233 bin kişiye bir adli tıp uzmanı düşüyor

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 28 Ekim 2006 16:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'de, 233 bin kişiye bir adli tıp uzmanı düştüğü, bu alanda yaşanan eleman sıkıntısının yargı sürecinin de gecikmesine neden olduğu bildirildi.

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, yaptığı açıklamada, tıp fakültesi mezunlarının ekonomik kaygıları nedeniyle adli tıp uzmanlığına ilgi göstermediğini söyledi.

Türkiye'de nüfusun 70 milyon olmasına rağmen toplam 300 adli tıp uzmanı bulunduğuna dikkati çeken Kök, adli tıp uzmanı sıkıntısı nedeniyle yaşanan iş yoğunluğunun yargıyı olumsuz etkilediğini ifade etti.

Hekim yetiştirmede gösterilen başarının adli tıp uzmanı yetiştirmede gösterilemediğini ifade eden Kök, ''Adli tıp uzmanlığının cazip hala getirilememesi bunun en büyük sebebidir. Tıp fakültesi mezunları, ekonomik kaygılar nedeniyle adli tıp uzmanlığını tercih etmiyor'' dedi.

Fakülteden mezun olduktan sonra uzmanlık sınavına giren hekimlerin hemen hemen hiçbirinin adli tıp alanını tercih etmediğini belirten Kök, şunları kaydetti:

''Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda Tababet-i Adliye Kanunu çıkarılarak ayrı bir önem verilen adli hekimlik hizmetlerinin çağdaş anlamda yorumlanması gerektiği vurgulanmıştır. Ancak, 2006 yılı itibariyle gelinen noktada övgüye değer tüm çabalara rağmen adli hekimlik hizmetlerinde hedeflere ulaşılmadığı ve çözüm bekleyen sorun kümelerinin bulunduğu görülmektedir. Tıp fakültesi mezunlarının adli tıbba ilgi göstermemesi nedeniyle bu alanda yaşanan elaman sıkıntısı yargı sürecinin de gecikmesine neden olmaktadır.''

Adli makamların bir olayla ilgili karar verme sürecinin gecikmesinin en önemli nedeninin adli tıp raporlarının zamanında hazırlanmamasından kaynaklandığını dile getiren Kök, ''Doğu illerinde adli tıp uzmanı sıkıntısı had safhada. Mesela ana bilim dalımız, yaklaşık 11 ile yalnızca 3 adli tıp uzmanıyla hizmet vermektedir. Bize verilen rapor sayısı yılda en az 3 bin oluyor'' dedi.

-''ADLİ TIP UZMANI YETİŞTİREMİYORUZ''-

Devletin sadece hukuku koyan değil aynı zamanda hukuka bağlı davranan ve keyfi hareket etmeyen varlık olmasının hukuk devletinin bir gereği olduğunu vurgulayan Kök, şöyle devam etti:

''Hiçbir kimse ve organ kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Ülkemizde ise adli hekimlik hizmetlerinde yaşanılan sorunların temelinde çok başlılık yatmaktadır. Çok başlılığa neden olan yasal düzenlemeler ise aradan 83 yıl geçmesine rağmen yeterli sayıda adli tıp uzmanı yetiştirememiş olmanın gereğidir. 1923 yılında 554 olan hekim sayısını bu yıla kadar 100 bine yükseltme başarısı gösterilirken maalesef adli tıp uzmanı yetiştiremedik.''

-ADLİ TIP UZMANI OLMAYINCA...-

Prof. Dr. Kök, Cumhuriyetin ilk yıllarında hekim sayısı yeterli olmadığı gerekçesiyle o dönemdeki adli hükümet tabibi olan hekimlere bırakılan adli hekimlik hizmetlerinin, bugün de işin uzmanı olmayan hekimlerce yerine getirildiğine dikkati çekti.

Yaklaşık 780 bin kilometrekare alana ve 70 milyon nüfusa sahip Türkiye'de aktif halde bulunan yalnızca 300 adli tıp uzmanı bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda bu durumun daha uzun yıllar daha devam edeceğini kaydeden Kök, şöyle dedi:

''Adli tıp uzmanı olmadığı için 1961'de çıkarılan Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun gereği, sağlık ocağı hekimleri sağlık ocağı bölgesindeki adli hekimlik hizmetini yerine getirmek zorundadır. Ancak, bu görev nitelikli şekilde yerine getirilmemektedir. Bu durum, yargıda yanılmalara neden olacağı düşünülürse çok önemli bir sorun olarak değerlendirilmelidir. Aynı zamanda pratisyen hekimlerin, bazen otopsi yapamadığı için yargıya sevk edildikleri, hazırladıkları raporların da mahkeme tarafından kabul edilmediği bilinmektedir.''

-''HEKİMLERE ADLİ TIP EĞİTİMİ VERİLMELİ''-

Suçun ve suçlunun ortaya çıkarılmasında adli tıp uzmanlarının önemli rol oynadığının altını çizen Atatürk Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, ''Sağlık Bakanlığının tüm yurt sathında istihdam ettiği hekimlerin, sahip olduğu bina ve teknik donanımın adli hekimlik hizmetlerinde amaca uygun olarak kullanılmasının sağlanması gerekir. Bu nedenle sağlık ocağı hekimlerimizin mezuniyet öncesi ve hizmet içi eğitimlerine gereken önem verilerek en azından belirli bir kısmı adli tıp konusunda yeterli bilgiye sahip hale getirilmelidir'' şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kök, hukukun üstünlüğünün gerçekleşmesinde önemli yeri olan adli tıbbın sorunlarını çözümlenmesi için özellikle Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının eşgüdüm içerisinde çalışması gerektiğini belirterek, yasal düzenlemelerin de bir an önce yapılması için ilgililerin azami duyarlılık göstermesinin zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber