Sendika andıçları sahte değil miydi?

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 10 Mart 2007 09:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Basın-yayın organları ve gazetecileri 'TSK yanlısı' ve 'TSK karşıtı' diye ikiye ayıran son andıç raporunun, sendikalar ve sendikacılarla ilgili fişlerin bulunduğu TSK antetli belgelerle aynı tarihde hazırlanması dikkat çekti

Kasım 2006'da hazırlanan ve basın-yayın organları ile gazetecileri 'TSK yanlısı' ve 'TSK karşıtı' diye ikiye ayıran andıç raporunun, Yeni Şafak'ın geçtiğimiz aylarda yayınladığı sendikalar ve sendikacılarla ilgili fişlerin bulunduğu TSK antetli belgelerle aynı tarihde hazırlanması dikkat çekti. Kasım 2006 tarihinde sendikalar hakkında hazırlanan andıç raporunda, işçi ve memur sendikaları ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutularak, her sendikanın yöneticileri ve üye profilleri siyasi ve ideolojik olarak kategorize ediliyor ve 'zararlı' olup olmayanlar açıkça belirtiliyordu.

Türk Silahlı Kuvvetleri antetli rapordan bazı sayfaların fotokopi yoluyla çoğaltılıp okullara ve bazı devlet kurumlarına propaganda maksadıyla asılması sonucu ortaya çıkan Andıç'ta 'bölücü, irtica faaliyetler' içinde oldukları iddia edilen sendikaların faaliyetlerinin sıkı takibe alınması önerilerek, bunlara üye olan kişilerin devletin önemli kademelerine gelmelerinin engellenmesi tavsiyesinde bulunuluyordu.

'TEHLİKELİLER' ENGELLENMELİ!

GZİ-27300-18 sayılı TSK antetli raporda, Türkiye'deki bütün sendikaların üye sayıları, üye profilleri ve siyasi görüşlerine yer verilerek, 'tehlikeli' görülenlerin engellenmesi gerektiği hususunun valiliklere bildirilmesi, gerekli birimlerin uyarılması isteniyordu. 'İrticai örgütlenme içinde bulunan memurların idari görevlere getirilmelerinin engellenmesi' gerektiği üzerinde durularak, bu memurlarla ilgili takibat ve dosyalama işlemlerinin yapıldığı belirtiliyordu.

SAVUNMA BAYKAL'DAN

Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay tarafından hazırlandığı belirtilen 'basın yayın organları hakkında değerlendirme raporu'nun bir iç değerlendirme raporu olduğunun anlaşıldığını belirterek, 'Bunu dışa yönelik, kurumları, kişileri nitelemeye ve suçlamaya yönelik, topluma bu konuda bir mesaj vermek amacıyla yapılmış bir çalışma olarak anlamak doğru değildir' dedi.

'Türkiye'de pek çok kamu kurumunun böyle bir anlayışla bir düzenleme yaptığı uzun bir sürenin uygulamasında çıkan bir sonuçtur' diyen Baykal, şunları kaydetti: 'Biliyorsunuz Başbakanlık uçağına herkesin girmesi mümkün değil. Gazetelerin kimlikleri, tirajları ya da belli noktalarda görev yapmış olması, bir devlet uçağında Başbakan'ın yapacağı ziyaretlerde yer tutma hakkını vermiyor. Kişisel bir seçimin uygulandığı anlaşılıyor. Bazıları yasaklanıyor, yaklaştırılmıyor, bazıları sürekli olarak orada bulunuyor.'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber