Soylu: 40 bin kişilik 2. Bylock listesinde operatörden kaynaklı hatalar var
AK Parti kampının ikinci gününe İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Gülen örgütünün haberleşme sistemi ByLock'la ilgili verdiği bilgiler dikkat çekti. Soylu, 40 bin kişilik 2. Bylock listesinden operatörden kaynaklı sıkıntı yaşadıklarını belirtti.
AK Parti kampının son gününde milletvekillerinin soru yönelttiği konulardan biri Fetullah Gülen örgütü üyeleri tarafından haberleşme için kullanılan ByLock sistemi oldu. Bu konudaki soruları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yanıtladı ve "ByLock konusu sulandırılmaya çalışılıyor. Bu sistemin yanlışlıkla indirilmesi falan söz konusu değil" dedi.
Soylu, ByLock'un dünyada başka bir ülkede kullanılan bir sistem olmadığını söyleyerek özetle şu bilgileri verdi:
"17 - 25 Aralık sürecinden sonra bu sistemin tespiti yapıldı. Sistemin ya kendileri tarafından yazıldığını ya da birilerine yazdırıldığını düşünüyoruz. Bu konuda çalışmalar sürüyor. Biz (İçişleri Bakanlığı), Adalet Bakanlığı ve İstihbarat birlikte bir çalışma yaptık. Bununla ilgili tespitlerimiz var. İnternet tabanlı ya da internet üzerinden indirilen bir program. Biz burada haberleşmenin takibini yapıyoruz.
Tespitlerimize göre örgüt bu sistemi Eylül 2014'e kadar kullandı. Daha sonra kendilerinin izlendiği şüphesiyle Türkiye üzerinden değil, dünyada VPN üzerinden kullanmaya başlıyorlar. Bu öyle bir program ki bunu öyle herhangi birisinin indirip kullanması mümkün değil. Yani yanlışlıkla telefonuma indirilmiş falan bunlar doğru değil, çünkü böyle olması mümkün değil.
BİRİNCİ BYLOCK'TA 18 BİN KULLANICI, 2. BYLOCK'TA 40 BİN KULLANICI VAR
Bu sistem üzerinden dosya paylaşımı, görsel ve işitsel haberleşme yapılıyor. İlk önce 18 bin kullanıcı tespit ediliyor. Buna birinci ByLock diyoruz. İkincisinde ise 40 bin kullanıcı tespiti var. Ancak 2. ByLock dediğimiz olayda operatörden kaynaklanan bir endişe sebebiyle bu 40 bin rakamı şu anda tekrar gözden geçiriliyor."
HİÇBİR BAKANIMIZDA BYLOCK YOK
Al Jazeera'nin toplantıya katılan isimlerden edindiği bilgiye göre, bazı milletvekilleri toplantıda söz alarak 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili değerlendirme yaptı.
Bazı milletvekilleri basın yayın organlarında "AK Parti içinde FETÖ'cü olduğu, bazı bakanların ByLock kullandığı" yönünde sık sık haberler olduğunu belirterek, partiden bu konuda kesin bir açıklama gelmemesinin rahatsızlık yarattığını söyledi. Bunun üzerine Başbakan Binali Yıldırım toplantının kapanışında yaptığı konuşmada net bir ifadeyle, "Hiçbir bakanımızda ByLock yok" açıklamasını yaptı.
ŞABAN DİŞLİ FEDAKARLIK YAPMALI
Bu arada bazı milletvekillerinin de kardeşinin darbeci askerler arasında olduğu ortaya çıkan Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'yi işaret eden sözleri oldu.
"FETÖ konusunda dikkatli olun uyarıları yapılıyor ama asıl partide yöneticilerimiz var. Bir arkadaşımızdan fedakarlık bekliyoruz. Suçlamıyoruz, yargılamıyoruz ama fedakarlık bekliyoruz. Suçun şahsiliği deniliyor. Suçun şahsiliği ayrı bir şeydir ama siyasi ahlak da ayrı bir şeydir. Suçun şahsiliği ceza yasasının konusudur. Siyasi etik gereği istifa etmelidir."
Söz alan milletvekili isim telaffuz etmedi ancak toplantıya katılanlar "fedakarlık beklenen" ismin Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, beklenen fedakarlığın da istifa olduğu sonucunu çıkardı.
Şaban Dişli'nin kardeşi Genelkurmay Başkanlığı Tümgeneral Mehmet Dişli'nin 15 Temmuz da Genelkurmay Karargahı'ndaki darbe girişimini koordine eden komutanlar arasında olduğu ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanı olan Mehmet Dişli'nin o gece Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulüsi Akar'ın rehin alınması sırasında etkili olduğu ve kendisine hazırlanan bildiriye imza atması telkininde bulunduğu belirtiliyor. Dişli, Akar'ın kurtarılmasından sonra helikopterle Çankaya Köşkü'ne gelişinde de yanındaki isimdi. Mehmet Dişli, suçlamaları verdiği ifadede kabul etmedi. Kardeşi AK Parti yöneticisi Şaban Dişli ise o zamandan bu yana sessizliğini koruyor. Şaban Dişli bir kere gazetecilere konuştu ve kardeşi konusunda, "Ne söylememi istersiniz, biraz benimle empati yapın" dedi. Dişli, partideki görevini bırakıp bırakmayacağı sorularına karşılık da, "Ben bu ülkenin, bu partinin, Cumhurbaşkanı'nın emrindeyim. Görevimi niye bırakayım?" demişti.
Edinilen bilgilere göre konunun devam etmesine Başbakan Yıldırım engel oldu. Yıldırım milletvekillerini uyararak, "isim kullanmayın ve birbirinize karşı kırıcı olmayın" dedi.
Kaynak: Didem Özel Tümer/ Al Jazeera