Türkiye'nin Mühendis Kızları projesi meyvelerini verdi

Türkiye'nin Mühendis Kızları projesinin ilk mezunları iş hayatına başladı. İçlerinde İstanbul'un yeni havaalanı inşaatında çalışan da var, İskenderun Limanı'nda görev yapan da. Onlar zorlu şantiye koşullarına göğüs geren, gencecik kızlar. Burstan faydalanan kadın mühendislik öğrencilerine de ilham oluyorlar

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 11 Şubat 2018 06:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Türkiye'nin Mühendis Kızları projesi meyvelerini verdi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Limak Vakfı'nın, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğiyle yürüttüğü Türkiye'nin Mühendis Kızları projesi sayesinde 2015 yılından bu yana, 102 mühendislik öğrencisi, gelecekleri konusunda daha büyük bir motivasyona sahip. Program yoluyla burs kazanan öğrencilerden 15'i mezun oldu bile... Hatta mezun olur olmaz Türkiye'nin önde gelen projelerinde çalışmaya başladılar. Proje gereği aldıkları burs ve alternatif eğitimler sayesinde mühendisliğe de farklı bakmayı öğrendiler. Bu nedenle yaz demeden, kış demeden, dağ tepe demeden erkek meslektaşları gibi ellerini taşın altına koyuyor, sahada görev alıyorlar.

Bu sadece bir burs programı değil, proje çok ayaklı. Kız öğrenciler İngilizce dersi alıyor, sosyal mühendislik sertifika programına katılıyor, her ay gönüllü olarak bir sosyal sorumluluk projesine imza atıyor. Her biri, birer kadın mühendis mentorla temas halinde. Haliyle mezun oldukları gün tam anlamıyla çağa uygun, dünya ile yarışacak nitelikte elemanlar olarak sahaya çıkıyorlar.

Okulları devam eden bursiyerlerse, mezun olup mühendis olacakları günü iple çekiyor. Çünkü kazandıkları burs sayesinde, iş hayatının en iyi konumlarına gelmiş, işinin ehli mühendis kadınlar onlara yol gösteriyor, motive ediyor, mentorluk yapıyor. Üstelik burs kazanan kızların ikisi Suriye'de savaştan kaçıp, ülkemize sığınan göçmenler... Burs programının en özel isimleri, Türkiye'nin dört bir yanındaki önemli projelerde görevli. İstanbul'un 3. havaalanı inşaatı, İskenderun Limanı ve Kuzey Marmara Otoyolu görev alanları...

Bu özel gençlerden bazılarıyla tanışmak için Kuzey Marmara Otoyolu inşaatının Gebze şantiyesine çevirdik rotamızı. Ve onlarla bir burs programının hayatlarını nasıl değiştirdiğini konuştuk:

Eda Adanır

Hayalim Hamburg Limanı'nı görmek

24 yaşındaki Edanur Adanır, İskenderun Limakport'ta görevli bir mühendis. Çalıştığı yerdeki tek kadın mühendis olmaktan gurur duyuyor: "Elektrik elektronik mühendisliği mezunuyum. Birecikliyim, büyüdüğüm yerde kadın mühendis hiç yoktu. Tüm bunları görerek büyüdüm ve farklı olmak istedim. Büyük hayallerim vardı, bu yüzden mühendis olmaya karar verdim. Ailem başta anlamaya çalıştı bu kararımı ama içlerinde hep bir kuşku vardı... Okurken çevremden gelen yorumlar zaman zaman kırıcı oluyordu. Sahada yapabileceğime inansam da, bu yorumlar motivasyonumu düşürüyordu. Okulumun son senesinde Türkiye'nin Mühendis Kızları projesinin burs imkanı karşıma çıktı. Şu an çalıştığım birimde tek kadınım. Başta biraz tuhaf karşılansa da artık bana alıştılar. Şimdi hayaller kuruyorum, en büyük hayalim Hamburg Limanı'nı görmek."

Gamze Düzün

Sahada ne yapacaksın diyenler oldu

Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olan 23 yaşındaki Gamze Düzün, mezun olur olmaz, Limak Kuzey Marmara Otoyolu inşaatında işe başladı. "Okulun ilk iki yılı benim için çok zor geçti." diyerek anlatmaya başlıyor: "Zor bir bölümdü. Yeni bir ev, farklı bir şehir derken tüm bunlar üzerimde kötü bir etki bıraktı. Ta ki Yusufeli Barajı'nda stajımı yapana kadar... Dünyanın en yüksek barajlarından biridir Yusufeli... 40 iş günüydü stajım, yaklaşık iki ay boyunca sabah 05:30'da kalkıyordum. Bir buçuk saat yol gidip baraja ulaşıyordum. Eve geldiğimde ayakta duracak halim kalmıyordu. Ama mesleği orada sevdim.

İnşaat mühendisliği okurken sürekli "Ne yapacaksın, kadınsın, ne işin var?" tarzında tepkilerle karşılaşıyordum. Burs çıkana kadar durum benim için ümitsizdi. Türkiye'nin Mühendis Kızları projesinin ilk bursiyeri oldum. Ufkum açıldı. Her alanda sizi teşvik eden, motivasyonunuzu yükselten kişilerin olması çok önemli. Önünüzde başarmış kadınların olduğunu bilmek sizi motive ediyor. "O yaptıysa ben de yaparım" diyorsunuz.

İkinci stajımı da 3. Havalimanı projesinde yaptım. Şimdi de Marmara Otoyolu'ndayım. Burada bir evim yok, şantiyede kalıyorum. Burayı ev gibi dizayn edecek durumum da yok çünkü işlerimiz yoğun. Yedi gün boyunca iş devam ediyor. İzin kullanmıyorum, biriktirip iki ayda bir ailemin yanına gidiyorum. Ve çok mutluyum!"

Kübra Mutlu

Sadece mühendis değil, dört dörtlük mühendis oluyoruz

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği son sınıf öğrencisi Kübra Mutlu, liseyi Muş'ta bitirmiş. "Babam rol modelim. Kendisi Milli Eğitim Bakanlığı'nda inşaat teknikeri. Biz Doğuluyuz, orada kadınların iş hayatında olması büyük bir tabu, hele ki mühendislik... Benim şöyle bir şansım vardı. Dört kız kardeştik ve ablalarım önümde rol modeldi. Okuduğum bölümde 200 öğrenci var, ben bölüme girdiğimde beş kızdık. Her sınıfta tek kız olurdum. Burs çıkınca çok heyecanlandım.

Mentorlarımızla her ay yaptığımız buluşmalar çok kıymetli. Her konuda onlara danışıyoruz. İlk stajımı İstanbul'un 3. Havaalanı'nda yaptım, ikincisi de bursum sayesinde Almanya'da oldu. Yine program sayesinde gönüllü olarak çalışmanın önemini anladım, mahallemdeki öğrencilere ders veriyorum, huzurevlerini ziyaret ediyorum."

Fikriye Başkan

İklim şartları zorluyor ama yine de değer

23 yaşındaki Fikriye Başkan, Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunu, şu anda İstanbul'da yapımı devam eden 3. Havalimanı projesinde görevli.

"Biz Trabzonluyuz. Babamın inşaat şirketi vardı, o çok isterdi mühendis olmamı. Ben de çocukluğumdan beri bunun hayalini kurdum. Babam vefat edince bu artık bir vasiyet gibi oldu benim için. Burs kazanmaksa, bu işi iyice anlamama, ne kadar doğru karar verdiğimi görmeme vesile oldu. Arazide çalışmak elbette zor. Çünkü iklim koşulları epey yorucu olabiliyor. Ama bu kadın için de geçerli, erkek için de...

Pelinsu Çolak

Radyonun içini açar kurcalardım

İTÜ çevre ve makina mühendisliğini aynı anda okuyan Pelinsu Çolak Eskişehirli...

"Doktor olmakla mühendis olmak arasındaydım hep. Ama o zamanlardan belliydi ilgim, radyonun bile içini açıp ne var diye bakıyordum. Büyük bir üniversite olsun istedim ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni yazdım. Okurken psikolojik olarak düşüşler yaşamıştım. O düşüşlerin sonunda programa kabul edilince çok mutlu oldum, psikolojim düzeldi. Desteklendiğini hissetmek çok özel bir his. Beni iyi, diğerlerinden farklı ve ayakları yere basan bir mühendis olarak yetiştirecekler diye inandım.

SONAT BAHAR

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber