473 sanıklı Akıncı Üssü davasına devam edildi
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılanmasına devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 473 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla sürdürüldü.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan, darbe girişiminin yaşandığı tarihte Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği görevini yürüten sanık eski albay Veysel Kavak, 15 Temmuz'da mesaiye saat 06.45'te başladığını, Orgeneral Abidin Ünal'ın programlarıyla ilgilendiğini söyledi.
Orgeneral Ünal'a saat 08.00'de Etimesgut'ta brifing verdikten sonra komutanlığa döndüğünü ve çalışmaya devam ettiğini anlatan Kavak, akşam saatlerine kadar rutin işlerini sürdürdüğünü ve kurmay başkanına iletilecek hususlar hakkında çalıştığını bildirdi.
Kavak, mesaideyken saat 19.06'da uçuş yasağı bilgisi geldiğini, bunun kimden, hangi kapsamda olduğunu öğrenmek için Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi ile konuştuğunu, teröristle mücadele uçuşlarının açık olduğu bilgisini edindiğini dile getirdi. Kavak, saat 19.30'da bu durumu iletmek üzere izindeki Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'ı aradığını ifade etti.
Tümgeneral Cevat Yazgılı ile de durum değerlendirmesi yaptıklarını belirten Kavak, saat 20.10 civarı Genelkurmay Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezi'nden aranıp terör ve sızma ihtimaline karşı tedbirli olmalarının gerektiğinin bildirildiğini iddia etti. Kavak, zaten terör saldırıları nedeniyle yapılan bu uyarıların kanıksandığını, ihbarların rutin hale geldiğini öne sürdü.
Hasan Hüseyin Demiraslan ile uçuşların kısmen de olsa açıldığına ilişkin konuştuklarını dile getiren Kavak, terör eylemi bilgisi üzerinde çok durmadan nöbetçi amirine emniyet tedbirlerini gözden geçirmesi gerektiğini söylediğini aktardı.
Kavak, saat 20.17'de Abidin Ünal'ı özel sekreterinin telefonundan arayıp görüştüğünü, onun da uçuş yasağından haberi olduğunu ifade ederek, Ünal'ın "Teröristle mücadele harekatı için veya hazırlık için F-16 pilotları Akıncı'ya gitsin." dediğini, buna şaşırdığını ve anlam veremediğini iddia etti.
Emri yerine getirmek için gerekli talimatları verdiğini ileri süren Kavak, bu arada Ali Durmuş'u da Akıncı'ya yönlendirdiğini söyledi.
Veysel Kavak, saat 21.30 gibi silah sesleri geldiğini, önlem almak gerektiği için Güvenlik Tabur Komutanlığının bağlı olduğu Destek Kıtaları Grup Komutanı İlhan Karasu ve İstihbarat Başkanı Aydemir Taşçı ile görüş alışverişinde bulunduğunu, alarm durumunu kırmızı seviyeye çıkarma teklifi yaptığını, bunun da uygun görüldüğünü söyledi. Kavak, sonra da gerekli tedbirleri alması için nöbetçi amirini aradığını anlattı.
Saat 22.10 gibi ilk jet sesini duyduğunu, bu seslerin sebebini bulmak için her yeri aramaya başladığını iddia eden Kavak, saat 22.17'de Hasan Hüseyin Demiraslan ile görüştüğünü, onun da bu uçakların kaynağının araştırılmasıyla ilgili emir verdiğini bildirdi. Kurmay Başkanı Vekili Yazgılı ile de görüştüğünü, onun da benzer emir verdiğini bildiren Kavak, bu sırada Genelkurmay'dan sıkıyönetim direktifi geldiğini ifade etti.
Kavak, aynı anda alt katlardan da silah sesleri yükseldiğini, aklına terör ve sızma gibi şeyler geldiğini iddia etti. Kameralara bakmaya gittiğini ve seslerin Harekat Merkezi'nden geldiğinin söylendiğini anlatan Kavak, icra astsubayını zemin kata gönderdiğini dile getirdi.
İlk gelen haberin Kurmay Başkanı Vekili Yazgılı'nın ateş ettiğine yönelik olduğunu öne süren Kavak, güvenlik harekat merkezini aradığını ve oradan da bir ekip gönderileceğinin söylendiğini bildirdi.
Kavak, sıkıyönetim atama listesinde Hasan Hüseyin Demiraslan ve Cevat Yazgılı'ya yeni görevler verildiğini gördüğünü ve bunun kendisini tedirgin ettiğini öne sürerek, bu listeyle ilgili Demiraslan'ı arayıp bilgilendirdiğini, onun da "Saçmalık, hiçbir işlem yapmayın." diyerek tepki gösterdiğini söyledi.
- Generali "kontrol altına" aldırmış
Kavak, saat 22.44'te aşağı kata indiğini, Yazgılı'nın yanına yaklaşıp "Komutanım neler oluyor. Sakin olun." demesi üzerine, "Bunu da tutuklayın, vurun vurun." diye bağırdığını, böyle bir tepkiye anlam veremediğini öne sürdü.
Amacının durumu kontrol altına almak olduğunu iddia eden Kavak, bu sırada Abidin Ünal ile telefonla görüştüğünü ve Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'ne girme emri verildiğini söylenince şoke olduğunu savundu. Kavak, "Abidin Ünal, 'Karargahın emniyetini alın ve Yazgılıyı bırakın.' dedi. Biz bu sırada Yazgılı generali kontrol altına almıştık." ifadesini kullandı.
Olayların ardından tekrar odasına çıktığını, Hava Kuvvetleri Komutanı ile gece yarısına kadar üç kez, ertesi sabah da birkaç kez görüştüğünü iddia eden Kavak, Hasan Hüseyin Demiraslan'ı da hem bilgilendirdiğini, hem de emirlerini aldığını söyledi.
Kavak, ayrıca Demiraslan'ın İzmir'den Eskişehir'e geçişini takip ettiğini, ikinci ana jet üssü ile görüşerek uçak ayarlama konusunu ayarladığını ileri sürdü.
Kimsenin haberi olmadan bulunduğu yerden ayrılabileceğini ancak ayrılmadığını iddia eden Kavak, 16 Temmuz'da merkez komutanlığından gelen ekibe bir ara refakat ettiğini, ikinci gelişlerinde de gözaltına alındığını söyledi.
Duruşma, yarına ertelendi.