Danıştay'dan Eğitim Durumundan Nakle Yeni Açılım
Eğitim durumundan dolayı nakil istenip istenemeyeceği dair ayrıntılı dosyamızı 2004 yılında yayımlamıştık... Bu dosyamızda yaptığımız açıklamada, 657 sayılı Kanunda, eğitim durumundan nakle imkan tanıyan bir düzenlemenin olmadığını beyan etmiştik. Danıştay, bu konuya ilişkin olarak ilk kez farklı bir karar vermiştir. Danıştay, kararında, Anayasa'da güvence altına alınan "kimsenin eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı" hükmü gereğince, Hacettepe Üniversitesinin muvafakat vermeme yönündeki işleminin iptal edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Detaylar için başlığa tıklayınız.
Olay nedir?
Hacettepe Üniversitesinde çalışan bir memur, 2000 yılında yapılan ÖSYM sınavında başarılı olarak Ege Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü kazanıp kayıt yaptırmış, daha sonra da Ege Üniversitesine nakil olmak istemiştir. Ege Üniversitesi bu isteği olumlu karşılamış ve muvafakat verilmesi için Hacettepe Üniversitesine yazı yazmıştır. Hacettepe Üniversitesi muvafakat istemini reddetmiştir.
Muvakat verilmemesi nedeni...
Üniversite, mahkemeye gönderdiği yazıda gerekçe olarak, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde sağlık hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi için ilgilinin hizmetine ihtiyaç duyulduğu ve kendisine muvafakat verildiği takdirde aynı konumda olan diğer personele olumsuz yönde örnek oluşturacağını belirtmiştir.
Mahkeme ve Danıştay ne dedi?
Hacettepe Üniversitesindeki memur, muvafakat verilmeme yönündeki 2000 tarihli işlemi idare mahkemesinde dava konusu etmiştir. Ancak Ankara 3. İdare Mahkemesi, davada memur aleyhine karar vermiştir.
Memur, davayı Danıştay nezdinde temyiz etmiştir. Danıştay temyiz kararında, Anayasa'da güvence altına alınan "kimsenin eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı" hükmü gereğince Hacettepe Üniversitesinin muvafakat vermeme yönündeki işlemini iptal edilmesi gerektiğini belirtmiş ve idare mahkemesini bozmuştur.
Bu karar ne anlam ifade ediyor?
Bu karar eğitim durumu naklinde bir ilktir. Ancak karar bireyseldir. Tüm idarelerin ve tüm idare ve Danıştay dairelerinin uymakla zorunlu olduğu bir karar değildir. Bu karar sadece idare mahkemelerinde açılacak diğer davalarda emsal olabilecektir. Diğer taraftan, bu karar temyizde bozulmuş olup, Ankara 3. İdare mahkemesinde yeniden görüşülecektir. Yani karar henüz tam anlamıyla kesinleşmemiştir.
Aynı durumda olanlar ne yapabilir?
Aynı durumda olan memurlar haklarını dava yoluyla arayabilir. Ancak, bu açılacak davanın kesin olarak kazanılacağı anlamına gelmemektedir. İdare mahkemesi hakimi Danıştay'ın bu kararına uymak zorunda değildir. Ayrıca Danıştay dairelerindeki hakimler zamanla değişmektedir. Bir kaç yıl sonra yapılacak değişik sonucunda gelen yeni hakimler bu içtihadı değiştirebilir. Ama herşeye karşın Danıştay 5. dairesinin bu kararı oldukça önemlidir.
Danıştayın kararına ulaşmak için tıklayınız.