Neden HDP'den çağrılanlar ifade vermeye gitmiyorlar?
Türkiye'nin tavrı çok açıktır. Münbiç'ten PYD ya çıkacak ya da çıkartılacaktır. Dolayısıyla Amerikalılar Türkiye'nin bu kararlılığını gördüler, YPG üzerindeki baskılarını artırıyorlar.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Münbiç konusundaki tavrının çok açık olduğunu belirterek, "Münbiç'ten PYD ya çıkacak ya da çıkartılacaktır. Dolayısıyla Amerikalılar Türkiye'nin bu kararlılığını gördüler, YPG üzerindeki baskılarını artırıyorlar. YPG'den ve Amerikalı yetkililerden yapılan açıklamalarda da çok kısa bir süre içerisinde bütünüyle Münbiç'in boşaltılacağı ve Fırat'ın doğusuna bu unsurun geçeceği tespit ediliyor." dedi.
Kurtulmuş, AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı tarafından parti genel merkezinde düzenlenen etkinlikte, Konya'dan gelen gazetecilerle bir araya geldi.
Konya basınını yakından izlediğini, bir süre önce Konya Basın Konseyinin kendisini ziyaret ettiğini anımsatan Kurtulmuş, Konya basınının temsilcileriyle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kurtulmuş, Türkiye'de yerel basının, her zaman Anadolu'nun kalesi olduğunu söyledi.
Milletin yereldeki sesi, gözü ve kulağı olan yerel basının, milli iradenin kökleşmesi, derinleşmesi için elinden gelen bütün imkanla destek sağladığını vurgulayan Kurtulmuş, Anadolu medyasına teşekkür etti.
Özellikle 15 Temmuz gecesi ve sonraki süreçte Konya medyasının demokrasi sürecine çok büyük katkı verdiğini ifade eden Kurtulmuş, hükümet olarak da Anadolu medyasının kalkınması, daha çok güçlenmesi, sözünün tesirinin artması için üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduklarını belirtti.
- FETÖ'nün Türkiye'deki algı operasyonları
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, örgüt mensuplarının 16 Temmuz sabahından itibaren başlattıkları algı operasyonlarına karşı özellikle Anadolu medyasının duyarlı olmasını istedi.
Kurtulmuş, "Türkiye'de insan hakları ihlalleri olduğu, ekonominin Türkiye'de kötüye gittiği, FETÖ mağdurlarının oluştuğu" yönündeki algılarla insanların zihinlerinin yönlendirilmeye çalışıldığının altını çizdi.
FETÖ ile mücadelenin 3-5 günlük bir şey olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, yanlışlar varsa da düzeltileceğini ifade etti.
Diyarbakır'da 4 Kasım'da meydana gelen bombalı saldırının hemen ardından Türkiye'de de faaliyet gösteren bir uluslararası haber ajansının bombanın DEAŞ tarafından patlatıldığına dair haber yaptığını anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu, PKK'nın yükünü üstünden almak içindir. Arkasından bir kaç saat sonra Diyarbakır Valiliğimiz PKK'lıların arasındaki telsiz konuşmalarını tespit etti, bunları medyaya verdi ve bu işin PKK militanları tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Buradaki ilginç olan şey şudur: İnsanların acıları, feryatları kulakları doldururken bu uluslararası haber ajansı hangi bilgiyle hareket edip, PKK'nın yükünü hafifletmek için böyle bir girişimde bulunuyor? Algı operasyonlarının uluslararası boyutunu ifade etmek için bunu söylüyorum. Bundan vazgeçtiler ve kısmen özür dilediler."
- "Neden HDP'den çağrılanlar ifade vermeye gitmiyorlar?"
Türkiye'den kaçan bazı kişilere, Avrupa'da kapıların sonuna kadar açıldığına işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Terörist cenazelerine katılan, terör örgütünün faaliyetlerinde en önde bulunan bir milletvekili şu anda kaçak. Faysal Sarıyıldız, Avrupa'da resmi toplantılarda ağırlanıyor. Orada verilen birtakım fotoğraflarla 'Türkiye'de 'meşru seçilmiş siyasiler'e haksızlık yapıldığı' imajı yapılmaya çalışılıyor. Anayasa değişikliği gereği AK Parti'den de CHP, MHP'den de milletvekillerinin dosyası açıldı. Bu anayasa değişikliğini TBMM yaptı. Neden HDP'den çağrılanlar ifade vermeye gitmiyorlar? Tamamıyla siyasetten bağımsız bir hukuki süreç devam ediyor. Bu sürecin içerisinde de iki tane milletvekili yurt dışına kaçmış. Bu kaçak milletvekillerine kapıları açanlar, ne büyük bir algı operasyonu yönettiklerini gayet iyi biliyorlar ve bunun üzerinden de Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar."
- "O zaman göçmenlerle nasıl baş ediyorsanız edin"
15 Temmuz'dan sonra Avrupa'dan son derece cılız, beklentilerin gerisinde FETÖ'yü kınayan bir kaç demeç geldiğini söyleyen Kurtulmuş, Avrupa'nın en üst düzeydeki siyasi yetkililerinin birçoğunun 15 Temmuz gerçeğini görmezden geldiğini ifade etti.
Kurtulmuş, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Eğer Avrupa Birliği, Türkiye ile dostane ilişkilerini geliştirmek istiyorsa, çok hızlı bir şekilde kararını vermek zorundadır. AB, Türkiye ilişkilerini kuvvetlendirmeyi mi önemsiyor yoksa Türkiye'de bir kaç bin kişiden oluşan FETÖ ya da PKK ile iş birliği yapmayı mı tercih ediyor, kararları kendileri versin. Türkiye, kimsenin müstemlekesi olan bir ülke değildir. Kimsenin, birtakım böyle ihsanlarına muhtaç olan bir ülke hiç değildir. Eğer siz bize mutabakat gereği, serbest dolaşım imkanını vermezseniz, Türkiye de göçmen meselesini kendi topraklarına absorbe edecek, bu kadar yükü yüklenecek bir ülke değildir. O zaman bakın, göçmenlerle nasıl baş ediyorsanız edin."
- "Tüm müzakerelerimizde bu konu gündeme geliyor"
Suriye ve Irak'ta yaşananlar ile Fırat Kalkanı Operasyonunu da değerlendiren Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Münbiç operasyonuna ilişkin şunları kaydetti:
"Bütün askeri müzakerelerimizde, diplomatik müzakerelerimizde bu konu gündeme geliyor. Türkiye'nin tavrı çok açıktır. Münbiç'ten PYD ya çıkacak ya da çıkartılacaktır. Dolayısıyla Amerikalılar Türkiye'nin bu kararlılığını gördüler, YPG üzerindeki baskılarını artırıyorlar. YPG'den ve Amerikalı yetkililerden yapılan açıklamalarda da çok kısa bir süre içerisinde bütünüyle Münbiç'in boşaltılacağı ve Fırat'ın doğusuna bu unsurun geçeceği tespit ediliyor."
- "Algılar ne olursa olsun, gerçek eninde sonunda hakim olur"
Toplantıda, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz da bir konuşma yaptı.
Medyanın önemine dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'de sosyal medya üzerinden oluşturulan algı operasyonlarıyla çok mücadele edildiğini dile getirdi.
15 Temmuz'dan sonra özellikle uluslararası medyanın çok iyi bir imtihan vermediğini belirten Yılmaz, "Özellikle demokratik ülkeler, müttefik addettiğimiz ülkelerdeki belli medya grupları darbeye uğrayan milletimizin yanında durmak yerine, darbeye karşı verilen destansı mücadeleyi dünyayla paylaşmak yerine farklı bir şekilde olaya yaklaştılar. Algılar ne olursa olsun, gerçek eninde sonunda hakim olur." ifadesini kullandı.