Karaciğer nakilli tıp öğrencisi doktorluk için gün sayıyor
Wilson hastalığı nedeniyle gelişen karaciğer yetmezliğinden organ bağışıyla kurtulup, sağlığına kavuşan tıp öğrencisi Muhammed Beşir Van, diplomasını alıp, hastalara hizmet edeceği günün gelmesini bekliyor
HATİCE ŞENSES - Wilson hastalığı nedeniyle gelişen karaciğer yetmezliğinden, organ bağışı sayesinde kurtulan 28 yaşındaki tıp öğrencisi Muhammed Beşir Van, çocukluğundan beri hayalini kurduğu mesleği icra etmek için gün sayıyor.
Henüz 13 yaşındayken vücudunda kızarıklık, döküntü gibi belirtilerle baş gösteren hastalığı uzun süre takip edilen Van'ın, 24 yaşına geldiğinde artık karaciğeri iflas etme aşamasına geldi.
Bunun üzerine hastaneye yatırılarak yoğun bir ilaç tedavisine başlanılan Van'a karaciğer nakli yapılmasına karar verildi.
Doktorlarından izin alarak bayramı ailesiyle geçirmek için Samsun'a giden Muhammed Beşir Van, memleketine gittiği 3 günlük süreçte daha da ağırlaştı.
Bilincini kaybeden Van, Samsun'da yapılan ilk müdahalenin ardından uçak ambulansla tedavi gördüğü Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildi.
Van'ın tedavisinin hızlandırıldığı bu süreçte, canlıdan yapılacak karaciğer nakli için aile taraması başlatıldı ancak anne ve babasından çeşitli nedenlerle doku alınamayacağı tespit edildi.
Daha sonra kadavra listesine alınan ve kısa bir sürede kendisine uygun karaciğerin bulunmasıyla yaşama tutunan Muhammed Beşir Van, şimdilerde diplomasını alıp, hastalara hizmet edeceği günün gelmesini bekliyor.
- "Organ bağışı hayat kurtarır, bu unutulmamalı"
Yaşadığı süreci AA muhabirine anlatan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Muhammed Beşir Van, "Ben bu süreç esnasında hiçbir zaman sonu düşünmedim. Yapılan her şey yapılıyor zaten. Bu süreç zarfında çok daha değişik şeyler olmuş, enfeksiyonel durumlar yaşandı. Kadavra sırasından bu nedenle düştüm. Daha sonra tekrar listeye alındım ve uyumlu organ bulundu ve nakil oldum." diye konuştu.
Van, eğer kadavradan organ bulunmamış olsaydı, ağabeyinin verici olacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu işin de acıklı bir tarafı var tabii. Bunun da o yüzden kıymeti bilmeli. Ameliyatım çok başarılı geçti. Artık kendime daha iyi bakmaya başladım. Organ nakliyle hayatınızda çok değişiklik oluyor ama bu bende aslında çok daha net oldu. Ben önceden çok daha içine kapanık biriydim, bu süre zarfında bu durum, resmen bize verilen ikinci bir şans. Çünkü doktorum benim için 'direkten döndü' demiş. Bunun değerini iyi bilmek lazım. Elimizden geldiğince organ bağışının artması için çalışmaya, çaba göstermeye çalışıyoruz. Bir musibet, bin nasihatten hayırlıdır. Organ yetmezliği kendine gelmeyince anlaşılmıyor ya da çok duyarsız kalınıyor. Bu konuyla ilgili daha çok bilgisizlik var. Özellikle bu işe din boyutundan çok bakılıyor. Organ bağışı için 'günah' denilebiliyor. Ancak bununla ilgili önemli fetvalar var. Organ bağışı hayat kurtarır. Bu hiçbir zaman unutulmamalı."