KESK: 657 taslağı bizim açımızdan tartışılabilir bir taslak değildir
DEVLET MEMURLARI KANUNU TASARISI TASLAĞINA İLİŞKİN
BİLGİ
NOTU
2005
yılı toplu görüşmelerinde konfederasyonlara dağıtılan Kamu
Personeli Kanun Tasarısı Taslağı konfederasyonların, kamu kurumları
ile üniversitelerin, yüksek yargının ve diğer çeşitli örgütlerin
yoğun eleştirisi nedeni ile hükümet tarafından geri çekilerek,
yeni bir taslak hazırlanmıştır.
Hazırlanan
bu taslak Devlet Memurları Kanun Tasarısı Taslağı olarak
bu yılki toplu görüşmelerde konfederasyonlara dağıtılmıştır.
Toplu görüşmelerden sonra konfederasyonların bu taslağı tartışılabilir
bulması halinde ortak bir komisyon kurulması ve bu komisyonun taslağa
son şeklini vermesi prensipte ilke olarak kabul edilmiştir.
Ancak
aşağıda da belirtildiği gibi konfederasyonumuz açısından bu taslak
tartışılabilir bir taslak değildir.
1. Taslak, halen 657 sayılı kanuna
tabi personel için düzenlenmiştir. Bu taslakta, silahlı kuvvetler
mensupları, hâkim ve savcılar, YÖK Personel Kanununa tabi olanlar
ve üst kurullarda çalışanlar yer almamıştır. Bunların kendi
kanunları bulunmaktadır.
2. Taslakla sözleşmeli personelin tam
veya kısmi süreli (günün belirli saatlerinde veya haftanın ya da
ayın belirli gün veya saatlerinde) çalışması öngörülmüştür.
Sözleşmeli personelle ilgili düzenleme 106. maddede yer almıştır.
Buna göre, halen uygulanmakta olan sözleşmeli çalıştırma kriterlerinin
(önemli bazı projelerin hazırlanması veya işletilmesi, özel bir
meslek bilgisine veya ihtisasına ihtiyaç gösteren işler) yanı sıra;
a. Sağlık, teknik, bilişim,
güvenlik ve ulaşım hizmetleri ile kurumların temizlik ve bakım
hizmetlerinde sözleşmeli personel çalıştırılacağı
(Bu hizmet alanları devletin asli ve sürekli kamu hizmeti vereceği
alanlar dışına çıkarılıyor),
b. Mütercimlerin, tercümanların, tarihi
belge veya eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarının değerlendirilmesi;
iş yoğunluğunun az olduğu veya kadrolu personel istihdamının gerekli
olmadığı haller (oldukça muğlâk bırakılmıştır),
c. Halen görev yapan devlet konservatuarı
sanatçı öğretim üyeleri, yerel yönetimlerde, Cumhurbaşkanlığında,
Genel Kurmayda görev yapan sanatçı ve sanatkârlar, devlet tiyatroları,
opera ve balelerde çalışan sanatkârların sözleşmeli çalıştırılacağı,
d. Milli Eğitim Bakanlığı'nın
kadrolu öğretmen istihdamıyla öğretmen ihtiyacının karşılanamaması
durumunda sözleşmeli öğretmen çalıştırılacağı,
e. Sözleşmeli personel için
T.C. vatandaşlığı şartı aranmayacağı,
f. Sözleşmeli personel çalıştırılabilecek alanlarda ihtiyaç halinde hizmet satın alınabileceği (taşeronlaştırma) hükümleri bulunmaktadır.
Ayrıca
sözleşmeli personelin sözleşmesinin sona ermesini düzenleyen 108.
madde de: memurların basamak ilerlemesi cezası hükümlerinden
birisinin sözleşmeli personel tarafından işlenmesi ve iki kez olumsuz
sicil alması halinde sözleşmesinin sona ereceği de düzenlenmiştir.
AÇIKLAMA
Anayasanın
128. maddesinde devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle
yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevlerinin memurlar eliyle yerine getirileceği belirtilmektedir.
Bu
taslakla, sağlık, teknik, bilişim, güvenlik ve ulaşım hizmetleriyle
kurumların temizlik ve bakım hizmetlerinin sözleşmeli personel
eliyle yürütüleceği, sözleşmeli personelin iş güvencesi
ile iş sürekliliğinin de olmayacağı öngörüldüğünden:
yukarıda sayılan kamu hizmetlerinin asli ve sürekli hizmetler
kapsamının dışına çıkarılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.
