Mahrem imamdan kontörlü telefon itirafı

Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada yargılanan sanık, örgütün Osmaniye'deki "jandarma astsubaylardan sorumlu mahrem imamı" olduğu ve askeri personelle kentin farklı noktalarındaki kontörlü telefonlar üzerinden iletişime geçtiği itirafında bulundu.

Tutuksuz sanık G.D, ifadesinde Osmaniye'de örgüte ait dershanede matematik öğretmenliği yaptığını belirterek, dershanelerde görevli personelin KPSS'ye girmesinin yasak olduğunu, sınava girenlerin sözleşmelerinin feshedileceği konusunda tehdit edildiklerini söyledi.

Dershane müdürü A.S. tarafından 2013 yılında "Zeynel" ve "Ertuğrul" kod adlı iki kişiyle tanıştırıldığını anlatan G.D, bu kişiler tarafından mülakata alınarak terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in kitaplarını okuyup okumadığının sorulduğunu kaydetti.

Mülakat sonrası bu iki kişinin belirli aralıklarla evine geldiklerini, bunun gözlem amacı taşıdığı bilgisini veren G.D, şöyle devam etti:

''Ertuğrul, 2013 yılında tanımadığım birisiyle evime geldi. Veli isimli şahısla beni tanıştırdı. Veli'ye benim adımı Halit olarak söyledi. İlerleyen günlerde ben Veli'nin adının N.Ç. olduğunu ve Osmaniye'de jandarma astsubay olarak çalıştığını öğrendim. Ertuğrul tarafından evime getirilen diğer şahıslar ise jandarma astsubay Ahmet kod adlı M.G. ve jandarma uzman çavuş Kadir kod adlı K.Ö'ydü."

Sanık G.D, "Zeynel" tarafından "Serhat" kod adlı jandarma istihbarat astsubayı Y.Y.D. ile de tanıştırıldığını belirterek, "Bu askeri personelle ankesörlü telefonla irtibat kurdum. Osmaniye'den Şırnak iline tayini çıkana kadar kendisiyle birebir de görüştüm.'' beyanında bulundu.

"Askeri personeli ankesörlü telefondan arardım"

İlerleyen zamanlarda görüştüğü askerlerin sayısının arttığını anlatan G.D, "Ertuğrul" kod adlı kişi tarafından jandarma astsubaylar A.T, E.G. ve N.U. ile tanıştırıldığını ve bu personelin kendi sorumluluğuna verildiklerini ifade etti.

Bu astsubaylarla sohbet toplantıları gerçekleştirdiğini ve "Ertuğrul" tarafından verilen talimatlar doğrultusunda kontörlü hatlardan irtibat sağladıklarını bildiren sanık G.D, ''Ben Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyle iletişimi, Osmaniye'nin farklı noktalarındaki kontörlü telefonlar üzerinden gerçekleştirdim. Sorumlu olduğum askeri personeli ankesörlü telefondan arardım. Bu astsubayların numaralarını kendi cep telefonuma kaydetmedim. Sadece not defterime kayıt yaptım." ifadelerini kullandı.

İtirafçı G.D, bir süre sonra "Ertuğrul"un askeri personelle sabit kontörlü hatlardan iletişim kurmamasını istediğini kaydederek, "Ben de personelin numaralarını yazdığım not defterini imha ettim." dedi.

FETÖ/PDY'nin Osmaniye askeri yapılanmasındaki örgüt mensuplarının sorumlularının Hatay'a bağlı olduğunu belirten G.D, görüşmekte sıkıntı yaşanılan askeri personelin ise ''Ümit'' olarak adlandırıldığını söyledi.

G.D, 2016'da örgüte yönelik operasyonların artmaya başlamasıyla askeri personelin korkmaya başladığını belirterek, şu itiraflarda bulundu:

"Bu sırada benim gibi sorumlu olan kişilerle sıklıkla bir araya gelemiyorduk. 2016 yılının Mayıs ayında da sorumluluğumdaki askeri personel artık iyice korkmaya başlayıp buluşmaya gelmiyorlardı. Zeynel kod adlı O.T, Ankara'ya tayini çıkınca Bank Asya'da bulunan hesabındaki parayı çekti. Bu paralar askeri personelden toplanan himmet paralarıdır.''

"Ertuğrul" tarafından telefonuna ByLock yüklenmeye çalışıldığını ancak cihazı eski olduğu için kurulumun gerçekleşmediğini anlatan sanık G.D, pişman olduğunu, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini sözlerine ekledi.

Satuk Buğrahan Topaloğlu