SGK, görevde yükselmedeki 2 soruyu iptal etti
SGK, görevde yükselme sınavında itiraz edilen 24 soru için TODAİE'nin yaptığı açıklamayı yayımladı. 24 sorudan sadece 2 soru iptal edildi. Bunun da nedeni, ilandan sonraki mevzuat değişimine dayalı soru sorulması oldu.
2016 YILI GÖREVDE YÜKSELME SINAVI SONUÇLARINA VE
İTİRAZLARA İLİŞKİN DUYURU
Kurumumuz Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği ve Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) ile imzalanan Protokol gereğince; 30 Nisan 2016 tarihinde şef ve memur kadroları için yapılan Görevde Yükselme Sınavı sonuçları http://sinav.todaie.edu.tr/ adresinde yayımlanmıştır. Ayrıca sınav sorularına ve uygulamalarına ilişkin itirazlar TODAİE tarafından değerlendirilmiş olup, itirazlara ilişkin açıklamalar ekte yer almaktadır.
Sınav sonuçlarına itiraz edecek adayların itiraz başvurularını yapmadan önce TR040001002532035148835019 İBAN nolu TODAİE hesabına 20 TL (Yirmi Türk Lirası) itiraz ücreti yatırarak alınan banka dekontu ve itiraz konusunun açıkça yazılı olduğu dilekçe ile 02/06/2016 tarihi saat 17.00'a kadar birimleri kanalıyla Kurumumuz İnsan Kaynakları Daire Başkanlığına müracaat etmeleri gerekmektedir. Süresi geçtikten sonra yapılan itirazlar dikkate alınmayacaktır.
Atama işlemlerine ilişkin duyuru daha sonra yapılacaktır.
İlgililere önemle duyurulur. 27/05/2016
Ek: İtirazlara İlişkin Değerlendirme Raporu
SINAV İTİRAZLARI
DEĞERLENDİRME RAPORU
TODAİE
27 MAYIS 2016
Sınav sorularının içerikleri üç aşamada gerçekleşmektedir:
a) Sınav soruları, konunun uzmanı olan öğretim üyeleri ya da uzmanlara hazırlatılır.
b) Hazırlanan sorular, içerik bakımından bilimsel denetime gönderilir.
c) Bilimsel denetim süreci tamamlanmış sorular, ölçme ve değerlendirme uzmanına gönderilir.
Sınav sorularının içeriklerini sadece bilimsel denetim uzmanları incelemektedir. Ölçme değerlendirme uzmanları ise, soruları çoktan seçmeli sınava uygunluğunu değerlendirmektedirler. 30/04/2016 tarihinde yapılan SGK Görev Değişikliği Sınavında sorulmuş bulunan sorular, yukarıda belirtilen aşamalardan geçerek hazırlanmıştır.
Sınav SGK ile hazırlanan protokole uygun olarak sınav güvenliği sağlanarak ve aksatılmadan gerçekleştirilmiştir.
1) Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarında Engellilere Yönelik ne gibi kolaylıkların sağlandığı
Her iki sınavda da ÖSYM uygulamaları esas alınarak engel gruplarına göre adaylara ek süre tanınmış ve sınav önce TODAİE web sitesinin ilgili bölümünde her bir engel grubu için ne kadar ek süre tanınacağı ilan edilmiştir. SGK tarafından TODAİE'ye iletilen sınav aday listesinde ortopedik engelli adayların sınava binaların giriş katında girme, sorusunu kendi okuyabilen görme engelli adayların da daha büyük puntolu soru kitapçık basılması talepleri yerine getirilmiştir.
2) Ankara Atatürk Lisesi 1. Kat 29. No'lu derslikte kopya çeken bir adayın tespiti nedeniyle "gürültü ortamı" oluşması ve ek süre verilmemesi
Söz konusu dersliğin sınav salon tutanağında sınav kural ihlali tespit edilmiştir. 17 no'lu sıra numaralı adayın kopya çektiği son 20 dakika içerisinde fark edildiği kayda alınmakla birlikte sınavın güvenli ve huzurlu bir şekilde gerçekleşmesine engel bir durumun oluştuğu belirtilmemektedir. Sınav duyurusunda belirtildiği gibi engelli adaylar dışında diğer adaylara ek süre verilmemesi sınav kurallarına uygundur.
3) A.Ü. Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu 5 no'lu anfisinde sınav yanıt forumunda imza bölümüne kurşun kalem yerine tükenmez kalemle imza atılmasının istenmesi
İmzaların tükenmez kalem ile atılması genel bir uygulama olmakla birlikte adaylara kurşun kalem TODAİE tarafından sağlanması ve tükenmez kalemin adayların yanında olmayabileceği düşüncesiyle sınav kitapçığında imzanın kurşun kalemle atılması gerektiği belirtilmiştir. İlgili salon tutanağında sınav kural ihlali yaşanmadığı adaylara bina sınav sorumlusunun bilgisi dahilinde tükenmez kalem imza attırıldığı, adaylara daha sonra kurşun kalemle yeniden imza attırılmasının sorulduğu ve buna gerek olmadığı yanıtı verildiği ifade edilmektedir. Sonuç olarak imza atılması adayın sınava kendi adına katıldığının bir göstergesi niteliğinde olup kurşun ya da tükenmez kalem ile atılmasının bir sınav kural ihlali olmadığı sonucuna varılmıştır.
4) Milli Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistem Sınav Yönergesine uyulmadığı
Söz konusu yönergenin TODAİE açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığı için sınavın iptal edilmesi itirazı kabul edilmemiştir.
Sınavda dağıtılan soru kitapçıkları ile SGK'ya TODAİE tarafından iletilen ve SGK tarafından elektronik ortamda açıklanan sınav kitapçıkları arasında farklılık olduğu iddiası doğru değildir. Sınavda adaylara dağıtılan kitapçıklar ile SGK'ya elektronik ortamda iletilen kitapçıklar arasında hiçbir farklılık bulunmamaktadır.
A Kitapçığı 5 - B Kitapçığı 63. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
İtiraz başlangıç tarihinin geriye götürülebileceği yönündedir. Soru çok açıktır. Kişinin işe başladığı tarih açıkça verilmiş ve sigortalılığın başlangıç tarihi sorulmuştur. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 7 - B Kitapçığı 65. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
İtiraz, "takip eden ay başından" ibaresinin "kesildiği tarihi" ibaresinden sonraki duruma uyanları nitelediği, dolayısıyla doğru cevap seçeneğinin "A" olarak değiştirilmesi gerektiği yönündedir.
Sigortalılığın sona ermesi
MADDE 9- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık;
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların;
1) (Değişik: 17/4/2008-5754/7 md.) Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından,
Kanun koyucu "kesildiği tarihte" ifadesi yerine "kesildiği tarihi" ifadesi kullanmıştır ve doğal olarak "kesildiği tarihi.. .takip eden aybaşından" biçiminde yorumlanması gerekmektedir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 8 - B Kitapçığı 66. sorusunun yanlış ve hatalı olduğu
Doğru cevap "üç ay" olması gerekirken cevap anahtarında "altı ay" seçeneğinin göründüğü yönündedir. Doğru yanıt anahtarında 8. Sorunun yanıtı A (üç ay) olması gerekirken sevhen D (altı ay) olarak yer almıştır. Optik yanıt kağıtları bu hata düzeltilerek değerlendirilmiştir.
A Kitapçığı 11 - B Kitapçığı 69. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Sorunun sorulduğu hükmün devamındaki "Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır" istisnasına atıf yapılmıştır. Soruda bu istisna değil genel hüküm sorulmuş ve ayrıca seçeneklerde "7200" gün ibaresine de yer verilmemiştir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
Malüllük aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 27- (Değişik: 17/4/2008-5754/15 md.) Malüllük aylığı; prim gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır.
A Kitapçığı 15 - B Kitapçığı 73. sorusunun yanlış ve hatalı olduğu
Soruda 4/1-a, 4/1-b, 4/1-c ayrımına yer verilmeden sorunun yöneltildiği ve bu ayrıma göre izleyen ay başının 1'i ya da 15'i biçiminde olabileceği iddia edilmiştir. Her şeyden önce
soruya dayanak oluşturan Kanun hükmünde sigortalı ayrımı yapılmadan takip eden aybaşından itibaren başlatılacağı kurala bağlanmıştır.
Hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE 35- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; a) Sigortalının ölüm tarihini, b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay başından itibaren başlatılır
Ayrıca soruda 15'i ile başlayan bir seçeneğe yer verilmemiştir. Dolayısıyla adayın 1'i mi yoksa 15'imi diye bir çelişki yaşaması düşünülemez. Aday, sorunun cevabı sigortalının türüne göre ya 1'i ya 15'i ile başlamalı diyorsa seçeneklerde 15'ine yer verilmediğinden 1'i ile başlayan tarihi doğru olarak işaretlemesi gerekirdi. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 16 - B Kitapçığı 74. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda ibaresinden sonra "basın kartı sahibi olmak suretiyle" ibaresine yer verilmediğinden bahisle soruda eksiklik olduğu belirtilmektedir. Soru açıktır, seçeneklerde de eksik olduğu belirtilen ibare dolayısıyla bir çelişki bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 19 - B Kitapçığı 77. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
İtirazın tam olarak neye yapıldığı anlaşılamamıştır. Ama soru aşağıda da görüldüğü gibi Kanundan birebir alınarak hazırlanmıştır ve yoruma açık bir taraf bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
5510 s Kanun
Bildirim (1)
MADDE 42- Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir. (Mülga son iki cümle: 17/4/2008- 5754/67 md.)
A Kitapçığı 23. ve 24. - B Kitapçığı 81. 82. sorularının sınav ilanında belirtilen özelliğe uygun olmadığı
Soruların sınav ilanına çıkıldıktan sonraki mevzuat değişikliklerine dayandığı, oysa sınav ilanında 21/01/2016 tarihinden sonra yürürlüğe girecek mevzuatın sınav konusuna dahil olmayacağının duyurulduğundan bahisle iki soruya itiraz edilmektedir. SGK ile yapılan protokolde bu husus yer almadığı için soru hazırlayan öğretim üyeleri ve uzmanlara doğal olarak bu yönde bir uyarı yapılmamıştır. TODAİE'nin bu durumla ilgili kusuru bulunmamasına rağmen SGK ilanı esas alınarak bu iki soru iptal edilmiş ve protokolün 5.4.5'inci hükmü çerçevesinde adayların başarı puanları hesaplanmıştır.
A Kitapçığı 25 - B Kitapçığı 83. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda "kurum" ifadesine yer verildiği, seçeneklerde "bakanlık"ların yer aldığı belirtilmiştir. Soruda ve seçeneklerde herhangi bir çelişki bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 30 - B Kitapçığı 88. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda sigortalının türü belirtilmediği dile getirilmektedir. Oysa soru aşağıda da görüldüğü gibi Kanunun 81'inci maddesinin c bendindeki açık düzenlemeyi sormaktadır ve söz konusu genel düzenlemede sigortalı ayrımına yer verilmemiştir. Aday aynı maddenin d bendine atıf yapmaktaysa da bu bent, "5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için" yapılan özel düzenlemedir. Soruda özel değil genel durum sorulmaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A ve B Kitapçığının 37. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda tüm seçeneklerin doru olduğu iddia edilmektedir. Soru 2925 sayılı Kanundan aynen alınmıştır ve Kanunda şartlar tek tek sayılarak "7 yılda beri sigortalı olmak" gibi bir şarta yer verilmemiştir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
2925 sayılı Kanun
Yaşlılık aylığından yararlanma şartları:
Madde 20 - Yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının;
a) (Mülga : 20/2/1992 - 3774/6 md.; Yeniden düzenleme: 25/8/1999 - 4447/18 md.) Kadın ise 58 yaşını, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması,
b) 15 yıldan beri sigortalı olması,
c) En az 3600 gün prim ödemiş olması,
d) Kurumdan yazılı istekte bulunması, Şarttır
A ve B Kitapçığının 47. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
İptal talebinde ilgili yönetmeliğe aykırılık olduğu iddiası dile getirilmişse de aykırılığın ne olduğu belirtilmediğinden, soru ya da seçeneklerin nesine itiraz edildiği anlaşılamamıştır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
Prim oranları ve Devlet katkısı
MADDE 81- Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:
c) (Değişik: 10/1/2013-6385/9 md.) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2'sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
d) (Değişik: 13/2/2011-6111/38 md.) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 6'sıdır. Bu prim oranının % 1'i kısa vadeli sigorta kolları, % 5'i genel sağlık sigortası primidir. Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 5,5'idir. Bu prim oranının % 1'i kısa vadeli sigorta kolları, % 4,5'i genel sağlık sigortası primidir. (1)
A ve B Kitapçığının 57. sorusunun sınav kapsamı dışında olduğu
Sorunun etik davranış ilkeleri kapsamında olmadığı iddia edilmiştir. Etik ikilemin ne olduğu etik davranış ilkelerine göre belirlendiğinden soru sınav konusu kapsamındadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A ve B Kitapçığının 58. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda verilen tanımın "kamu mali yönetimi" kavramının değil "iç kontrol" tanımı olduğu belirtilmiştir. Oysa sorudaki tanım aşağıda görüldüğü gibi 5018 sayılı Kanundan aynen alınmıştır. Ayrıca seçeneklerde "iç kontrol" gibi bir ibareye de yer verilmemiştir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
Tanımlar
Madde 3- Münhasıran bu Kanunun uygulanmasında;
l) Kamu mali yönetimi: Kamu kaynaklarının tanımlanmış standartlara uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasını sağlayacak yasal ve yönetsel sistem ve süreçleri.
A Kitapçığı 75 - B Kitapçığı 13 . sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
5502 sayılı Kanunun 27/3 maddesinde, "Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri, ikinci fıkrada belirtilen kriterlere uygun olarak teşkilatlanma usül ve esasları yönetmelikle belirlenmek üzere idari iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir" ibaresi bulunduğu, sorunun ise "Sosyal güvenlik il müdürlükleri ve sosyal güvenlik merkezleri idari iş ve işlemler açısından dört kategoriye ayrılabilir " biçiminde sorulduğu, bu sebeple aday kafasının karıştığını belirtmektedir. Soruda kafa karışıklığına yol açacak bir husus bulunmaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 81- B Kitapçığı 19. sorunun tüm şıklarının doğru olduğu
Sorunun cevabı D) Oyun şıkkıdır. Soruyla ilgili ulaşılabilecek bir kaynak: Aydın, Ahmet Hamdi; Taş, İbrahim Ethem (2013) Kamu Yönetiminde Halkla İlişkiler, Seçkin Yayıncılık Ankara, s.92-95. Soruya gelen oyunların halkla ilişkiler aracı olarak kullanıldığına yönelik itiraz gerekçesinde ifade edilen ve kaynak olarak gösterilen makalelerde belirtilen oyunlar özel sektör veya sivil toplum örgütleri tarafından geliştirilen ve şirkete yönelik imajın geliştirilmesine yönelik uygulanan tanıtım faaliyetleri çerçevesinde kullanılan oyunlardır. Kamu yönetiminde halkla ilişkiler uygulamaları özel sektörden farklılık göstermektedir. İtiraz gerekçesinde kullanılan Vestel ve Arçelik gibi şirketlerden kuruluş, görev ve yapı olarak farklı olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Görevde Yükselme Sınavı içinde yer alan halkla ilişkiler sorularında özel sektöre özgü halkla ilişkiler yaklaşımlarına yer verilmemiştir. Kamu yönetiminde halkla ilişkiler uygulamaları içinde diğer uygulama araçlarına rastlanmakla birlikte oyun uygulamasının tek bir örneği bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 83 - B Kitapçığı 21. sorusunun yanlış ve hatalı olduğu
Soruda kamusal alanda el sıkışma ve tanıştırma kurallarına göre yanlış verilen seçeneğin işaretlenmesi istenmektedir. Dolayısıyla cevap seçeneklerinde belirtilen 3 seçenek doğrudur ve yanlış olan seçeneğin aday/ adaylar tarafından işaretlenmesi soruya verilecek yanıtın doğru olarak kabul edilmesi için yeterlidir.
Yanlış olan seçenek "c" şıkkında ifade edilen "el sıkışmada elini ilk olarak uzatma hakkı daima kadınlarındır" seçeneğidir. Dolayısıyla sorunun doğru yanıtı "c" şıkkı olmalıdır.
a, b ve d seçenekleri ise kamusal alanda el sıkışma ve tanıştırılma kurallarına göre doğru seçenekler olduğundan adayın söz konusu soruya doğru cevap vermesi için elemesi gereken şıklardır.
İtiraz gerekçeleri ve itirazlara ilişkin yanıtlar:
İtiraz gerekçeleri genel olarak şu şekildedir:
"c" seçeneğinin doğru olduğu dolayısıyla soruda yanlış seçeneğin bulunması istendiği için aslında "c" seçeneğinin sorunun doğru yanıtı olmadığı,
"a" seçeneğinin de yanlış olduğu dolayısıyla sorunun doğru seçeneklerinden olduğu,
Soruda kamusal alan sorulmuş olmasına karşın cevap şıklarında resmi davet ve ziyafetlere ilişkin maddeler sıralandığı biçimindedir.
İtirazlara ilişkin yanıtlar:
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Yayını olan ve alanında kabul edilen ve en çok satılan protokol yönetimi kitaplarından birisi olan Nihat Aytürk tarafından yazılan Protokol
Yönetimi kitabının 2014 baskısının 93. sayfasında (9-13 satırlar arası) şu ifade yer almaktadır: "Tokalaşmada önce el uzatma hakkı resmi ortamda üst olana, sosyal ortamda hanımlara, hemcinsler arasında yaşlı olana, ev ortamında evsahibine aittir. Bir hanım makamda ve resmi ortamda , kendisi yaşça büyük olsa da, üst yöneticilere önce el uzatmamalı; üst'ün ve makam sahibinin el uzatmasını beklemelidir....................................................................................................................... "
Alıntıdan da görüleceği üzere cevap şıkkında geçen el sıkışmada elini ilk olarak uzatma hakkı daima kadınlarındır ifadesi yanlıştır. El sıkışmada elini ilk olarak uzatma hakkı daima kadınların değildir. Soruda özellikle kamusal alandaki kuralın sorulduğu belirtilmiştir. Adayın doğruluğunu iddia ettiği el uzatma hakkının daima kadınlara ilişkin olduğu ifadesi sosyal ortamlar için geçerlidir ki açıklamada da görüldüğü üzere bunun da istisnai durumları vardır. Hemcinsler arasında yaşça büyük olanın uzatması ya da ev ortamında cinsiyetten bağımsız ev sahibinin önce elini uzatması gibi.
Kitap dikkatli bir şekilde okunduğunda yazarın protokol kurallarını kamusal ve sosyal ortam olmak üzere ikiye ayırdığı görülecektir. Dolayısıyla birçok davranışın uygulanma biçimi kamusal ortam ve sosyal ortamda farklı olmak üzere belirtilmiştir. Yazar, kamusal alanda protokole uygun, sosyal alanda ise görgü ve nezaket kurallarına uygun davranılması gerektiğinin altını çizmektedir (Aytürk, 1994: s. 6). Dolayısıyla soruda sosyal ortamda el sıkma konusundaki öncelik sorulmuş olsaydı cevap olarak kadınların önceliği olduğu söylenebilirdi. Ancak söz konusu kamusal alan olduğunda cinsiyet, yaş, akademik unvan.. .vb. den öte davranışlarda makam ve unvan sahibinin önceliği vardır. Kamusal alanda cinsiyete bakmaksızın makam/unvan sahibi kimse el uzatma önceliği de o kişinindir. Cinsiyet burada makam /unvandan bağımsız bir değişken olarak düşünülmelidir.
Yanlış olduğu iddia edilen soruda aday eğer ki "c" şıkkında tereddüt yaşıyorsa doğru cevap şıkkını bulmak için diğer üç şıkkı eleyerek de doğru yanıta ulaşabilir. a, b ve d şıkları incelenirse;
a) Tanıştırılma esnasında el sıkmak gerekir.
Soruya göre şıklarda yanlış seçenek arandığı için "a" cevap şıkkının doğru olması gerekmektedir.
Aytürk, N., 2014: s. 92'de geçen ifade aşağıdadır (21-23. satırlar):
"Tanıştırıldıktan sonra tokalaşmak geleneksel bir davranıştır. Ancak tanıştırılan kişi üst'ün el uzatmasını beklemeli; üst el uzatmadan, hanım da olsa, önce el uzatmamalıdır." Dolayısıyla "a" seçeneği doğrudur ancak soruda yanlış seçenek arandığı için doğru cevap değildir. Ayrıca söz konusu kitapta tanıştırılma esnasında tokalaşmanın gerekliliğine değinildikten sonra özellikle el uzatacak kişinin cinsiyetten bağımsız olarak özellikle üst olması gerektiğinin altı çizilmiştir. Bu da kamusal alanda el uzatma hakkının daima kadınların olmadığına; üst'lerin el uzatmada cinsiyetten bağımsız olarak önceliklerinin olduğuna ilişkin bir başka kanıttır. Bir hareketin geleneksel olması yapılması beklenen bir davranış olduğunu dolayısıyla da bir gereklilik olduğunu göstermektedir. Kaldı ki kamusal alanda el sıkışmak dışında öpüşmek, el öpmek, kafa selamı vermek.. .vb. sosyal alanda istek ve yakınlığa göre yapılabilecek fiziksel temasların yeri yoktur. Tek fiziksel temas el sıkışmadır.
Ayrıca Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış "Protokol Notları"nda da (5. sayfa, 7. satır) aynen şu ifade geçmektedir:
"Tanıştırılma ve selamlaşma durumunda el sıkmak gerekir."
Görev ve yetkileri arasında "Türkiye Cumhuriyeti'nin Devlet ve Dışişleri Protokolünü düzenlemek ve yürütmek" hükmü yer alan Bakanlığın hazırladığı protokol notları şüphesiz bu alanda referans alınabilecek temel kaynaktır.
Dolayısıyla "a" seçeneği doğrudur
b) Tanıştırma işlemi ilk karşılaşıldığı veya salona girildiği zaman hemen yapılmalıdır.
Soruya göre şıklarda yanlış seçenek arandığı için "b" cevap şıkkının doğru olması gerekmektedir.
Aytürk, N., 2014: s. 91'de geçen ifade aşağıdadır (7. satır):
"Tanıtma ve tanıştırma daima ayakta ve ilk karşılaşmada yapılır." Dolayısıyla "b" seçeneği doğrudur ancak soruda yanlış seçenek arandığı için doğru cevap değildir.
d) Mevki olarak ast olanlar üst'lere tanıştırılmalıdır.
Soruya göre şıklarda yanlış seçenek arandığı için "d" cevap şıkkının doğru olması gerekmektedir.
Aytürk, N., 2014: s. 91'de geçen ifade aşağıdadır (12. satır):
"Kamusal yaşamda ast üst'e; kıdemsiz kıdemliye, yeni gelen mevcut olanlara tanıştırılır." Dolayısıyla "d" seçeneği doğrudur ancak soruda yanlış seçenek arandığı için doğru cevap değildir.
Yine Nihat Aytürk tarafından yazılan Protokol Yönetimi -Kamusal Yaşamda Protokol
Kuralları kitabının 2014 baskısının 6. sayfasında (13-31 satırlar arası) kamusal alanın tanımlanmasına yönelik aynen şu ifade yer almaktadır:
"Protokol olarak kamusal alan; devlet ve kamu kurumlarının bulunduğu, hizmet ve etkinliklerini yönettiği ve yürüttüğü; devlet ve kamu görevlilerinin görev yaptığı; toplantı, davet, tören vb. kamusal etkinliklerin düzenlendiği yerlerdir. Devlet ve kamu görevlilerinin resmi alanda görev yaptıkları süre kamusal yaşamdır. Devlet ve kamu görevlileri kamusal alanda ve yaşamda kamusal kurallara uymak zorundadırlar.
Kamusallık tapu aidiyeti, mekan ve mülkiyet değil; resmi etkinlik ve bu etkinliğin yürütüldüğü yerdir. Topluma (halka) açık olan ve halkın yararlandığı yol, park, plaj gibi yerler ise kamusal değil, sosyal alandır. İlke olarak kamusal alanda protokol; sosyal alanda görgü ve nezaket kuralları uygulanır. Örneğin Sayın Cumhurbaşkanı Köşk'te resepsiyon düzenlediğinde kamusal (resmi); Hanımefendi çay partisi düzenlediğinde sosyal etkinlik olur. Kamusal etkinlikte kamusal (resmi) kurallar; sosyal etkinlikte sosyal kurallar uygulanır. Kamusal olan mekan değil, resmi etkinliktir.
Her ülkede, kamusal alanda ve yaşamda kurallar mevzuat ile; toplumsal yaşamdaki kurallar örf ve adet (gelenek ve görenek) denilen sosyokültürel normlar ile belirlenmiştir. Bu kurallara ve normlara kamusal yaşamda "protokol kuralları"; toplumsal yaşamda "görgü kuralları" ya da "saygı ve nezaket kuralları denir."
Dolayısıyla soruda geçen "kamusal alan" ifadesi "resmi alan" anlamı taşımaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 84 - B Kitapçığı 22. sorusunun hatalı ve yanlış olduğu
Soruda resmi yemeklerde uyulması gereken kurallara göre doğru seçeneğin işaretlenmesi istenmektedir. Dolayısıyla cevap seçeneklerinde belirtilen 3 seçenek yanlış ve 1 seçenek doğrudur.
Doğru seçenek "a" şıkkında yer alan "yemek yerken çatal sol elde, bıçak ise sağ elde tutulmalıdır" seçeneğidir. "b", "c" ve "d" seçenekleri ise yanlış oldukları için aday/adaylar tarafından elenmesi beklenen seçeneklerdir.
İtiraz gerekçeleri ve itirazlara ilişkin yanıtlar:
İtiraz gerekçeleri genel olarak şu şekildedir:
"a" ve "d" seçeneklerinin her ikisinin de doğru olduğu,
"c" seçeneğine ilişkin kitaplarda herhangi bir bilgi olmadığı,
Sorunun protokol yönetimi konusuna girmediği biçimindedir.
İtirazlara ilişkin yanıtlar:
Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Yayını olan ve alanında kabul edilen ve en çok satılan protokol yönetimi kitaplarından birisi olan Nihat Aytürk tarafından yazılan Protokol Yönetimi kitabının 2014. baskısında yer alan,
"a" seçeneğine ilişkin olarak referans aşağıdadır:
"Yemekte çatal-bıçak beraber kullanıldığı zaman, çatal sol ele, bıçak sağ ele alınır." (273. sayfa, 1-2. satırlar)
Dolayısıyla "a" seçeneğindeki ifade doğrudur.
"b" seçeneğine ilişkin olarak referans aşağıdadır:
"Masada, menüye uygun olarak gerekli kaşık, bıçak ve çatallar, kullanılış amacına ve yemek sırasına göre, dıştan içe doğru gelecek biçimde yerleştirilmelidir." (263. sayfa, 30-31. Satırlar)
Dolayısıyla "b" seçeneğindeki ifade yanlıştır.
"c" seçeneğine ilişkin olarak referans aşağıdadır:
"Sofrada yemek kurallarına uyulmalı; yemeğe ve içkiye buyur edilmeden başlanmamalı; herkesle birlikte başlanmalı ve bitirilmelidir." (294. sayfa, 18-19. satırlar)
Dolayısıyla "c" seçeneğindeki ifade yanlıştır.
"d" seçeneğine ilişkin olarak referans aşağıdadır:
"Tabakta yemek olsa bile, yemeğin bittiğini ya da yemek tabağının alınmasını belirtmek için, çatal-bıçak tabağın içine birbirine paralel, yan yana, saatin dördü yirmi geçe pozisyonunda bırakılmalı; bıçağın yüzü çatala (sola), çatalın uçları da tabağa dönük olmalıdır." (275. sayfa, 3-7. satırlar)
Dolayısıyla "d" seçeneğindeki ifade yanlıştır.
İtiraz konularına ilişkin olarak; "c" seçeneğine ilişkin bilginin kitapta yer aldığı, sadece "a" seçeneğinin doğru, diğer seçeneklerin yanlış olduğu görülmektedir.
Diğer bir itiraz konusu olan "soru"nun yemek yeme adabı ile ilgili olması nedeniyle protokol kurallarına ilişkin bir soru olmadığı, daha çok genel kültüre dayalı bir soru olduğu ancak zaten sınavda genel kültür soruları olduğu için bu sorunun nerede değerlendirilebileceğinin belirsiz olduğudur.
Protokol yönetimi: kamusal yaşamda protokol kurallarına ilişkin bilgiler zaten özellikle kişinin içinde doğduğu ailesi ve sonradan şekillendiği biçimde genel kültüre ilişkin bilgiler içermektedir. Protokol, kamusal diğer bir deyişle resmi alandaki davranış kuralları bütünüdür. Soruda da resmi yemeklerdeki davranış biçimleri sorulmuştur. Dolayısıyla resmi yemekte davranış kuralları görgü ve nezaket dediğimiz protokolde uygulanması gereken kurallardır. Kişi, özel ve sosyal alanında istediği gibi, istediği sırada çatal bıçak kullanarak ve yemeğin sonunda istediği gibi çatal bıçağı tabağına bırakabilir. Bu kişinin özel şahsiyetini bağlar. Ancak tüzel şahsiyet yani bir temsil söz konusu olduğunda kişi protokol kuralları gereği görgü ve nezaket kuralları çerçevesinde davranmak zorundadır. Soru da bunun bir parçası olarak sorulmuştur. Ayrıca protokol kuralları kitapları incelendiğinde, hepsinde resmi davet ve ziyafetlere ilişkin bilgi olduğu görülecektir. Yukarıda cevap şıklarına ilişkin yapılan atıfların da Protokol Yönetimi kitabından yapılmış olması buna destektir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 85 - B Kitapçığı 23. soruda sorulmak istenenin açık olmadığı
Söz konusu soru, içerik ve teknik olarak doğrudur. Soruda adayın genel anlamda, ses olayı kavramını bilip bilmediği ve ses olayı bulunan sözcüğü ayırt edip edemeyeceği ölçülmek istenmiştir. İtirazda dile getirilen belirli bir ses olayının işaret edilmesi, soruyu düzey açısından çok basitleştireceğinden uygun değildir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 87- B Kitapçığı 25. sorunun eksik ve yanlış olduğu
Soruda Türk vatandaşlarının şu ana kadar aldıkları Nobel ödüllerinin alanları sorulmaktadır. Orhan Pamuk edebiyat, Aziz Sancar da kimya alanında Nobel ödüllerini almışlardır. İtirazda dile getirilen Tevekkül Karman Nobel Barış ödülü aldıktan sonra Türk vatandaşı olmuştur. Ahmet Üzümcü ise Türk vatandaşı olma vasfıyla değil, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Direktörü olması nedeniyle Nobel Barış ödülünü almıştır. Kaldı ki seçenekler arasında Barış alanı bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 88 - B Kitapçığı 26. soruda yanlış anlatım bulunduğu
Sınav soruları yukarıda da belirtildiği gibi öğretim üyeleri ve uzmanlar tarafından hazırlanmakta ve ölçme ve değerlendirme alanında çalışan öğretim üyeleri tarafından da kontrol edilmektedir. Sözkonusu soruda yanıtlar içerisinde yer alan Çoruh kaynağı Türkiye'de iken Türkiye sınırları dışında (Gürcistan) Karadeniz'e dökülen akarsudur. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 93 - B Kitapçığı 31. sorusunun yanlış ve hatalı olduğu
Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 14. Maddesinin 5. Fıkrasında "Birden fazla sayfa tutan üst yazılarda sayı, tarih, konu, muhatap ve ilgi bilgilerine sadece ilk sayfada; imza, ek, dağıtım ve iletişim bilgilerine ise sadece son sayfada yer verilir" hükümleri bulunmaktadır.
Birden fazla sayfa tutan üst yazılarda "iletişim bilgilerinin sadece son sayfada yer alacağı hususu"; Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 14. Maddesinin 5. Fıkrasının hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak açıklık ve anlaşılırlıkta amir hükmü niteliğindedir. Sözü edilen 14. Maddenin 5. Fıkrası hükümleri ile; birden fazla sayfa tutan üst yazılarda iletişim bilgilerinin sadece son sayfada yer alacağı hususu açık, net ve sınırlandırılmış olarak özel hüküm niteliğinde münhasıran düzenlenmiştir. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 94 - B Kitapçığı 32. sorusunun yanlış ve hatalı olduğu
Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İmza" başlıklı 15. Maddesinin 6. Fıkrasında: "Belgenin ikiden fazla yetkili tarafından imzalanması durumunda en üst unvan sahibinin adı, soyadı, unvanı ve imzası en solda olmak üzere
yetkililer unvan sırasına göre soldan sağa doğru sıralanır." Hükümleri yer almaktadır.
Doğru seçenek olan (A) seçeneğinde unvanlar en üst unvan olan "müsteşardan" başlanarak unvan üstünlüğüne göre soldan sağa doğru sıralanmıştır. Bu düzenleme biçimi adı geçen Yönetmeliğin 15. Maddesinin yukarıda belirtilen 6. Fıkrası hükmüne uygun bulunmaktadır.
Sorunun (c) seçeneğinde ise unvan ve imza sıralamasında unvan üstünlüğü sağ baştan başlanarak verilmiştir. Bu şekildeki bir sıralama adı geçen Yönetmeliğin 15. Maddesinin yukarıda belirtilen 6. Fıkrası hükmüne uygun bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir.
A Kitapçığı 98 - B Kitapçığı 36. sorusu olarak belirlenen sorunun yanlış ve hatalı olduğu
Doğru cevap, " aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?" sorusu ile sınırlandırılarak verilen seçenekler içinden istenilmiştir. Seçenekler ise DPB Görevde Yükselme Ders Notlarının 17. Sayfasında yapılan açıklamalar ile Anayasanın 91. Maddesi hükümlerine uygun bulunmaktadır. Soru, Kanun hükmünde kararnamelerin yürürlük tarihini kapsamakta, yürürlükten kaldırılma tarihini ise kapsamamaktadır. Bu yönüyle Sorunun sınırlılığını Anayasanın 91. Maddesinin 6. Fıkrası hükmü oluşturmaktadır. İtirazın dayanağını oluşturan açıklamalar ise daha çok 91. Maddenin 7. ve 9. Fıkralarının "TBMM'ne sunulma" ve "yürürlükten kaldırılma" hükümlerine dayanmaktadır.
Verilen seçenekler "ancak" vb. koşullarla birleştirilmemiştir ve de soru kökü koşulluluk içermemektedir. Bundan dolayı da "seçenekler" içinde itirazda iddia edilen nitelikte bir seçeneğe;
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmamışsa;
Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilmişse;
Türkiye Büyük Millet Meclisince değiştirilmişse
gibi yer verilmemiştir. Başka bir anlatımla Soruda, Anayasanın "Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme" başlıklı 91. Maddesinde geçen tüm hükümleri sorgulama amacı da bulunmamaktadır. Sorunun iptali yönündeki itiraz kabul edilmemiştir