Bu
durum Anayasanın 128. maddesine açıkça aykırıdır. Bu taslak
yasalaşırsa sözleşmeli personelin çalıştırılacağı hizmet
alanları (sağlık, teknik, bilişim, güvenlik ve ulaşım hizmetleriyle
kurumların temizlik ve bakım hizmetleri) tamamen özelleştirilebilecektir.
Taslak
ile bu alanlara, esnek çalışma getirilmektedir. Ayrıca, taslağın
108. maddesinde sözleşmeli personelin iş güvencesinin olmadığı
ve her an sözleşmesinin feshedilebileceği
açıklıkla belirtilmektedir.
Sözleşmeli
personelin T.C.
vatandaşı olmayabileceğine
dair hüküm bu hizmet alanlarında yabancıların çalıştırılacağının
sinyalini vermektedir. Özellikle sağlık alanında ithal doktor
çalıştırılması planlanmaktadır.
3. Taslakla, 657'deki hizmet sınıfı
uygulaması kaldırılmış bunun yerine 18 adet kadro unvanlarının
gruplandırılması getirilmiştir. Bu haliyle taslak 399 sayılı
KHK'nın sözleşmeli personel için öngördüğü sistemi getirmiştir.
399'da 11 adet olan gruplandırma zamanla 5 âdete inmiştir. Gruplandırma
sisteminde taraflar arasında toplu pazarlık yoluyla karşılıklı
bir anlaşma olmadığı sürece sürekli sorun çıkmaktadır. Her
kesim sürekli grubunu bir üst basamağa çıkarmak için çaba sarfedecektir.
Bu taslakta, toplu pazarlık düzenlenmediğinden bir yenilikten bahsetmek
mümkün değildir.
4. Taslakta, 657'deki tüm yasaklar
aynen devam etmektedir. 7. maddede siyaset yasağı, 14. maddede
basına bilgi verme ve açıklama yapma yasağı, 27. maddede toplu
eylem ve hareketlerde bulunma yasağı, 28. maddede grev yasağı bulunmaktadır.
Taslakta, anayasanın 90. maddesine uygun olarak yürürlükte bulunan
uluslararası sözleşmeler dikkate alınmamış, kamu görevlilerinin
toplu pazarlık ve grev hakkına yer verilmemiştir.
5. Taslağın
40. ve 41. maddelerinde istisnai kadrolar adı altında Hükümet Memurluğu
getirilmektedir. Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Genel Sekreterliği
kadroları, müsteşarlar, müşavirler, özel kalem müdürleri, vali
ve büyükelçiler, MİT kadroları, çeşitli idare ve genel müdürlüklerin
genel müdürleri gibi. Bu tür
kadrolarda çalışanların hükümetle gelip hükümetle gideceğine
dair hükümler yer almıştır. Bu düzenleme ile bir nevi üst
düzey kamu görevlilerine dolaylı siyaset hakkı tanınmıştır.
Siyaset hakkının bunlar dışındakilere tanınmaması nedeniyle
üst düzeyin alt düzeye açıkça
siyasi baskı yapmasının yolu da
açılmıştır. Ayrıca, korkunç bir kadrolaşmanın
yaşanma ihtimali daima söz konusu olacaktır.
6. Taslağın 58. maddesinde geçici
görevlendirme düzenlenmiştir. Burada hiçbir sınırlayıcı
hüküm konmamıştır. Dolayısıyla kamu görevlilerinin çok sık
bir biçimde görevlendirme yoluyla sürgün edilmesinin yolu açılmıştır.
Ayrıca bu şekilde birçok kadro görevlendirme ile doldurulup kadrolaşma
yaratılabilecektir.
7. Taslağın 63. maddesinde çalışma
süreleri mevcut yasa ile aynı şekilde bırakılmıştır. (Haftada
40 saat)
8. Taslağın 64. maddesinde senelik
izinler iş gününe dönüştürülmüştür.
Bu taslakta; hizmet süresi 5 yıla kadar olanlar için 15 iş günü,
15 yıla kadar olanlar için 20 iş günü, 15 yıldan fazla olanlar
için 26 iş günü senelik izin hakkının tanınmaktadır.
9. Taslağın 68-75. maddeleri arasında
mevcut sicil raporu yerine personel ve başarı değerlendirilmesi getirilmiştir.
Personel ve başarı değerlendirme formlarında
çeşitli performans kriterlerine göre değerlendirme yapılacağı
düzenlenmiştir. Bu formların, memurların her türlü
işlemlerinde dikkate alınacağı
özellikle belirtilmiştir. Böylece, performans değerlendirmesi
yasaya kuvvetli bir şeklide yerleştirilmiştir.
10. Disiplin cezaları hemen hemen
aynı kalmıştır. Bu konu Taslakta 76 ile 93. madde arasında
düzenlenmiştir. İzinsiz il dışına çıkma ceza olmaktan çıkarılmıştır.
Disiplin cezası verilmesi ile ilgili 2 yıllık zaman aşımı süresi
memurun aleyhine 3 yıla çıkarılmıştır. Disiplin
cezasında karar verme süresi de 15 günden 30 güne çıkartılmış,
memurun aleyhine düzenlenme yapılmıştır. Uyarı
ve kınama cezalarına karşı yargı yolu açılmıştır.
11. Mali haklar 109 ile 116. maddeler
arasında düzenlenmiştir. Mevcut karmaşık sistem yerine
temel görev aylığı, hizmet farkı ek ödeneği ve performans ödemesi
getirilmiştir. Ayrıca ders ücreti, vekâlet ücreti ve ikinci
görev ücreti de düzenlenmiştir. Ancak, nöbet ve fazla
çalışma ücreti taslakta düzenlenmemiştir. Dolayısıyla
mevcut yasadan bile geriye gidilmiştir.
Anayasanın 18. maddesine aykırı bir biçimde angarya
çalıştırmanın yolu açılmıştır. Personelin yıllık performans
değerlendirme sonuçlarına göre temel görev aylığının %5'i
kadar ücret verilebileceği düzenlenmiştir.
12. Taslakta sosyal yardımlar 117-120.
maddeler arasında düzenlenmiştir. Sosyal yardımlardan
yiyecek yardımı mevcudun gerisine gitmiştir. Yiyecek için yapılan
kısmi yardımlar geri alınmıştır.
Giyecek yardımı sadece zorunlu üniforma giyenlerle sınırlandırılmıştır.
Ulaşım yardımı düzenlenmemiştir. Sosyal tesis, konukevi ve kamu
konutu (lojman) ile ilgili hiçbir düzenleme yer alamamıştır. Eğitim
ve dinlenme Tesislerinin devir ve tasfiyesi geçici 15. maddede düzenlenmiştir.
Sosyal haklar büyük oranda budanmıştır.
13. Aylığın ödenmesinin peşin
değil de ay sonunda yapılacağı 125. maddede düzenlenmiştir.
14. Geçici 19. madde ile sağlık
personelinin döner sermayeden aldıkları ek ödemelere sınırlandırmalar
getirilmiştir.
15.
Taslakta halen görev yapan memurların kazanılmış haklarının korunacağına
dair düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak sözleşmeli personel çalıştırılacak
olan hizmet alanları (sağlık, teknik, bilişim, güvenlik
ve ulaşım hizmetleriyle kurumların temizlik ve bakım hizmetleri)
özelleştirilebileceğinden, buralarda çalışan memurların da iş
güvencesinden bahsetmek zordur. Çünkü
çalıştığı kurum özelleştirilen memur devlet personel havuzuna
alınacak veya sözleşmeli personel kadrolarına
geçmesi özendirilecektir. Bu durum başlı başına bir sorun
teşkil etmektedir. Ayrıca özelleştirme nedeni ile kadrosu
kaldırılan memurlar da sözleşmeliye geçirilebilecektir.
Sonuç olarak bu taslakta, mevcut 657 sayılı kanunun gerisinde düzenlemeler
yapılmıştır. Başta
toplu pazarlık ve grev hakkı olmak üzere kamu görevlilerinin temel
hak ve özgürlükleri göz ardı edilmiştir.
16.
Özellikle, taslağın 121. maddesinde bu taslakta yer alan mali
ve sosyal haklar dışında memurlara başkaca mali ve sosyal hak imkânı
tanınmayacağı belirtilerek, toplu pazarlık hakkı önüne
açıkça engel konulduğu gibi
(Tüm Bel Sen tarafından yıllardır
belediyelerle yapılan toplu sözleşmeler göz ardı edilmiştir)
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununa göre
mevcut olan ?toplu görüşme? sisteminden dahi bahsedilmemiştir. Bu taslakla iş güvencesiz,
sözleşmeli personel çalıştırma alanları çoğaltılmış,
performans değerlendirmesi kriterleri getirilmiş, kısmi olarak performans
ücreti düzenlenmiştir.
Av.
Öztürk TÜRKDOĞAN
KESK Hukuk Danışmanı