Numune başhekimden o iddialara açıklama

Gazeteci Süleyman Özışık dün yayımlanan yazısında, Mustafa Zorova'ya ağrı kesici yapılmadığı, ağrı kesici talep ettiğinde, "o gece neden dışarı çıktın çek cezasını" denildiğini, eşine refekatçi yatağı verilmediğini, bu olaylara aynı gün aynı odada kalan Çalışma Bakanının babasının şahit olduğunu kaleme alan bir yazı yayımladı.

Başhekim Nurullah Zengin bu iddiaalarla ilgili olarak bir açıklama yaptı. İşte o açıklama

15 Temmuz gazisi 20 Eylül 2017 tarihinde İntemethaber isimli portalda Süleyman Özışık imzası ile şahsım hakkında tamamı yanlış bilgi ve iftiralarla dolu bir yazı yayınlanmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye düşmanı vatan hainleri tarafından hayata geçirilmek istenen darbe girişimi Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere milletimizin sağduyusu ve cesareti ile önlenmiştir. Küçük erkek kardeşi de bir 15 Temmuz gazisi olan ve o gece Başhekimi olduğum hastanede görev yapan bir vatan evladı olarak, bana ve şahsımda hastanemize karşı yapılan bu karalama kampanyasını amacının ne olabileceğini halkımızın dikkatine sunuyorum.

Söz konusu yazıda belirtilen iftiraların doğruları aşağıda mevcuttur.

Meslek hayatım boyunca, başta gazilerimiz olmak üzere hiç bir hastaya etik dışı bir davranışımın olmadığım beni tanıyan herkesin takdir edeceğini düşünüyorum.

Aynca olaylara şahit gösterilen diğer hastanın farklı bir zaman diliminde ve hastanenin bir başka bölümünde yattığı zaten hastane kayıtlarımızda mevcuttur.

Darbe teşebbüsü gecesi hastanemize 262 yaralı kabul edilmiş, bu yaralıların 155'i yatırılarak tedavi altına alınmıştır. Bu zor ve yoğun şartlarda Sayın Mıstafa Zorova'nın tedavisine ayın hafta içinde bir özel odaya alınarak devam edilmiştir.

Hastanın tedavisinin devam ettiği Özel Serviste her odada yatak haline gelebilecek bir refakatçi kanepesi zaten mevcuttur. Bu nedenle refakatçiye yatak verilmemesi söz konusu olmamıştır.

Refakatçilere yemek vermek tüm hastalarımız için geçerli olan bir uygulamadır. Hastanın refakatçisine yemek vermemek söz konusu değildir. Yemek ihtiyacı dışında refakatçisinin ihtiyaç belirtmesi üzerine hastane çalışanları tarafından Mustafa Zorova'nın eşine teslim edilmek üzere yardım kampanyası başlatılmış, bu kampanyaya şaham dahil pek çok personel katılmıştır.

Hastanın tedavisi bizzat hasta Mustafa Zorova'nın bacağı için amputasyon talebinin olduğu çok zorlu bir süreçten geçmiştir. Tüm branşların katıldığı Tedavi Konseylerinde her seferinde amputasyon dışı tedavi yöntemlerinin sonuna kadar kullanılarak bacağın kurtarılması için tüm imkanların kullanılması ve hasta Mustafa Zorova'nın ikna edilmesi kararı alınmıştır.

2 ay aşan bu tedavi uygulamaları sonunda iyileşme bulguları başlamış. yine Tedavi Konsey kararı ile iyileşmeyi çabuklaştırmak için hiperbarik oksijen uygulamasının da devreye sokulması planlanmıştır. Hastanemize bağlı Hiperbarik Oksijen Merkezfnin hastanemize yaklaşık 40 km mesafede olması, gidiş-gelişlerde yaşanabilecek zorluklar nedeni ile hastanın hastane binası ve hiperbarik oksijen birimi aynı yorleşkede olan Gül hane Eğitim ve Araştırma Hastanesine devri karalaştırılmıştır. 23.09.2016 günü gerçekleşen bu devir sırasında ;:hastayı kapı önüne koyma" gibi bir durum asla söz konusu olmamıştır. Bu aşamada başta Sayın Sağlık Bakanımız olmak pek çok bakanlık yeöcimiz hasta hakkında bilgi almakta ve tedavi süreçlerini takip etmekte idi.

Aynca böbrek nakli konusunda daha iyiye ulaşma konusundaki çabalarımızın bu iftira kampanyasına alet edildiğine de maalesef şahit olmaktayız

Bir Yönetici olarak hastaların tedavilerine ve özürlülük oranlarına müdahale etmemin mümkün olmadığı da açıktır.

Son aylarda hız kazanan bu iftira ve karalama kampanyası karşısında yakın dönemde bir çalışanımızın Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu ile başlayıp, bazı şahısların gözaltına alınması, cep telefonları ve bilgisayarlarına el konması ile devam eden ve kanuni yollardan elimize ulaşan emniyet birimlerimizin teknik takip dosyası ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.

Sayın Mustafa Zorova'nun hastanemizde yattığı 2 aylık süre içinde hastanemizden memnuniyetini ifade eden pek çok video ve haberler zaten sosyal medya ortamında mevcuttur. Hastanemizden ayrıldıktan yaklaşık bir yıl sonra ve teknik takip bilgilerinin elimize ulaşması sonrası konunun bu üslup ile gündeme getirilmesi gelişmelerden rahatsız kesimlerin manüplasyonu açısından oldukça manidardır.

İlgili teknik takip dosyasının elimize ulaşmasını takiben suç unsuru olabilecek hususlar ve şahıslar hakkında hukuki süreçler zaten başlatılmış bulunmaktadır.

Bundan sonrada kişilik haklarıma saldırı niEliğindeki her türlü iftira ve karalama için tüm hukuki yolları kullanma konusunda kararlığımı ifade etmek isterim.

20.09.2017
Prof. Dr. Nurullah ZENGİN
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hastane Yöneticisi