Görevde Yükselme Taslağına İlişkin Değerlendirmeler- 4
Görevde yükselme taslağının en önemli yönü unvan değişiliklerine ilişkin olarak getirdiği yeni düzenlemelerdir. Ancak, bu yeni düzenlemeler ne yazıkki mevcut düzenlemenin gerisindedir. Zira mevcut düzenlemede bir eğitim ve bu eğitim sonunda objektif bir şekilde ÖSYM tarafından yapılan bir sınav var iken, yeni düzenlemede eğitim kaldırılmakta ancak ÖSYM yerine kurumlara unvan değişikliği sınavı yapılabilmesi imkanı tanınmaktadır. Bu halde neler olacağı ise kamu yönetimimizin işleyiş sistemini bilen herkes tarafından bilinebilecek durumdadır.
Yönetmeliğin 21'inci maddesinde "Unvan değişikliği sınavına tabi görevler"
şu şekilde sıralanmıştır.
" Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin aşağıda belirtilen gruplarda
yer alan görevlere atanmaları unvan değişikliği sınavına tabidir.
Birinci Grup : En az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından mezun olanların
atanabileceği A.P.K. Uzmanı, eğitim uzmanı ve uzman görevleri.
İkinci Grup : En az lisans düzeyinde mesleki eğitim görmüş olma şartına bağlı
olup, bu eğitim sonucunda kazanılan unvanlara ilişkin görevler.
Üçüncü Grup : En az ön lisans düzeyinde mesleki eğitim görmüş olma şartına bağlı
olup, bu eğitim sonucunda kazanılan unvanlara ilişkin görevler.
Dördüncü Grup : En az ortaöğrenim düzeyinde mesleki eğitim görmüş olma şartına
bağlı olup, bu eğitim sonucunda kazanılan unvanlara ilişkin görevler."
Diğer taraftan, taslağın 25'inci maddesinde "Unvan değişikliği sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yapılır." hükmüne ve 29'uncu maddesinde ise "Unvan değişikliği sınavları yazılı olarak kurumlarca yapılır. Kurumlar sınavı, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Merkezi veya Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne de yaptırılabilirler" hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde ve taslağın ilerleyen maddeleri birlikte ele alındığında şu yorumlarda
bulunabiliriz. Unvan değişikliğinde eğitim kaldırılması güzel bir uygulama olmuştur.
Ancak, kadro sayısından fazla başvuru olması halinde öngörülen sınavın kurumlara
bırakılması yerinde bir karar değildir. Ayrıca, sınavın konusunun kurumlara
bırakılması da yerine bir karar değildir.
Bize göre, zaten ilgili fakülteden mezun olarak belirtilen unvanı alan kişilerin sadece ve sadece genel bir yarışma sınavına tabi tutulmaları yerinde bir karar olacaktır. Ayrıca bu tür bir sınavın merkezi olarak yılda bir kez ÖSYM'!ye yaptırılması, gereksiz yüzlerce sınavın yapılmasının önüne geçecektir. İşlem ve işlemleri basitleştirmek varken kamu yönetimini yüzlerce sınavla başbaşa bırakmanın yararlı bir yönünün olacağını düşünüyoruz.