Üniversite böyle yaparsa!

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Şubat 2007 12:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tedavi gören bir çocuğun, tedaviden bir süre sonra ölmesi üzerine başlatılan soruşturma, Danıştay ile rektörlük arasında 3 kez gidip geldikten sonra zamanaşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırıldı.

Danıştay 1. Dairesi, ''yeterli inceleme yapılmadan ilgili doktorların yargılanmasına yer olmadığı yönünde ısrarla karar vererek, suçu zamanaşımına uğrattıkları'' gerekçesiyle İstanbul Üniversitesi bünyesinde oluşturulan soruşturma kurullarında görevli 2'si dekan 9 öğretim üyesinin ''görevi ihmal'' suçundan yargılanmasına karar verdi.

2 Temmuz 2000 tarihinde kızamık ve bronkopnonomi ön tanısıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesine yatırılan Bilal Aslan, bir süre tedavi gördükten sonra 31 Ağustos 2000 tarihinde öldü. Aslan'ın babasının, tedavi uygulayan doktorların ihmali olduğu iddiasıyla 10 Mart 2003 tarihli suç duyurusu üzerine, zamanaşımına kadar uzanacak soruşturma süreci başladı. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı, Yükseköğretim Kurumu Kanunu'nun ''öğretim üyelerini üniversite bünyesinde oluşturulacak kurulun soruşturmasını'' düzenleyen 53. maddesi uyarınca görevsizlik kararı vererek, dosyayı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdi.

MEN-İ MUHAKEME VE BOZMA KARARLARI

Üniversite bünyesindeki Kurul, soruşturma sırasında düzenlenen fezleke uyarınca, 9 Ocak 2004'te ilgililer hakkında ''yargılamaya yer olmadığına'' karar verdi. Memurların Yargılanmasına İlişkin Kanun hükümleri uyarınca Kurul kararını resen inceleyen Danıştay 2. Dairesi, gerçek sorumlular tespit edilmeden fezleke düzenlendiği, olayın açığa kavuşması için uzman hekimlere bilirkişi incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle, kurul kararını 9 Nisan 2004'te bozdu. Rektörlükçe görevlendirilen soruşturmacı tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinin ardından düzenlenen fezlekeye göre Kurul, 16 Aralık 2004 tarihinde tekrar ''yargılamaya yer olmadığına'' karar verdi.

''ZAMANAŞIMI YAKLAŞIYOR'' UYARISI...

Kararı bu kez Danıştay daireleri arasındaki iş bölümü değişikliği üzerine Danıştay 1. Dairesi inceledi. Daire, olayla bağlantısı olan doktorların tespit edilmediği, bilirkişilerin yoğun bakım ve acil servis sorumlusu öğretim üyelerinin tanıklığıyla yetinildiği gerekçesiyle, kurul kararını 31 Mart 2005'te tekrar bozdu. Daire, bozma kararında ölüm olayının gerçekleştiği tarihten bu yana 5 yıllık zamanaşımı süresinin yaklaşmasının da dikkate alınarak, olayla bağlantısı olanların saptanması, savunmalarının alınması ve varsa tanık dinlendikten sonra karar verilmesi gerektiğine işaret etti. Dosyanın üçüncü kez gönderildiği üniversite soruşturma Kurulu, Danıştay 1. Dairesinin kararında isimleri belirtilen doktorlara ulaşılamadığından ifadelerinin alınamadığı, yoğun bakım ve acil servis sorumlularının ifadelerine göre doktorların gereken tedaviyi uyguladığını belirttikleri gerekçesiyle, soruşturulan doktorların kusurlu olmadığı ve ''yargılanmalarına yer olmadığı'' yönünde 25 Eylül 2005'te yeniden karar verdi.

ZAMANAŞIMI

Kurul kararını bir kez daha inceleyen Danıştay 1. Dairesi, eski Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 455. maddesinde tanımlanan ''dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme neden olmak'' suçunun 5 yıllık zamanaşımı süresinin 31 Ağustos 2005 tarihinde dolduğu gerekçesiyle ''yargılamaya yer olmadığı kararını'' bozdu ve oy birliğiyle ''kovuşturmaya yer olmadığına'' karar verdi.

KURUL ÜYELERİNE YARGI YOLU

Daire ayrıca, bozma gerekçelerinde belirtildiği halde olayın sorumlularının tespit edilmeden fezleke düzenlendiği ve Kurulun, suç zamanaşımına uğradıktan sonra karar verdiğinin altını çizerek, kurul üyeleri hakkında yargı yolunu açtı. Daire, kurul başkanı Prof. Dr. Aydan Şirin ile üyeler Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Sönmezoğlu, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Sezgin, Prof. Dr. Feryal Orhun Basık, Prof. Dr. Öznur Bülend Seçkin, Prof. Dr. Dinçer Gülen, Prof. Dr. Hasan Erman, Prof. Dr. Mithat Dinçer ve Prof. Dr. Tankut Centel, hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Başsavcılık, Yükseköğretim Kurumu Kanunu uyarınca görevsizlik kararı vererek, dosyayı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne gönderdi. Rektörlükçe yapılan soruşturma sonucunda, kurul üyelerinin suçun zamanaşımına uğramasında ''herhangi bir kusur, kasıt ve ihmallerinin bulunmadığından'' ''yargılanmalarına yer olmadığı'' kararı verildi.

''ARAŞTIRMADAN ISRARLA KAÇINDILAR''

Yasa gereği kurul kararını resen inceleyen Danıştay 1. Dairesi, üniversite bünyesinde olayı soruşturmakla görevli olanların görevlerinin gereğinin, eylemin tüm yönleriyle araştırılması ve illiyet bağı olanların eksiksiz biçimde ortaya çıkarılmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Daire, Danıştay 1 ve 2. dairelerinin bozma kararlarında belirtilen noktaların araştırılması ve ortaya konulmasından ısrarla kaçınıldığı, eksik incelemeye dayalı kararlar verildiği ve suçun zamanaşımına uğratıldığını kaydederek, komisyon üyelerinin ''yargılanmasına yer olmadığı kararını'' oy çokluğuyla bozdu. Öğretim üyeleri, ölüm olayının soruşturulmasında zamanaşımına neden oldukları iddiasıyla ''görevi ihmal'' suçundan İstanbul asliye ceza mahkemesinde yargılanacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber