Döner sermaye ek ödemesi alan personele vergi kıyağı

Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda görevli personelin vergi indirimine konu olan harcama belgelerini, döner sermayeden ödenen katkı payı için ayrı, genel bütçeden ödenen maaş için ayrı vermesi sonucunda, vergi indirimine ilişkin tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalanarak Hazine zararına neden olunmaktadır. Mali Kılavuz dergisinden, Muhasebat Kontrolörü İsmail Çolak'ın araştırması...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Mart 2007 12:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DÖNER SERMAYE EK ÖDEMESİ ALAN PERSONELE VERGİ İNDİRİMİ (VERGİ İADESİ) KIYAĞI

İsmail ÇOLAK
Muhasebat Kontrolörü
[email protected]

Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda görevli personelin vergi indirimine konu olan harcama belgelerini, döner sermayeden ödenen katkı payı için ayrı, genel bütçeden ödenen maaş için ayrı vermesi sonucunda, vergi indirimine ilişkin tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalanarak Hazine zararına neden olunmaktadır.

1- Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Ödenen Döner Sermaye Ek Ödemesinin Dayanağı ve Tanımı

Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetini ifa ile görevli personele ilişkin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ncı ve izleyen maddelerinde, özlük hakları ile ilgili hükümler yer almakta olup, ilgili personele ödenecek aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil şartlan ayrıntılı bir şekilde açıklanmaktadır.

Öte yandan, 04.01.1961 tarih ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak yukarıda bahsi geçen 657 sayılı Kanunda öngörülen ödemeler ile birlikte, sağlık personeline ya da sağlık birimlerinde çalışan diğer görevlilere, katkısından dolayı "Döner Sermaye Ek Ödemesi" adında ilave bir ödeme yapılmaktadır.

209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak çıkarılan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin amacı başlıklı bölümün 1 inci maddesinde; "Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda, Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartlan ve kriterleri dikkate alınmak suretiyle, personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, serbest çalışıp çalışmaması ile yapılan muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak, döner sermayeden yapılacak ek ödemenin oran, usul ve esaslarını belirlemek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek, kaliteli ve verimli hizmet sunumunu teşvik etmektir." denilmektedir.

Bu bağlamda, döner sermaye ek ödemesini kısaca, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda görevli personele, bağlı olduğu kurum ya da kuruluşa katkıda bulunduğu süre içerisinde Yönetmelikçe belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanarak yapılan ödeme, şeklinde tanımlayabiliriz.

2- Aylık ve Döner Sermaye Ek Ödemesinin Gelir Vergisi Karşısındaki Durumu

Sağlık Bakanlığına bağlı personelin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre almış olduğu aylık ile 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesine göre aldığı döner sermaye ek ödemesi; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesine göre ücret sayılmaktadır. Gerek maaşın gerekse döner sermaye ek ödemesinin Gelir Vergisi Kanunu karşısında toplu değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, bu uygulamanın vergi kayıp ve kaçağının engellenmesi için alınması gereken bir tedbir olduğu anlaşılmaktadır.

Nitekim, Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmeliğin "Kanuni Kesintiler" başlıklı 23 üncü maddesinde; "Ek ödemeden, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda belirtilen vergi dilimleri ve personele daha önce ödenen aylık ve döner sermaye ek ödemelerine ilişkin süregelen gelir vergisi matrahı da dikkate alınarak, gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır." denilmektedir.

Bu itibarla; anılan Yönetmelik hükmünden de anlaşılacağı üzere; maaş ve döner sermaye ek ödemesine ilişkin gelir vergisi matrahlarının Gelir Vergisi Kanununa göre toplu halde değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir ifade ile; maaşa, döner sermaye ek ödemesine ilişkin süregelen gelir vergisi matrahı; döner sermaye ek ödemesine, maaşa ilişkin süregelen gelir vergisi matrahı dahil edilmelidir. Bir sağlık personelinin, bir takvim yılı içerisinde elde ettiği ücret ve ek ödemeler toplu olarak değerlendirildiği zaman, söz konusu tutar Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde tespit edilen dilim ve oranlara bağlı olarak, bir üst dilim ya da dilimlere gireceği için, vergi kayıp ya da kaçağı bu birleştirme ile bertaraf edilmiş olmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu ödemelerin birleştirilmesi Hazinenin yararınadır.

3- Aylık ve Döner Sermaye Ek Ödemesinin Vergi İndirimi Karşısındaki Durumu

Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan ve yukarıda bahsi geçen Yönetmeliğin 23 üncü madde ile, aylık ve döner sermaye ek ödemesine ilişkin süregelen gelir vergisi matrahının birleştirilmesi sonucu, vergi indirimi konusunda da birleştirmeyi doğal hale getirmektedir. Kaldı ki, bir taraftan vergi kaybını engellemek için aylık ve ek ödemelerin birleştirilmesi öngörülüyorken, diğer taraftan vergi kaybına neden olacak uygulamalara fırsat tanınması, anılan Yönetmeliğe aykırı olduğu dü şünülmektedir.

Öte yandan; 24.04.2003 tarihli ve 25088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 15 inci maddesiyle; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ücretlilerde Vergi İndirimi" konulu Mükerrer 121 inci maddesinde yapılan değişiklikle; "Gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde, mükellefin kendisi, eşi ve çocukları ile ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının;
- 3 milyar liraya kadar %8'i,
- 6 milyar liranın 3 milyar lirası için %8'i, aşan kısmı için %6'sı,
- 6 milyar liradan fazlasının, 6 milyar lirası için %7'si, aşan kısmı için %4'ii şeklinde belirlendiği,

2004/8295 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2005 yılı harcamalarına uygulanmak üzere yeniden belirlenen tarife ise;
6.600 Yeni Türk Lirasının 3.300 Yeni Türk Lirası için %8'i, aşan kısmı için % 6'sı
6.600 Yeni Türk Lirasından fazlasının, 6.600 Yeni Türk Lirası için % 7'si, aşan kısmı için % 4'ü,
Ücretlinin ertesi yılda ödeyeceği gelir vergisinden mahsup edilir veya işverenler aracılığı ile kendisine nakden iade edilir.

Şu kadar ki; harcamaların Türkiye'de yapılması, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınan belgelerle tevsik edilmesi ve bu belgelerin işverene verilmesi şarttır. Mahsup hakkı kazanılan tutarın hesaplanmasında dikkate alman harcama tutarı, vergi matrahının toplamını geçemez.

Ücretlilerin harcama belgelerinin işverene ibrazı, beyanı ve verginin mahsup veya iadesine ilişkin süreleri tespit etmeye, iadeyi nakden veya mahsuben yaptırmaya ve uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir." denilmektedir.

Bahsi geçen Yönetmelikteki ilgili hükme göre; maaş ve döner sermaye ek ödemesine ilişkin gelir vergisi matrahlarının; vergi kayıp ve kaçağının engellenmesi amacıyla birleştirildiği daha önce ifade edilmişti. Söz konusu ödemelere ilişkin gelir vergisi matrahlarının birleştirilmesi sonucunda, aynı kişi bazında vergi indirimine ilişkin belgelerin maaş için ayrı, döner sermaye ek ödemesi için ayrı verilerek mevcut tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalanılması ve buna bağlı olarak ödeme yapılması, anılan düzenlemenin ruhuna ve amacına aykırıdır.

Söz konusu Yönetmelik hükmü çerçevesinde; aynı kişiye ödenen döner sermaye ek ödemesi ve maaşa ilişkin gelir vergisi matrahının kümülatif olarak birbirlerine dahil edilmesi gerektiği öngörüldüğü halde, buna karşın aynı kişinin vergi indirimi konusunda döner sermaye ek ödemesi için ayrı, maaş için ayrı bildirimde bulunması, anılan Kanun ve Yönetmeliğe aykırıdır. Dolayısıyla vergi indirimi konusunda aynı kişinin, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddede belirlenen tarife ve oranlardan hem döner sermaye ek ödemesi hem maaş için ayrı ayrı faydalanması sonucunda Hazine zararı oluşmaktadır.

Hazine zararını örnekle açıkladığımızda daha net görülecektir: Şöyle ki;

Sağlık Bakanlığı kadrosunda maaş almakta olan bir personelin gelir vergisine tabi maaşı 600.-YTL, döner sermaye ek ödemesinin gelir vergisine tabi tutarının ortalama 600.-YTL olduğunu ve vergi indirimine ilişkin belgeleri ayrı ayrı verdiğini varsaydığımızda;

Maaş için vereceği fatura ya da fiş toplamı = 600 X 12 = 7.200.-YTL DS Ek Ödemesi için vereceği fatura ya da fiş toplamı = 600 X 12 = 7.200.-YTL değerinde olacaktır.

Maaş İçin
6.600x0,07=462
600x0,04= 24
TOPLAM 486

DS Ek Ödemesi için
6.600x0,07=462
600x0,04= 24
TOPLAM 486

Aynı kişi, gerek maaş gerekse döner sermaye ek ödemesi için vergi indiriminden ayrı ayrı faydalandığı zaman, 486+486 = 972.-YTL tutarında yarar sağlayacaktır.

Ancak; aynı kişinin, aynı tutardaki maaş ve döner sermaye ek ödemesinden yararlanmakla birlikte, vergi indirimi konusunda toplu yararlandığını varsaydığımızda ise;
7.200 + 7.200 = 14.400.-YTL'nin
6.600x0,07=462,
(14.400-6.600=7.800)x0,04=312 olmak üzere toplam (462+312)=774.-YTL vergi indiriminden faydalanacaktır.

Görüldüğü üzere; maaş ve döner sermaye ek ödemesine ilişkin harcama belgelerini ayrı ayrı ve belirlenen dilimler dahilinde eksiksiz veren bir personel, vergi indiriminden 972.-YTL; toplu halde verdiği taktirde 774.-YTL tutarında yarar sağlamaktadır. Dolayısıyla aynı kişinin vergi indirimi konusunda, maaş ve döner sermaye ek ödemesi için ayrı ayrı faydalandığını göz önünde bulundurduğumuzda; bir kişinin Hazineye olan zararı 972-774 = 198.-YTL tutarında olacaktır.

6.600.-YTL ve üstündeki ayrı ayrı bildirimlerde tespit edilen Hazine zararı her halükarda 198.-YTL, 6.600.-YTL'nin altındaki ayrı ayrı bildirimlerde ise, 198.-YTL'nin altında gerçekleşmektedir.
2007 yılında vergi indirimine ilişkin dilimler ve oranlar 2005/9826 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden belirlenmiştir.

Söz konusu tarife ve oranlar;
- 3.600 Yeni Türk Lirasına kadar % 8'i
- 7.200 Yeni Türk Lirasının 3.600 Yeni Türk Lirası için % 8'i, aşan kısmı için % 6'sı
- 7.200 Yeni Türk Lirasından fazlasının, 7.200 Yeni Türk Lirası için % 7'si, aşan kısmı için % 4'ü,
Şeklinde belirlenmiştir. Yukarıdaki örneğe bağlı olarak 2007 yılında, döner sermaye ek ödemesi alan bir personel maaş ve ek ödeme için (600x12) 7.200.-YTL tutarı kadar ayrı ayrı bildirimde bulunduğu taktirde, vergi indiriminden 216-YTL daha fazla yarar sağlayacaktır.

Öte yandan; Sağlık kurumları döner sermaye saymanlıkları tarafından ödenen döner sermaye ek ödemesine ilişkin tespit edilen vergi indirimi tutarı, sonraki yılın döner sermaye ek ödemesine ilişkin hesaplanan gelir vergisi tutarından mahsup edilmektedir. Böylece, ek ödeme üzerinden hesaplanan gelir vergisi, ilgili vergi dairesine "vergi indirimi kadar" eksik yatırılmış olmaktadır. Diğer bir ifade ile; döner sermaye ek ödemesine ilişkin vergi indirimi, döner sermaye bütçesinden karşılanmadığı ve ek ödemeye ilişkin hesaplanan gelir vergisinden mahsup edildiği için, dolaylı olarak genel bütçeden karşılanmış olmaktadır. Hal böyle olunca, döner sermaye ek ödemesinden yararlanan bir kişinin vergi indirimi konusunda, mevcut tarife ve oranlardan maaş için ayrı, döner sermaye ek ödemesi için ayrı olmak üzere iki kez faydalanarak, Hazine zararına neden olduğu yukarıda verilen örneklerle de görülmektedir.

Bu itibarla; alınan bilgiler dahilinde söz konusu işlemin üniversite tıp fakültelerinde de yapıldığı öğrenilmiş olup, döner sermaye ek ödemesi alan Sağlık Bakanlığı personeli ile üniversite tıp fakültelerinde görevli personelin sayısının yaklaşık 400 bin olduğunu ve % 6'ya karşı gelen dilim kadar (2006 yılı için 6.600) beyan ettiğim göz önünde bulundurduğumuzda; 2006 yılı için vergi indiriminden dolayı bütçeden (198X400.000=79.200.000.-YTL) yaklaşık 80 Trilyonluk fazla ödeme yapıldığı görülmektedir. 2007 mali yılı için bu rakamın (216X400.000=86.400.000.-YTL) 87 Trilyon tutarında olacağı düşünülmektedir.

4- Döner Sermaye Ek Ödemesi ile Maaşın Tek İşveren Tarafından Verilip Verilmediği

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ücretlilerde Vergi İndirimi" konulu Mükerrer 121 inci maddesine dayalı olarak 24.12.2004 tarih ve 25680 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan 255 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "Birden Fazla İşverenden Ücret Alan Ücretlilerde Vergi İndirimi Uygulaması" başlıklı bölümde; aynı zamanda birden fazla işverenden ücret alınması halinde, ücretlinin her bir işverene vergi indirimine ait bildirimini ayrı ayrı vereceğini, bu durumda her bir işverenin kendi ödediği ücretlerin vergi matrahlarını esas alarak belirlenen esaslara göre vergi indirimini uygulayacağını öngörmektedir.

Ancak, her ne kadar söz konusu Tebliğde, işverenin farklı olması nedeniyle ücretlinin vergi indiriminden ayrı faydalanacağı hükmü öngörülse dahi; döner sermaye ek ödemesi ve maaş açısından işverenin ayrı ayrı değerlendirilemeyeceği, bu itibarla her iki ödeme karşısında işverenin Sağlık Bakanlığı olduğu anlaşılmalıdır.

Şayet her iki ödeme için Sağlık Bakanlığı ayrı bir işveren gibi değerlendirilmiş olsa idi, yukafıda bahsi geçen Yönetmelikte, döner sermaye ek ödemesi ve maaşa ilişkin gelir vergisi matrahlarının birleştirilmesi yoluna gidilmezdi. Dolayısıyla döner sermaye ek ödemesine ilişkin gelir vergisi matrahı ile maaşa ilişkin gelir vergisi matrahının birleştirilmesinin doğal sonucu olarak, vergi indirimi konusunda da her iki ödemenin birleştirilmesinin zorunlu olduğu düşünülmektedir.

Nitekim; 21.11.1989 tarihli 20349 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 160 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler, ücret olarak tanımlanmış, 62 nci maddede ise; işverenlerin, hizmet erbabım işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olduğu,

Bir hizmet erbabının birden fazla işverenden ücret alması halinde, her bir işverenin ödediği ücretin, ayrı ayrı vergilendirilmekte olduğu, dolayısıyla vergi tarifesi, her bir işverenin ödediği ücrete, diğer işveren veya işverenlerin ödediği ücretle ilgilendirilmeksizin ayrı ayrı uygulanmakta olduğu, ancak, söz konusu ücretlerin gayrisafi tutarları toplamının, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinde belirtilen haddi aşması halinde, bu ücretlerin yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerektiği,

Öte yandan; 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanunun 40 inci ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 58 inci maddeleri uyarınca; bakanlıklar ile bağlı kuruluşlar ve üniversiteler bünyesinde döner sermaye işletmelerinin kurulabildiği,

Döner sermaye işletmelerinin, bağlı olduğu kurumlardan ayrı bütçe ve muhasebe sistemleri ve tahakkuk birimlerinin bulunduğu, ayrıca, bazı kuruluşlar bünyesinde birden fazla döner sermaye işletmesi kurulmasının da mümkün olduğu,

Böylece; bugüne kadar yapılan uygulamada bakanlıklar, bağlı kuruluşlar ve üniversiteler bünyesinde kurulan döner sermaye işletmelerinin, bağlı oldukları kurumlardan ayrı bir işveren olarak kabul edildiği, bu nedenle, ayrı işverenler olarak kabul edilen döner sermaye işletmeleri tarafından ödenen ücretlerin, döner sermaye işletmelerinin bağlı olduğu kurumlar tarafından ödenen ücretlerle ilgilendirilmeksizin, ayrı ayrı vergilendirildiği,

Ancak, bu konuda verilen ve müstakâr hâl alan Danıştay kararlarında, döner sermaye işletmeleri, bünyesinde bulunduğu kurumdan ayrı bir işveren olarak kabul edilmediği,
Müstakâr hâl alan Danıştay kararları karşısında; bakanlıklar, bağlı kuruluşlar ve üniversiteler ile bu kuruluşlar bünyesindeki döner sermaye işletmelerinin, 01.01.1990 tarihinden geçerli olmak üzere, tek işveren olarak kabul edilmesinin uygun görüldüğü,
İfade edilmektedir.

Ayrıca; Gelir İdaresi Başkanlığının Ordu Doğum ve Çocuk Bakımevi Baştabipliğine hitaben yazdığı 24.05.2006 tarihli ve B.07.1.GİB.0.03.43/4319-5/39263 sayılı yazının ikinci ve izleyen paragraflarında; "21.11.1989 tarihli ve 20349 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 160 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; genel ve katma bütçeli idareler bünyesinde kurulan sandıklar, fonlar ve döner sermayeli kuruluşlar tarafından ödenen ücretlerin aynı işveren tarafından ödendiğinin kabul edilerek, verginin bu ücretler toplamı üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.

Ücretlerin vergilendirilmesinde geçerli olan bu uygulama, ücretlilerde vergi indirimi için de uygulanacak olup, aynı işverenler bünyesinde yer alan tahakkuk birimleri, ücret ödemelerinde olduğu gibi vergi indirimi uygulamasında da koordineli çalışarak ilgili aya ait ücretin gelir vergisinden mahsup edilecek vergi indirimi tutarını hesaplayacaklardır.

Aynı işveren bünyesinde yer alan tahakkuk birimlerinin, koordineli olarak çalışması sonucu her bir tahakkuk birimine verilen vergi indirimine konu harcamalara ilişkin bildirimlerde yer alan tutarlar birleştirilerek yıllık toplam harcama tutarına, Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 121 inci maddesindeki oranların uygulanması sonucu tespit edilen toplam vergi indirimi tutarı, tahakkuk birimlerine bildirilecek ve mahsup işlemi ibraz edilen harcama belgeleri oranında her bir tahakkuk birimi itibariyle ayrı ayrı yapılacaktır.

Yukarıda açıklandığı şekilde hesaplanacak olan vergi indirim tutarı, tahakkuk birimleri itibariyle o aya ilişkin ödenen ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisinden ayrı ayrı mahsup edilecektir. Ancak, tahakkuk biriminin herhangi birinden ilgili ayda ücret alınması durumunda, bu tahakkuk birimine isabet eden vergi indirimi tutarı, diğer tahakkuk biriminden alınan ücrete ait gelir vergisinden mahsup edilebileceği tabiidir." denilmektedir.

5- Döner Sermaye Saymanlıklarında Görevli Maliye Bakanlığı Personelinin Aldığı Ek Ödemenin Gelir Vergisi Karşısındaki Durumu

Sağlık kurumları döner sermaye saymanlıklarında görevli Maliye Bakanlığı personelinin yukarıda bahsi geçen Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan Yönetmelikte, döner sermaye ek ödemesinden yararlanacağı öngörülmektedir. Ancak söz konusu Yönetmeliğin "Kanuni Kesintiler" başlıklı 23 üncü maddesinde ifade edildiği üzere; Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı personeli ayırımı yapılmaksızın döner sermaye ek ödemesi ile maaşa ilişkin gelir vergisi matrahlarının birleştirilerek verginin bu tutar üzerinden hesaplanması gerektiğine hükmedilmektedir. Dolayısıyla; bu uygulama ile, maaş ve ek ödemenin artan oranlı (müterakkiyet ilkesi) gelir vergisine göre, doğabilecek vergi kaybı engellenirken, vergi indirimi konusunda işverenin farklı olduğu iddia edilerek vergi kaybı doğmaktadır. Bu hususta temel hareket noktasının vergi tahsilinin sağlanması olmalıdır. Dolayısıyla; bahsi geçen Yönetmelikte vergi matrahlarının birleştirilmesi hükmü ile birlikte, vergi indirimi konusunda da söz konusu ödemelerin tek işveren tarafından ödendiği varsayılmak suretiyle değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir taraftan gelir vergisi kaybım bertaraf etmek için maaş ve ek ödemeye ilişkin gelir vergisi matrahlarını birleştirirken, diğer taraftan vergi indirimi konusunda ayrıştırma yolunun tercih edilerek vergi kayıp ya da kaçağı teşvik edilmektedir.

Öte yandan; 160 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; bakanlıkların ya da üniversitelerin kendi bünyelerinde kurulan döner sermaye saymanlıklarından ayrı düşünülemeyeceği, bir bütün olarak değerlendirilerek tek işveren olarak düşünülmesi gerektiği ifade edilmektedir. Ancak; söz konusu Tebliğ'de ayrı ayrı bakanlıklardan maaş ve ek ödeme alınması konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemektedir. Bu itibarla; döner sermaye ek ödemesine ilişkin Yönetmelikte, gelir vergisi matrahlarının birleştirilmesi öngörüldüğü için; Maliye Bakanlığı personeline ilişkin vergi indirimi hususunda; işveren unsurundan ziyade, vergi kayıp ya da kaçağına olanak tanınmaması temel amaç edinilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Kaldı ki; 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin (a) bendinde; idarenin, kuruluş ve görevleri itibariyle bir bütün olduğuna, ayrıca; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 12 nci maddesinin üçüncü alt bendinde; Genel bütçenin, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesi olduğuna hükmedilmektedir. Nitekim (I) sayılı cetvelde hem Maliye Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı sayılmış olup, her iki bakanlık, Devlet tüzel kişiliği kapsamında yer almıştır.
Bu itibarla; Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda görev yapan Sağlık Bakanlığı personeli ile saymanlıklarda görev yapan Maliye Bakanlığı personeline ödenen maaş ve döner sermaye ek ödemesini yapan işveren unsurunu, Devlet tüzel kişiliği ve genel bütçe kapsamında değerlendirmek gerekmektedir. Dolayısıyla; vergi indirimine ilişkin harcama belgelerinin ayrı ayrı verilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır.

IV- SONUÇ ve ÖNERİLER

Döner sermaye ek ödemesi alan personelin, vergi indirimine konu olan harcama belgelerini ikiye bölmek suretiyle genel bütçeden ödenen maaş için ayrı, döner sermayeden ödenen ek ödeme için ayrı vererek, vergi indirimine ilişkin tarife ve oranlardan ayrı ayrı faydalandığı için Hazine zararına neden olması sonucunda;

- Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelikteki hükme göre; maaş ve döner sermaye ek ödemesine ilişkin gelir vergisi matrahlarının; vergi kayıp ve kaçağının engellenmesi amacıyla birleştirildiği açık bir şekilde anlaşıldığı halde, aynı kişi bazında vergi indirimine ilişkin belgelerin, maaş için ayrı, döner sermaye ek ödemesi için ayrı verilmesinin, anılan düzenlemenin ruhuna ve amacına ay km olduğu,

- 160 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre; Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarda görevli personele ödenen ek ödeme ile yine ilgili Bakanlık tarafından ödenen maaşın aynı işveren tarafından verildiği ve söz konusu konunun, Danıştay kararlarıyla sabit olduğu, ayrıca; Gelir İdaresi Başkanlığının maaş ve döner sermaye ek ödemesi alan bir personelin gelir vergisi matrahlarının birleştirilmesi sonucunda vergi indirimi konusunda da aynı birleştirmenin yapılması gerektiğine ilişkin görüşünün yer alması sonucunda, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuram ve kuruluşlarda görevli personelin vergi indirimi için harcama belgelerini ayrı ayrı veremeyeceği,

- Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarda Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelikte; gelir vergisi konusunda, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı personeli ayırımı yapılmaksızın döner sermaye saymanlıklarında görev yapan Maliye Bakanlığı personeline ödenen döner sermaye ek ödemesine ve maaşa ilişkin süregelen gelir vergisi matrahlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği amir hükmünün doğal sonucu olarak, vergi indirimi konusunda da aynı birleştirmenin sağlanması gerektiği, ayrıca; Maliye Bakanlığı personeli için maaş ve döner sermaye ek ödemesinin Devlet tüzel kişiliği tarafından yapıldığı şeklinde değerlendirmenin Hazinenin yararına olacağı,

- Ülke genelinde uygulamada birliğin sağlanması, tereddütlerin giderilmesi ve Hazine zararının meydana gelmemesi için 255 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde; "Maliye Bakanlığı personeli dahil döner sermaye ek ödemesi alan tüm personele bu ödeme ile birlikte maaş ve benzeri ücretlere ilişkin vergi matrahları toplu değerlendirilmek suretiyle vergi indirimine ilişkin bildirimlerin ayrı ayrı değil, toplu olarak verilmesi ve söz konusu indirimden bir kez yararlanılması zorunludur." şeklinde bir ifadenin yer almasının Hazinenin menfaatine olacağı,

Aksi taktirde, ülke genelinde yaklaşık 400.000 döner sermaye ek ödemesi alan personel sayısı olduğunu göz önünde tuttuğumuzda; Hazine'nın önemli miktarda kayba uğrayacağı, nitekim aynı uygulamanın devam etmesi durumunda bu kaybın 2006 yılı için yaklaşık 80 Trilyon, 2007 yılı için 87 Trilyon tutarında gerçekleşeceğinden bu konuda bir an evvel tedbir alınmasının zorunlu olduğu,
düşünülmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber