Eğitim-Sen'in yönetici atama yönetmeliğine ilişkin açtığı davanın dilekçesi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Nisan 2007 18:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA,

ANKARA

Yürütmenin Durdurulması İstemlidir.

DAVACI : EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası)

Cinnah Cad. Willy Brant Sok. No: 13 Çankaya / ANKARA

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı. Bakanlıklar / ANKARA

VEKİLLERİ : Av.Nadir SELVİ, Av. Akay SAYILIR, Av. Zühal ÇOLAK, Av. Mahmut Nedim ELDEM,

Av. Mehmet Rüştü TİRYAKİ, Av. Necmiye BAŞEL, Av. Utku Emre SES

DAVA KONUSU : 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği'nin; 8/a-1,2,3; 10, 11, 12, 13, 14/a ve 15. maddeleri ile 18/2. maddesindeki ?teklif doğrultusunda? ve 18/4. maddesindeki ?Soruşturma sonucu yöneticilik görevinden alınması uygun görülenler ? ibarelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemidir.

SÜRE : Dava konusu yönetmelik 13 Nisan 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Davamız süresinde açılmaktadır.

OLAYLAR VE

HUKUSAL DEĞERLENDİRME :

1. Davalı Milli Eğitim Bakanlığı, resmi eğitim kurumları yöneticilerinin Atama ve yer değiştirme işlemlerini bugüne değin, son Ecevit Hükümetince hazırlanıp, 11.01.2001 gün ve 25343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümlerine göre yapmakta idi. Ancak söz konusu yönetmeliğin keyfiliğe ve siyasal kadrolaşmaya engel, sınav ve objektif ölçütlere bağlı değerlendirme öngören hükümleri bu hükümet döneminde hukuka aykırı hükümler içerecek ve taktir hakkını genişletecek biçimde iki kez değişikliğe uğratıldı.

12.12.2004 ve 04.03.2006 tarihli değişikliklerin birçok hükmüne karşı açtığımız davalarda Danıştay ilgili daireleri hep isteğimiz doğrultusunda kararlar vererek yürütmeyi durdurdu ve hukuka aykırı hükümleri iptal etti. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da davalı idarenin itirazlarını reddetti.

Örneğin, en son Danıştay İkinci Dairesinin 2004/8022 Esas sayılı dosyasında verilen kararda ?eğitim kurumu müdürlüğüne atamalarda, en uygununun seçilmesi yönünde nesnel ölçüt öngörmeyen , atamaya yetkili makamın öznel değerlendirmelerine ve mutlak takdirine meydan verecek mahiyet taşıyan?? değişikliklerin ?kamu yararı ve hizmetin gerekleri yönünden hukuka uyarlık göstermediği? gerekçesi ile yürütmesi durduruldu ve dava konusu hükümleri iptal edildi. Bu karara ilişkin davalı idare itirazları da Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun YD. İtiraz 2005/640 sayılı dosyasında oybirliği ile reddedildi.

2. Tüm bu kararlardan sonra eğitim kamuoyu, dokuz aydır hukuka uygun bir Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hazırlanmasını ve sınav kazanmış olanların atamalarının yapılmasını sabırsızlıkla beklemekte iken, nihayet 13.04.2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede önceki yönetmeliği tümüyle yürürlükten kaldırarak, beklenenin tersine hukuka ve Danıştay'ın önceki kararlarına da aykırı yeni Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği yayımlandı. (Ek.1)

3. Davalı bakanlık temel amacı olan ve birçok idari yargı kararı ile de saptanan eğitimde siyasal kadrolaşma için uygun, Danıştay'ca Yürütmesinin durdurulacağı ve iptal edileceği kendilerince de bilinmesi gereken dava konusu yönetmeliği bile isteye çıkardı. Çünkü, şimdiye değin yaptıkları gibi, hukuka aykırı bu yönetmelik hükümlerine göre kadrolaşma amaçlı atamaları yapıp, sonra da yine hukuka aykırı biçimde ?kazanılmış hak? kavramının arkasına sığınarak yargı kararını geriye doğru yürütmeyecekler. Kendilerince, yaptıkları yanlarına kalacak, yaklaşan seçimler öncesinde - hukuka aykırı da olsa - kadrolaşmış olacaklar.

4. Dava konusu yönetmelik tümüyle hukuka aykırı olmakla birlikte biz işin acilliği nedeniyle söz konusu yönetmeliğin amaç ve sebep yönlerinden hukuka açıkça aykırı aşağıda sayılan hükümlerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için bu davayı hemen açmak zorunda kaldık.

Dava konusu yönetmelik eksik düzenleme nedeniyle de hukuka aykırıdır. Bu yönetmelikle yürürlükten kaldırılan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği 26.maddesi ?İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler?i de düzenlemekte idi. Oysa dava konusu yönetmelikte isteğe bağlı yer değiştirmeler düzenlenmemekte, eğitim yöneticilerinin isteğe bağlı olarak nasıl ve ne zaman yer değiştirebilecekleri belli edilmemektedir Öte yandan Yönetmeliğin geçici 1. maddesinde yer alan ?daha önceki mevzuat çerçevesinde gerçekleştirilen Seçme ve, Değerlendirme veya Düzey Belirleme Sınavına girerek başarılı olanların kazanılmış hakları saklıdır.? Hükmü de bu anlamda eksik bir düzenlemedir. Hak sahiplerinin söz konusu var olan haklarını ne zaman ve nasıl kullanacakları açıkça düzenlenmemektedir. Böylece, her iki durumda da yönetime siyasal kadrolaşma amacında sınırsız takdir yetkisi sağlamak için, bile isteye yasal düzenleme boşluğu yaratılmaktadır.

Diğer maddeleri ve içeriği tümüyle iyice incelendiğinde dava konusu yönetmeliğin 5. maddesinin de uygulanamayacak, göstermelik bir düzenleme olduğu da anlaşılıyor. Sözü edilen ilkelere uyulacaksa, ona göre bir düzenleme yapılması, demokratik hakları koruyucu ve hukuka uygun bir yönetmelik hazırlanması gerekirken, yürürlüğe konulan dava konusu yönetmelik içeriği ile o ilkelerin uygulanması olanağı yoktur.

Tüm bu zorunlu saptamalardan sonra yönetmeliğin aşağıda açıkladığımız hükümlerinin, açıklayacağımız gerekçelerle yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istiyoruz:

a. Yönetmeliği 8/a maddesinin 1,2 ve 3. bentlerindeki 1 yıl, 2 yıl 3 yıl ibareleri, önceki yönetmeliğin aynı maddesinde iki yıl, üç yıl ve 4 yıl olarak düzenlenmişti. Dava konusu yönetmelik hükmü ile bu sürelerin olabildiğince kısaltılması kendi dönemlerinde atanmış olanların bir üst yönetime daha çabuk geçirilebilmesi, yandaşların önünü açma amacına yöneliktir. Kariyer ve liyakatin önkoşulu olan deneyimi önemsememekle de hukuka aykırıdır. Yürütmesi durdurulmalı ve iptal edilmelidir.

b. Yönetmeliğin dava konusu 10, 11 , 11 , 12 , 13 , 14/a ve 15. maddeleri eğitim kurumu yöneticilerinin atamalarına ilişkin yeni hükümler getirmektedir. Önceki yönetmelikteki müdür yardımcılığı ve müdürlük atamalarında Düzey Belirleme , Seçme Sınavı ve belirlenen diğer objektif ölçütlerle Değerlendirmeye ilişkin tüm hükümler yürürlükten kaldırılırken , görev başındaki yöneticilerin teklif ve takdirlerine dayalı atamalar öngörülmektedir. Ki, bu maddelerdeki takdir yetkisi hukuk devletinde hiçbir yöneticiye verilmesi mümkün olmayacak denli geniş ve sınırsızdır. Görevdeki yöneticiler, neredeyse hiçbir objektif değerlendirme ölçütü ile bağlı olmaksızın, yardımcılarını ve yeni yöneticileri istedikleri gibi ve tam bir keyfilikle seçeceklerdir. Ne kamu yararı, ne hizmet gerekleri ne de başka bir hukuksal ölçüt öngörülmeksizin, yalnızca ?benim adamım, siyasal yandaşım? ölçütüyle ve ?siyasal kadrolaşma? amacıyla eğitim yöneticisi seçilip atanmasına olanak tanıyan dava konusu yönetmelik hükümleri hukuka açıkça aykırıdır. Söz konusu yönetmelik maddelerinin öncelikle yürütmesi durdurulmalı, dava sonunda da bu maddeler iptal edilmelidir.

c. Öte yandan davalı bakanlık yüksek idari yargı ile de inatlaşmakta, yukarıda sözü edilen kararlara karşın, hukuka aykırılığı nedeniyle yürütmesi durdurulan ve iptal edilen önceki hükümlerden de geri hükümleri dava konusu yönetmelik hükümleri ile yürürlüğe koymaktadır. Biz önceki yönetmelikte düzenlenen ?Sözlü Sınav? ve ?mülakat?a karşı çıkar, Danıştay da yönetici atamalarında sözlü sınav ve mülakat yapılmasını ?objektif değerlendirmeye uygun olmadığı? gerekçesiyle hukuka aykırı bulurken, davalı idarenin sınava bile gerek görmeksizin sonsuz ve sınırsız bir takdir yetkisi ile atama yapmak üzere yönetmelik düzenlemesi yapması başka türlü açıklanamaz. Danıştay'ın yerleşik kararlarına açıkça aykırı dava konusu düzenlemelerin yürütmesi durdurulmalı ve iptal edilmelidir.

ç. Dava konusu yönetmeliğin 18/2. maddesindeki ?teklif doğrultusunda? ibaresi, yönetici değil, danışman niteliğinde olan inceleme soruşturma görevi verilmiş olan muhakkike tam ve sınırsız bir takdir yetkisi vermekle hukuka aykırıdır. Bu ibareden ?muhakkik ne derse o olur, yönetimin başka bir değerlendirmesi olamaz, teklif doğrultusunda atama yapılır? anlamı çıkmaktadır. Oysa teklif yalnızca tekliftir. Bu teklifi değerlendirme yetkisi yönetim kademelerinde olmalıdır.

18/4. maddesindeki ?Soruşturma sonucu yöneticilik görevinden alınması uygun görülenler? ibaresi de hiçbir objektif değerlendirme ölçütü öngörmemekle, atamaya yetkili amire sınırsız ve ölçüsüz takdir yetkisini tanımakla ve en önemlisi de 657 sayılı yasanın 132. maddesindeki hangi cezaları alan memurların , hangi yönetim kademelerine atanamayacağına ilişkin hükmünü genişletici nitelik taşıdığından hukuka aykırıdır.

Yapılan yada özellikle yaptırılan soruşturma sonunda yöneticilik görevinden alınması uygun görülenler biçimindeki düzenleme hiçbir objektif ölçüt öngörmediği gibi, hangi disiplin cezasını alanın yöneticilik görevinden alınacağına ilişkin bir hüküm de getirmemektedir. Ki bu en azından kamu yararı ve hizmet gerekleri ölçütleri ile sınırlı olması ve yöneticilerin keyfi ve yanlı tutumlarını önleyici düzenlemelerin yapılmamış olması bakımından hukuka aykırıdır.Yöneticilere keyfiliğe ve taraflılığa yönelik sınırsız bir takdir yetkisi verilmektedir.

O nedenle bu düzenlemelerin de yürütmesi durdurulmalı ve dava konusu ibareler iptal edilmelidir.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEM GEREKÇEMİZ:

Dava konusu düzenlemelerin hukuka aykırılığı çok açık ve tartışmasızdır. Yürütmenin durdurulması kararı verilmez ise üyelerimizin telafisi imkansız zararları oluşacaktır. Davalı idare kadrolaşma amacı doğrultusunda o denli acelecidir ki, dava konusu yönetmeliğin yayımlandığı gün , Personel Genel Müdürlüğü ?Yönetici Atama? konulu 2007/32 numaralı genelgesini yayımlamış(Ek.2), bugün itibariyle de atanacakların isimlerini ilgili yerlerden el altından, gayrı resmi telefonlarla istemeye başlamıştır.

Davalı idare siyasal kadrolaşma amacı doğrultusunda hukuka aykırı atamalarını hemen yapacak ve yaptıracak, sonra da her zamanki gibi, ?iptal kararları geriye yürümez? gibi hukuk dışı bir mantığa ve ?kazanılmış hak? kavramının arkasına sığınarak hukuk dışı kadrolaşmayı meşrulaştırmaya çalışacaktır. Bu arada hakkı yenilen üyelerimiz bireysel davalar açarak hak arama yolunu seçeceklerdir, ki bu da gereksiz bir çok davaya, zaman ve emek kaybına neden olacaktır. Yürütmenin durdurulmaması yargılama ekonomisi bakımından da doğru olmayacaktır.

Açıklanan gerekçelerimiz ve zaman darlığı dikkate alınarak, davalı idarenin savunması alınmaksızın yürütmenin durdurulmasına, tebligatların memur eliyle yapılmasına karar verilmesini diliyoruz.

DELİLLER :

1. 11.01.2004 günlü, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği.

2. Danıştay Daire ve İdari Dava Daireleri Kurulu kararları .

3. davaya konu Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği. (Ek.1)

4. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 2007/32 sayılı genelgesi (Ek.2)

5. Her türlü yasal delil.

HUKUKSAL NEDENLER :

1. İdari Yargılama Usulü Kanunu.

2. İlgili diğer yasal düzenlemeler.

SONUÇ VE İSTEM :

Açıkladığımız ve dairenizin kendiliğinden gözeteceği diğer gerektirici nedenlerle; 13/04/2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği'nin,8/a-1,2,3., 10., 11.,12., 13.,14/a ve 15. maddelerinin yürütmesinin karşı tarafın savunması alınmaksızın durdurulması ve tebligatın memur eliyle yapılmasına, yargılama sonunda dava konusu maddelerin iptali ile yargılama giderleri ve yasal avukatlık ücretinin davalı idareden alınmasına karar verilmesini vekil edenimiz adına saygılarımızla dileriz. 16.04.2007

DAVACI EĞİTİM SEN VEKİLLERİ

Av. Nadir SELVİ Av. Akay SAYILIR Av. Zühal ÇOLAK Av. Mahmut Nedim ELDEM

Av. Mehmet Rüştü TİRYAKİ Av. Necmiye BAŞEL Av. Utku Emre SES

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber