Hakimin kapkaç korkusu: Ya boğazıma bıçak dayarlarsa!
Kapkaç, gasp, hırsızlık gibi suçlar hakimlerin bile gözünü korkuttu. Okullardaki şiddeti araştırmak için Meclis'te kurulan komisyona bilgi veren yargıçlar, 'sokakta saldırıya uğrama endişesi' yaşadıklarını dile getirdi.
Hakim ve savcılar, TBMM Okullardaki Şiddeti Önleme Komisyonu'na bilgi verdi.
Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sadi Sarıyıldız, yaşadığı endişeyi şu sözlerle aktardı: "Akşamları evime kestirmeden gidemiyorum, her köşe başında, üstgeçitte boğazımıza bıçak dayanabilir." Vatandaşların 'gerekli ceza verilmiyor' eleştirilerini yersiz bulan Basın Savcısı Nadi Türkaslan ise adlî makamların yasalarda bulunan cezaları uygulamak zorunda olduğunu kaydetti. Türkaslan, "Vatandaş, 'oh be memlekette adalet var' desin diye birilerine haksızlık yapamayız." dedi.
Çocuk ve gençlerde artan şiddet eğilimi ve okullarda meydana gelen şiddet olaylarını araştırmak amacıyla kurulan Araştırma Komisyonu, yargının çocuk suçlulara bakışını ve çözüm önerilerini öğrenmek amacıyla hakim ve savcıları dinledi. Hakim ve savcılar, komisyonda, suç işleyen çocuklara verdikleri cezalar ve caydırıcılığı konusunda bilgi aktardı. Komisyonda milletvekillerinin cezaları az bularak hakim ve yargılamalara eleştirilerde bulunması üzerine söz alan Hakim Sadi Sarıyıldız, çocuklara ağır cezalar vermenin hiç de kolay olmadığını dile getirdi. Sarıyıldız, "Vatandaşın endişesi yersiz. Yargı işini yapıyor; ama bu sorun yargının üstesinden gelebileceği, gücünün yetebileceği bir sorun değil." dedi. Suça karışanların büyük bölümünün Doğu ve Güneydoğu'dan gelen, işsiz ailelerin çocukları olduğunu ifade eden Sarıyıldız, şöyle konuştu: "Bize ciddi suçlarla gelen çocukların hayatı bitiyor. Ertesi gün bir çocuğa 40 yıl vereceksem gece gözüme uyku girmiyor, karşımızda pırıl pırıl bir çocuk. Ama biz toplumsal duyarlılıkla gereken cezayı bazen yetkimizi de aşarak veriyoruz." Çocuklara verdikleri cezaların ardından saldırıya uğrama korkusu yaşadıklarını söyleyen Sarıyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben akşamları evime kestirmeden gidemiyorum, ana caddelerden gidiyorum. Siz bizim yaşadıklarımızı yaşasanız dehşete kapılırsınız. Her köşe başında, her üstgeçitte boğazınıza bir bıçak dayanabilir." Vatandaşların 'kısa sürede serbest kalıyorlar' eleştirilerinin haksız olduğuna vurgu yapan Basın Savcısı Nadi Türkaslan ise, "Yasada 2 ay diyorsa hapis veremeyiz. Birileri, 'Oh be memlekette adalet var' diyecek diye ben birilerine haksızlık yapamam." diye konuştu. Savcı Ali Velioğlu da Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı, ekonomik bunalım, göç ve siyasi akımlarla ağır bir sendrom yaşamasının çocuk suçlarında artışa neden olduğunu belirtti. Yeni infaz yasasıyla cezaların arttığını ve hapis cezasının yüzde 66'sının uygulanacağını anlatan hakim ve savcılar, bunun caydırıcı olacağını ifade ederek biraz sabırlı olunmasını tavsiye etti.
Parçalanmış aile çocukları daha çok suç işliyor
Hakim ve savcılar, parçalanmış ailelerden gelen çocukların daha çok suça karıştığını belirtirken, başkent Ankara'da 200 çocuğun sürekli olarak suç işlediği tespit edildi. Ensest ilişkilerde artış yaşandığını vurgulayan savcılar, çocuk pornosuna dönük ilginç örnekler verdi. Basın Savcısı Nadi Türkaslan, IP numaralarından ilgili sitelerin merkezini araştırırken karşılarına ulaşılması mümkün olmayan adreslerin çıktığını vurguladı. Türkaslan, ABD'den bir adres bulduklarında ise 'bizde suç değil' cevabı aldıklarını belirtti. Savcılar, Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın yaşının küçük olması nedeniyle görüntülerinin medyada yayınlanmasının suç olduğunu; ancak görüntülerin internet sitelerinde bile bulunduğu için bir şey yapılamadığını aktardı.