Anayasa Mahkemesinin son kararları ışığında, OHAL komisyonuna kimler başvurabilir?
Anayasa Mahkemesinin 26 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan son kararları ışığında, OHAL komisyonuna kimler başvurabilir?
685 sayılı KHK ile ihdas edilen Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun 17/07/2017 tarihi itibariyle başvuruları almaya başlaması ile Komisyona kimlerin başvurup başvuramayacağına dair tartışmalar da başlamış durumda.
Haklarında KHK'lar ile doğrudan işlem tesis edilenlerin Komisyona başvurabileceğine dair 685 sayılı KHK'nın 2. Maddesinin açık hükmüne rağmen, bazı görüş sahiplerinin; haklarında KHK'lar ile doğrudan işlem tesis edilmeyenlerin de Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurabileceğine dair değerlendirmeleri var ki, bu değerlendirme doğru görünmüyor.
ANAYASA MAHKEMESİ: SADECE KHK İLE HAKKINDA DOĞRUDAN İŞLEM TESİS EDİLENLER OHAL KOMİSYONUNA BAŞVURABİLİR
Anayasa Mahkemesinin 20/07/2017 tarihli ve 2016/22302 sayılı bireysel başvuru kararı da sadece KHK'lar ile haklarında doğrudan işlem tesis edilen gerçek yahut tüzel kişilerin Komisyona başvurabileceğini teyit etmektedir. Mezkur karara konu olayda kapatılan bir özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışan başvurucunun, çalışma izninin iptal edilmesi nedeniyle bir kısım haklarının ihlalinin ortadan kaldırılması ve tazminat talebini konu edinen bireysel başvuruyu Anayasa Mahkemesi; "başvuru yollarının tüketilmemesi" gerekçesiyle kabul edilemez bulmuştur. Mahkeme, çalışma izninin iptali şeklindeki idari işleme karşı olağan kanun yollarının açık olmadığına ya da var olan kanun yollarının fiilen etkisiz hale geldiğine dair ikna edici bir açıklamada bulunamayan başvurucunun olağan başvuru yollarını tüketmediği sonucuna varmıştır.
HAKKINDA KHK İLE DOĞRUDAN İŞLEM TESİS EDİLMEYENLER İDARİ VE YARGISAL YOLA BAŞVURMALIYDI
Buradan hareketle, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruya konu olay ile aynı hukuksal statüde olanların, öncelikle olağan idari ve yargısal başvuru yollarına müracaat edilebileceklerini kabulde zaruret vardır. Hemen ifade etmek gerekir ki; hakkında KHK ile doğrudan işlem tesis edilmeyenler için Anayasa Mahkemesinin kararında belirtilen olağan idari ve yargısal başvuru yollarından biri Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu değildir. Zira, karara konu olayda olduğu gibi hakkında KHK ile doğrudan işlem tesis edilmeyenlerin, 685 sayılı KHK'nın 2. maddesi uyarınca Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuru yapmaları mümkün değildir.
Anayasa Mahkemesinin verdiği 20/07/2017 tarihli ve 2016/25923 sayılı bireysel başvuru kararı da yukarıda vardığımız sonucu doğrulamaktadır. Zira Anayasa Mahkemesi, 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan ilgilinin başvurusunu "Başvuru yollarının tüketilmemesi" gerekçesiyle kabul edilemez bulmakla birlikte, "Başvurucunun, 685 sayılı KHK'nın 7. maddesinde belirtilen usul ve sürede Komisyona başvurmasında serbestiyetine" demek suretiyle de hakkında KHK ile doğrudan işlem tesis edilen başvurucu için Komisyonu adres göstermiştir. Oysa ki, hakkında KHK ile doğrudan işlem tesis edilmeyen 2016/22302 başvuru numaralı kararın başvurucusu için Komisyonu başvuru yeri olarak işaret etmemiştir. O halde, hakkında KHK ile doğrudan işlem tesis edilmeyenlerin, olağan idari veya yargısal başvuru yollarına müracaatları gerekir.
667 SAYILI KHK'NIN VERDİĞİ YETKİYLE HAKKINDA İŞLEM TESİS EDİLENLER DE OHAL KOMİSYONUNA BAŞVURAMAZ
Burada 667 sayılı KHK'nın 4. maddesinin 1. fıkrasının verdiği yetki ile bu maddede belirtilen makam, mercii veya kurullarca kamu görevinden çıkarılanların durumlarının irdelenmesinde de fayda görüyoruz. Haklarında doğrudan KHK ile işlem tesis edilmeyenlerin, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuru yapmalarına, 685 sayılı KHK'nın 2. maddesi hükmü uyarınca imkan bulunmamaktadır.
Olağanüstü hal süresince çıkarılan KHK'larda ve özellikle 667 sayılı KHK'da düzenlenen tedbirler bakımından aynı KHK'nın 10. maddesinde yürütmenin durdurulamayacağına dair hüküm haricinde, bu tedbirler bakımından idari yahut yargısal başvuru yollarına müracaat konusunda kısıtlayıcı bir hüküm getirilmemiştir. Bu nedenle 667 sayılı KHK'nın 4. maddesinin 1. fıkrasına göre kamu görevinden çıkarılanların genel hükümler çerçevesinde idari ve yargısal başvuru yollarına müracaat edebilecekleri kanaatindeyiz. Bu şekilde kamu görevinden çıkarmalar nihayetinde idari bir tasarruftur. KHK'nın verdiği yetkiye istinaden yapılması nedeniyle bu tasarrufların yargı denetiminden bağışık olduğuna dair kazai içtihatlara iştirak etmediğimizi belirtmek isteriz. Zira bu şekildeki kamu görevinden çıkarmalar yasama organının inisiyatifi ile olmamıştır.
ASKERİ ÖĞRENCİLERİN DURUMU
Son olarak burada değinmek istediğimiz konulardan biri de kapatılan askeri okullarda bulunan öğrencilerin Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuru hakkının bulunup bulunmadığıdır.
Olağanüstü hal sürecinde çıkartılan KHK'lar ile kapatılan askeri okul öğrencilerinin öğrenciliklerine son verilmemiş, bu öğrenciler dengi sivil lise ve üniversitelere yerleştirilmiştir. Dolayısıyla askeri öğrenciler hakkında KHK'lar ile doğrudan ilişik kesme işlemi yapılmamıştır. Burada yapılan işlem öğrencilikle ilişik kesilmesi değil, ilgili KHK madde hükmünde de açıkça belirtildiği üzere dengi okullara nakil işlemidir. Askeri öğrenciler hakkında Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK tarafından idari işlem tesis edilmek suretiyle askeri okullardan sivil okullara yerleştirme işlemi yapılmıştır. Sonuç olarak; OHAL KHK'ları ile haklarında doğrudan işlem tesis edilmemiş askeri öğrenciler, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun, 685 sayılı KHK'nın 2. Maddesinde belirlenen görev kapsamı dışındadırlar.