'Türkiye'nin başkanlık yolunu da birlikte açacağız'
Başbakan Binali Yıldırım: "14 yıl boyunca hem çalıştık, hem vesayetle mücadele ettik. Önümüze çıkan engelleri birer birer ortadan kaldırarak bu günlere geldik. Çok şey başardık ama işimiz bitmiş değil. Şimdi artık Türkiye'de güven ve istikrarı kalıcı hale getirmenin tek bir yolu kaldı, Başkanlık sistemi ve yeni anayasa. Yolları biz yaptık, köprüleri biz yaptık, gönüllere yollar yaptık, inşallah milletimizle birlikte Türkiye'nin başkanlık yolunu da birlikte açacağız."
Başbakan Binali Yıldırım, 33 gündür görevde olduğunu belirterek, "Bu süre içerisinde yurdun her köşesine gittim, özellikle de Doğu ve Güneydoğuda vatandaşlarımızla hasbihal etme, onlarla iftar sofrasında bulunma fırsatı oldu. Gördüm ki bir kez daha, Türk milleti büyük millet, Türkiye büyük bir ülke. Çünkü Güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımız asla ve asla terörün oyununa gelmemekte kararlı. Devletiyle, milletiyle beraber, tasada ve sevinçte beraber olmayı kabul etmiş ve bu yönde hiçbir tereddüdü yok. Bunu çok iyi şekilde gördük." dedi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığının Yenikapı'daki iftar programına katılan Yıldırım, iftara katılanları selamladı.
Geleneksel iftar programının adeta bir marka haline geldiğini ifade eden Yıldırım, iftarın İstanbul'un bütün paydaşlarını, çeşitli kesimlerden temsilcilerini, yabancı misyon şeflerini, dini temsilcilerini, Türkiye'nin özeti olan İstanbul'un bütün renklerini bir araya getiren önemli bir buluşma olduğunu söyledi. Yıldırım, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ve il teşkilatına teşekkür etti.
Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dileyen Yıldırım, hizmet kervanında bir kardeş olarak AK Partide nöbet değişimiyle görevi eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan devraldığını anımsattı.
"Bugün önemli ve bir o kadar da onurlu görevin sorumluluğunu taşıyarak ilk defa karşınızdayım" diyen Yıldırım, Davutoğlu'na yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini sundu.
Başbakan Binali Yıldırım, 3 milyon kişiye sofraların açıldığını, onların dertlerine ortak olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"İstanbul dünyanın göz bebeği, ilimin, kültürün başkenti, ticaretin, ekonominin merkezi. Derler ki 'İstanbul'a sahip olan dünyaya hükmeder. Eğer dünya tek bir devlet olsaydı muhtemelen başkenti de İstanbul olurdu.' Dünyanın en görkemli üç medeniyetine Roma'ya, Bizans'a, Osmanlı'ya başkentlik etmiş İstanbul gerçekten dünya şehri, benzersiz dünya mirasıdır. Bu şehir nice büyük insanlar yetiştirmiştir. Ak Parti hareketinin kurucusu, liderimiz ve seçilmiş Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan da bir İstanbul evladı."
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde görevde kaldığı kısa süre içerisinde kenti yaşanır hale getirdiğini ifade eden Yıldırım, Erdoğan'ın yakın çalışma arkadaşı olarak kente yapılan hizmetlerin yakın bir şahidi olduğunu söyledi.
Yıldırım, Erdoğan'ın İstanbul'a olan aidiyetiyle kentin makus talihini yendiklerini dile getirerek, Ankara'daki ağır aksak siyasete rağmen adeta Fatih'in torunları gibi gemileri karadan yürütürcesine bir başarı hikayesi, bir destanı birlikte İstanbul'da yazdıklarını kaydetti.
İstanbul'u ihya etmenin, sorunlarını çözmenin yetmediğini belirten Yıldırım, "İstanbul'da elde edilen bu başarı Türkiye'nin makus talihini değiştirecek o kutlu yürüyüşün başlaması için de bir vesile oldu. Bu dünya şehrinden Ak Parti hareketinin başlangıcını da yine birlikte gerçekleştirdik. İstanbul il teşkilatı olarak, siz AK Partinin kuruluşuna şahitlik etmiş en önemli teşkilatımızsınız. Birlikte çalıştığımız o destanı burada yazdık, bu teşkilatın sizden önce görev yapan arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdik. İstanbul teşkilatı, Türkiye sevdalısı bir lider kazandırdı ülkemize. O liderin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kendisini buradan sevgiyle, hürmetle selamlıyoruz." diye konuştu.
İstanbul'dan doğan hareketin Türkiye'ye dağıldığını ve ülkeyle bütünleştiğini, Türkiye'nin de, AK Partinin de özetinin İstanbul olduğunu vurgulayan Yıldırım, AK Parti eliyle başta İstanbul olmak üzere Türkiye'de hizmetleri hep birlikte gerçekleştirdiklerini kaydetti.
- "İstanbul'daki üye sayısı bazı partilerden kat kat fazla"
Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da ülkenin birliği, beraberliği ve kardeşliği için canla başla hizmet ettiğini dile getirerek, şöyle dedi:
"Biz buradayken o da Anadolu'nun bir ücra köşesinde ülkemizin geleceği için, milletimizin birliği için hayatını vermekten asla tereddüt etmeyen askerlerimizin, polislerimizin, güvenlik güçlerimizin arasında, onlarla iftar sofrasında. Cumhurbaşkanımıza ve bu ülke için hayatını ortaya koyan bütün güvenlik güçlerimize sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun. Ülkemizin geleceği, milletimizin bekası için hayatını seve seve veren şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Onları şükranla minnetle yad ediyoruz."
AK Parti İstanbul İl Başkanlığının başarılı çalışmalara imza attığını dile getiren Yıldırım, İstanbul'daki üye sayısının bile diğer siyasi partilerin üye sayısından kat kat fazla olduğunu söyledi. AK Parti teşkilatının farkının bu olduğunu belirten Yıldırım, üye sayısının 2 milyon 200 binin üzerinde, gençlerin sayısının 500 binin, kadınların da 1 milyonun üzerinde olduğunu kaydetti.
Yıldırım, "Rabbim sayımızı çoğaltsın. İstanbul il teşkilatımız, ilçe teşkilatlarımız, kadın kollarımız, gençlik kollarımız, İstanbul size emanet. Bugüne kadar elde ettiğiniz başarıları önümüzdeki dönemde de taçlandıracaksınız, daha güzel başarılara imza atacaksınız. Buna yürekten inanıyorum."
- "Türkiye zor günlerden geçiyor"
Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini dile getiren Yıldırım, terörle amansız bir mücadelenin devam ettiğini, Türkiye'yi bölmeye, nifak tohumları saçmaya çalışanların asla ve asla sonuç alamayacağını söyledi.
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Otuz üç gün oldu görevdeyim. Bu süre içerisinde yurdun her köşesine gittim, özellikle de Doğu ve Güneydoğuda vatandaşlarımızla hasbihal etme, onlarla iftar sofrasında bulunma fırsatı oldu. Gördüm ki Türk milleti büyük millet, Türkiye büyük bir ülke. Çünkü güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımız asla ve asla terörün oyununa gelmemekte kararlı. Devletiyle, milletiyle beraber, tasada ve sevinçte beraber olmayı kabul etmiş ve bu yönde hiçbir tereddüdü yok. Bunu çok iyi şekilde gördük. Geçmişte terör örgütü, maalesef bölge insanı başta olmak üzere milletimizi yanıltmayı bir nebze de olsa başardı. 'Türkiye'nin birliği, beraberliği, Türkiye içerisindeki sorunları birlikte çözeceğimiz' şeklinde kucaklayıcı bir söylem içerisinde olmasına rağmen, 7 Haziran seçimi sonrası gerçek yüzünü göstermiş oldu. Belki bunu yaşamalıydık çünkü yıllardır içeride ve dışarıda dostlarımız bize 'Barışa bir şans tanıyın. Barışa bir imkan verin...' İşte o imkan da verildi, gördük ki terör örgütünün ne Kürtler gibi bir derdi var ne Türkiye gibi bir derdi var. Bunlar, ne yerli ne milli, bunlar uluslararası güçlerin taşeronu olarak, Türkiye'de milleti birbirine düşürmek için her türlü ahlaksızlığı, adiliği icra ediyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bu yol çıkmaz yoldur, bu yol asla ve asla milletimizi birbirinden ayıramayacaktır."
Bütün ilçelerde, illerde güven ve huzurun sağlandığını vurgulayan Yıldırım, "Şimdi kırsal kesime yöneldik. Kırsal kesimde de bunların bütün yuvalarını dağıtıyoruz. Bundan sonra artık kalkınma için, daha fazla iş için, daha fazla yatırım için hem doğuya, hem batıya, yurdun her köşesine gece gündüz demeden yatırımları gerçekleştireceğiz, hizmetleri götüreceğiz. Böylelikle bin yıldan beri bu topraklarda kader birliği yapmış milletimizi önümüzdeki hedeflere doğru, 2023 hedeflerine doğru hep birlikte emin adımlarla ulaştırmanın gayreti içinde olacağız."
Başbakan Binali Yıldırım, "14 yıl boyunca hem çalıştık hem vesayetle mücadele ettik. Önümüze çıkan engelleri birer birer ortadan kaldırarak bugünlere geldik. Çok şey başardık, ama işimiz bitmiş değil. Şimdi artık Türkiye'de güven ve istikrarı kalıcı hale getirmenin tek bir yolu kaldı, başkanlık sistemi ve yeni anayasa. Yolları biz yaptık, köprüleri biz yaptık, gönüllere yollar yaptık, inşallah milletimizle birlikte Türkiye'nin başkanlık yolunu da birlikte açacağız." dedi.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığının Yenikapı'daki iftar programında konuşan Yıldırım, 7 tepeli bir şehir olan İstanbul'a 7 büyük eser kazandırmak için 12 yıl boyunca çalıştıklarını ve bu eserlerin hepsinin ya bitirildiğini ya da bitirilme aşamasına getirildiğini anlattı.
Yıldırım, bir dünya projesi olan Marmaray'ın açıldığı Ekim 2013'ten bu yana 145 milyon İstanbulluya hizmet verdiğini, kentin toplu taşımasında önemli bir yük almayı başardığını kaydetti.
İstanbul-Ankara Hızlı Tren projesinin de gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, banliyo hattını tamamlayarak, eksik halkanın da birleştirileceğini belirtti.
Yıldırım, üçüncü projeyi "İstanbul'u İzmir'e komşu kapısı yapacak İstanbul-İzmir Otoyolu ve İzmit Körfez geçişindeki dünyanın 4. büyük köprüsü Osmangazi Köprüsü" şeklinde açıklayarak, "30 Haziran'da inşallah bu muhteşem eserin açılışını da Cumhurbaşkanımızla İstanbul, Kocaeli, Bursa'dan gelen binlerce vatandaşımızla gerçekleştireceğiz. Böylece son 50 yıldır İstanbul'un gündeminde olan büyük bir projeyi de büyük bir hayali de gerçeğe dönüştürmüş olacağız" diye konuştu.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 26 Ağustos'ta, 215 kilometrelik otoyoluyla birlikte açılıp, hizmete sunulacağını bildiren Yıldırım, böylece ikinci köprüde kamyon, tır, otobüs trafiği olmayacağını, birinci ve ikinci köprünün şehir içi toplu taşıma ve bireysel taşımacılığa hizmet edeceğini söyledi.
- "Türkiye artık istikrarsızlıktan, koalisyon dönemlerinden çektiği sıkıntıları bir daha çekmeyecek"
Başbakan Binali Yıldırım, dünyanın en büyük havalimanının, İstanbul'a kazandırılacağına değinerek, "Bu eserin yapılmasıyla havacılığın merkezi İstanbul olacak. 150 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanı, Türkiye'yi havacılıkta dünyanın ilk 5 ülkesi arasına sokacak. Bunun da ilk etabının açılışını 26 Şubat 2018'de yapacağız" dedi.
Avrasya Tüneli'nin 20 Aralık 2016'da hizmete alınacağını dile getiren Yıldırım, son eser olan Kanal İstanbul'un hazırlıklarının süratle devam ettiğini, bu yıl sonuna doğru ihalesini gerçekleştirmeyi umduklarını ifade etti.
Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının 45 kilometreden aldığı raylı sistemi 150 kilometreye çıkardığını, 160 kilometre raylı sistem inşaatının devam ettiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Planlananlarla birlikte 2023 yılında İstanbul'un tam bin kilometre raylı sistemi olacak. Bu ne demek biliyor musunuz? Londra'nın raylı sisteminin iki katından fazla demek. İstanbul'a da yakışır, İstanbul için de çok güzel olur. Türkiye'nin güven ve istikrarla gerek demokraside gerek insan haklarında gerekse reformlarda çok önemli mesafeler alırken, diğer yandan da yıllar boyu özlemini duyduğumuz projeleri bir bir hayata geçiyoruz. Bu tabii bazılarının canını sıkıyor, bazılarını kıskandırıyor. Gezi olaylarının masum bir çevre işi olmadığını hep beraber gördük. Çünkü o Gezi olaylarının başrolündeki 'Niye köprü yapıyorsunuz? Niye Kanal İstanbul'u yapıyorsunuz? Niye hızlı tren yapıyorsunuz? Neden tüneller yapıyorsunuz? Neden havaalanı yapıyorsunuz?' diye akılları sıra ültimatom vermeye kalkıştılar. Ama İstanbullu başta olmak üzere bu büyük millet bu oyunu bozdu. Liderinin etrafında et kemik gibi oldu ve onlara en güzel cevabı verdi. 14 yıl boyunca hem çalıştık hem vesayetle mücadele ettik. Önümüze çıkan engelleri birer birer ortadan kaldırarak bugünlere geldik. Çok şey başardık, ama işimiz bitmiş değil. Şimdi artık Türkiye'de güven ve istikrarı kalıcı hale getirmenin tek bir yolu kaldı, başkanlık sistemi ve yeni anayasa. Yolları biz yaptık, köprüleri biz yaptık, gönüllere yollar yaptık, inşallah milletimizle birlikte Türkiye'nin başkanlık yolunu da birlikte açacağız. Türkiye artık istikrarsızlıktan, koalisyon dönemlerinden çektiği sıkıntıları bir daha çekmeyecek."
- "AB, gelecek vizyonunu bir kez daha göz önüne almalıdır"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin bir yandan büyümeye devam ederken bir yandan da milletin geleceğini karartmaya çalışan şer odaklarıyla mücadelesini sürdürdüğünü belirterek, yıllardan beri AB'ye "Daha kucaklayıcı olun. Sadece kendi alanınızda değil, yakın coğrafyanızda olup bitenlere kayıtsız kalmayın. Daha fazla iş birliğine, az gelişmiş, sorunlu ülkelere daha fazla desteğe ihtiyaç var" dediklerini aktardı.
Bugün dünyada yurdundan edilmiş 55 milyon insan bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Bu, birçok ülkenin nüfusundan fazla. Bu bir insanlık sorunudur. Bu insanlık sorununu Türkiye olarak biz, dünyaya örnek bir şekilde ele aldık ve 3 milyon kardeşimizi bağrımıza bastık. İşte AB, bunu görmeli ve bugün İngiltere'de neden birlikte çıkma kararının verildiğini çok iyi düşünmeli, gelecek vizyonunu bir kez daha göz önüne almalıdır. AB'nin kuruluştaki değerlerine geri dönmesi, Türkiye'nin de içinde bulunduğu, Balkanlar da dahil bütün ülkeleri kucaklayıcı politikaları ancak bu çıkmazı sona erdirecek ve AB'deki birlik ve beraberliği daha da güçlendirecektir." diye konuştu.