'Bende İŞİD'i destekleyecek yüz var mı?'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Üsküdar'da öğrencilerin sorularını yanıtlıyor. Davutoğlu, bir öğrencinin IŞİD eleştirilerini sorması üzerine 'Şimdi bana bakın. Bende IŞİD'i destekleyecek yüz var mı' yanıtını verdi. İstanbul'daki terör operasyonu sırasında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanan ve hayatını kaybeden Dilek Doğan ile ilgili sorulan soruya ise 'Yanlış bir uygulama varsa peşi bırakılmaz' dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Ekim 2015 15:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Bende İŞİD'i destekleyecek yüz var mı?'

Başbakan Davutoğlu, gençlerle buluştuğu programda, "Biz samimiyetle Çözüm Süreci'nin başarısı için çaba sarf ettik, etmeye de devam edeceğiz. Hiç kimsenin tereddüdü olmasın, inşallah bir şekilde bu topraklarda ortak kader bilincine dayalı yeni bir dönem başlatacağız" dedi.

Terörle mücadelenin süreceğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"22 Temmuz'da Ceylanpınar'da iki polisimizin uyurken ensesinden şehit edilmesinden sonra başlayan huzur ve demokrasi operasyonunu, senin Iğdır'a, belki başka bir arkadaşın kendi şehrine, Hakkari'ye, Diyarbakır'a, Ağrı'ya rahatlıkla gidebilecek, rahatlıkla orada kendi ailesiyle bulunabilecek şartlar oluşuncaya kadar sürdüreceğiz. Yani bir taraftan terörle mücadeleyi sürdüreceğiz, bir taraftan da demokrasiden, özgürlüklerden nebze, milim miktarı sapma olmayacak."

Bir öğrencinin, muhalefetin IŞİD eleştirilerini sorması üzerine Davutoğlu şu cevabı verdi:

"Şimdi bana bakın yüzüme gözüme bende IŞİD'i destekleyecek yüz var mı? Bizim temsil ettiğimiz İslam IŞİD'in tam karşıtı. IŞİD'i yok edecek İslam odur. PKK'ya operasyonlar başlamadan IŞİD'e operasyonlar başlattık.

Sabahları erken çalan telefon beni tedirgin eder. Daha gece uykumun bölünmediği hiçbir gün yaşamadım. Genelde içişleri bakanlığından aradıklarında o anda insanın zihnine bir şüphe düşer.Bu sabah içişleri bakanımız aradığında, Diyarbakır'da yapılan operasyon sırasında kapıyı açmak için yüklenildiğinde oraya yerleştirilen bombalarla iki şehit verdik. Bu kadar yoğun mücadele veriyoruz ama hala benzer suçlamalar yönlendiriliyor.

SORU: Dün hayatını kaybeden bir genç kız var. İstanbul'da bir polis operasyonu sırasında... Sorular ve tepkiler var.

Ve yeni seçim beyannamenizde engelli vatandaşlar için ne gibi yenilikler var?

Bu genç kızımız ile ilgili diğer olaylarda olduğu gibi araştırmalar yapılıyor. Yanlış bir uygulama varsa peşi bırakılmaz ve gereği yapılır.

Buradan da engellilerle toplanmaya gidiyorum. Ailelere destek manasında olağanüstü şeyler yaptık. Bir çok ayrı aletlerle araçlarla desteklemeler dışında benim iki engelli yeğenim vardı. İkisi de vefat etti. Hala gözümün önündedir, ablamın ve eniştemin yaşadığı imtihanı çok iyi biliyorum. 7 yaşından 20 yaşına kadar tamamen yatağa mahkumdu. Ben ablamın on yıllarca hiç tatil yapmadığını bilirim. Şimdi ise o engellilere bakım elemanı gönderiyoruz ve anneler babalar biraz nefes alabiliyor.Bazen derim annem yaşasaydı da ayağını ben yıkasaydım diye. Evde babaanneleriniz varsa onların hayatlarına nüfuz edin.

"En acı husus medya konusunda kutuplaşma olması"

Medyanın özgür olduğunu, herkesin istediği siyasi partiyi destekleyebildiğini bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Medya özgür, herkes istediği siyasi partiyi destekleyebilir, herkes istediği siyasi lideri öne çıkarabilir. Bu konuda kimse kimseye sınır getiremez ama maalesef Türkiye'de en acı olan husus, birçok konuda olduğu gibi medya konusunda da bir kutuplaşmanın olması. Burada artık basın etiği ve medyanın objektifliğinden çıkılarak, tamamıyla haberlerin seçici bir şekilde, bir algı operasyonu yapmak için yönlendirmeye varacak kadar bir ayrım olması."

"Kandırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum"

Gençlere, silahlarla konuşmamaları ricasında bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bir taraftan terörle mücadeleyi yapmak zorundayız, aksi takdirde bu gençleri kurtaramayız ama diğer taraftan da kandırılıp dağa götürülen, kaldırılan her gencimiz için gözyaşı döküyorum. Çünkü onlar bizim gençlerimiz. Onların kaybedilmemesi lazım. Sizden de (gençlerden) en temel ricam mümkün olduğunca gönüllerinizle, kalplerinizle konuşun, dillerinizle, bakışlarınızla konuşun ama zinhar silahlarla konuşmayın, şiddetle konuşmayın."

"Mücadelemiz tek taraflı olmayacak"

DAEŞ'in, İslam'a töhmet getirdiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"IŞİD zihniyetine karşı bizim fiili emniyet tedbirlerimiz dışında zihniyet ve o zihniyete karşı aynı zamanda ideolojik bir mücadele de vermemiz gerekiyor. Çünkü İslam dininin hiçbir şekilde kabul etmediği bir başka zihniyet var orada ve dinimize en büyük töhmeti getiriyor. Dolayısıyla mücadelemiz tek taraflı olmayacak. Nasıl PKK ile terörle mücadele ederken Kürt vatandaşlarımızın kimliğine halel gelmemesi ve onları kazanmaya önem veriyorsak IŞİD'le mücadele ederken de İslam dinine herhangi bir şekilde itham ve töhmet getirilmemesine de özen göstermek lazım."

"Yanlış uygulama varsa gereği yapılır"

Dilek Doğan'ın, Sarıyer'de düzenlen operasyon sırasında yaralandıktan sonra hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin gerekli araştırmaların yapıldığını ifade eden Davutoğlu, "Bu genç kızımızla ilgili gerekli diğer bütün olaylar gibi araştırmalar yapılıyor. Çok özen gösterilerek bazı emniyet tedbirleri alınıyor ama ola ki herhangi bir yanlış uygulama varsa bunun da peşi hiçbir zaman bırakılmaz, gereği yapılır" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber