurfa'dan

2 savcı daha görevlendirildiğini duyurdu. Cenazelere otopsilerin şartları daha iyi olan Gaziantep Adli Tıp Kurumu'nda yapılacağı ve buraya da İstanbul ve Şanlıurfa'dan uzmanların gönderildiği vurgulandı.

VAHŞETİ KINIYORUM LANETLİYORUM

-Cumhurbaşkanı Erdoğan,Kıbrıs Barış Harekatı'nın 41'inci yıl dönümü törenlerine katılmak için gittiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'ndeki canlı bomba saldırısıyla ilgili açıklama yaptı. Saldırıyı gerçekleştirenleri kınayan Erdoğan, ölenlerin ailelerine baş sağlığı, yaralılara ise şifa dileyerek, "Şanlıurfa Suruç ilçesinde maalesef bir terör eylemi sonucunda vatandaşlarımızın ölümü ve bunun yanında ciddi sayıda yaralıların oluşu bizleri teessüre boğmuştur. Bu vahşeti işleyenleri, ben de şahsım olarak milletim adına lanetliyorum, kınıyorum" dedi.

Uluslararası ortak mücadele şart

Terörün nereden gelirse gelsin lanetlenmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Her zaman söylüyoruz, terörün, dini yoktur, ırkı yoktur, milleti, milliyeti yoktur, vatanı yoktur. Dolayısıyla teröre karşı tüm uluslararası bir mücadelenin verilmesi gerektiğini hep ifade ettik, ediyoruz. Terör, insanlığın huzuruna kast eden bir olaylar silsilesidir, insanların mutluluğuna kast eden bir olaylar silsilesidir. Buna karşı da mücadeleyi dünyanın her yerinde vermeye mecburuz. Ben bu vesileyle bir kez daha kınıyor ve bu terör eyleminde ölen vatandaşlarımızın ailesine ve milletimize baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum."

DAVUTOĞLU'NDAN TERÖRE KARŞI BİRLİK ÇAĞRISI

Suruç'taki patlamanın ardından hemen Ankara'ya dönen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'ne geçerek güvenlik birimleri ile toplantılar yaptı. Akşam saatlerinde kameraların karşısına geçen Davutoğlu, özellikle parti liderlerine önemli bir çağrıda bulunarak, "Dört genel başkan bir araya gelerek ortak deklarasyona imza atmamız gerekiyor. Grup başkanvekillerini görevlendirdim, tüm partilerle görüşecekler. Ümit ederim ki bu çağrımız karşılıksız kalmaz. Bir araya gelinceye kadar her gün tekrar tekrar bu çağrıyı yapacağız" dedi.

HDP'nin açıklamalarına tepki

Başbakan, olaydan sonra HDP'lilerin yaptığı açıklamalara sert tepki göstererek, "Olay olduktan kısa bir süre sonra olayı yapan saldırganlardan daha çok Hükümeti ve AK Parti'yi suçlamak sorumsuzluktur. Tam da saldırıyı yapanların ekmeğine yağ sürmektir" diye konuştu.

İki saldırının da hedefi Türkiye

Olayın oluş seyrinin, açık bir terör olayı ve büyük ihtimalle canlı bomba olduğunu kaydeden Başbakan, "Gerek Suruç'ta saldırı, gerek Adıyaman'da askerimize yönelik saldırı, hepsinin hedefi Türkiye'dir. Türkiye'nin huzurunadır, demokrasisine, Türkiye'deki kamu düzeni, halkın refahınadır. Tüm terör örgütlerine karşı omuz omuza, güçlü irade sergilemek önem taşıyor" dedi. Davutoğlu, bir soru üzerine Kobani'de de patlamalar olması nedeniyle saldırıda DEAŞ ihtimalinin güçlendiğini belirtti.

GÜL: İŞİN ASLI ORTAYA ÇIKACAK

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki saldırıya ilişkin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bunlar daha önce dikkat çektiğimiz çok üzücü olaylar. İşin aslı ortaya çıkacaktır. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" diye konuştu.

AKDOĞAN: TÜRKİYE'Yİ DİZE GETİREMEZLER

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Hiçbir terörist saldırı Türkiye'yi dize getiremez, birlik-bütünlüğümüzü sarsamaz. Sağduyu içinde bu kirli oyunu bozacağız. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum" mesajını yayınlandı.

ÇELİK: ALÇAK SALDIRIYI LANETLİYORUZ

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Bu saldırı ile topyekun Türkiye hedef alınıyor. Bu saldırıya karşı her kesimden insanımızın, hepimizin et ve tırnak gibi bütünleşmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu. Terör saldırısını lanetleyen Çelik, "Canlarımızı kaybettik. İçimiz yandı. " ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU: SALDIRI HAİN ACIMIZ TARİFSİZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suruç'taki saldırı hakkında "Suruç'taki hain saldırı yüreklerimizi yaktı. Gencecik evlatlarımızı kaybetmenin acısı tarifsiz. Terörü ve onu besleyenleri lanetliyorum" dedi.

BAHÇELİ DEKLARASYONA İTİRAZ ETTİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Kim olursa olsun, hangi bahaneye sığınırsa sığınsın insan hayatına kast eden canileri ve terörist hedefleri tartışmasız, amasız ve ön şartsız lanetliyorum. MHP'nin duruşu deklarasyonlara bağlı olmayıp büyük Türk milletinin bizatihi varlık ve vicdanıyla temellenmiştir" dedi.

HDP'DEN TEHLİKELİ SÖZLER

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Şanlıurfa'nın Suruç İlçesinde meydana gelen patlama hakkında yazılı açıklama yaptı. 6-8 Ekim olaylarından önce halkı sokağa davet eden Demirtaş, Suruç'taki canlı bomba saldırısından sonra yaptığı açıklamadaki sözleri "vatandaşları silahlanmaya çağırıyor" şeklinde yorumlandı. Açıklamada: "Halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir" denildi. Yüksekdağ, ayrıca gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti Hükümeti'nin DAEŞ ile ortak hareket ettiğini iddia etti. HDP Milletvekili Leyla Güven ise, "Bu katliamı planlayanlar tarihte lanetlenecekler. Devlet güvenliği sağlayamamışsa hesabını verecektir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber