Bürokratların seçim diyalogları

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 08 Mayıs 2007 14:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

erdoğan süzer

Seçim takvimi açıklandığından bu yana bürokratları bir telaş aldı ki sormayın. İçleri kıpır kıpır. Kulaklar telefonda. Telefon çalacak ve ahizenin diğer ucundaki ses bir anda kendisine bambaşka bir hayatın kapılarını açacak. Ama o telefon bir türlü gelmiyor.

Bugün saat 17.00'ye kadar bekleyecek. Olmadı kendi kararını kendisi verecek. Dün, ismi milletvekili adaylığı için geçen ya da geçmeyen çok sayıda ekonomi bürokratının nabzını yokladım. Gönüller Meclis'ten yana. Ancak kaygılar daha ağır basıyor. İşte, bürokratların kendi sözlerinden ruh halleri ve bürokrasi kulislerinde dolaşan sözler: İstifaya hazırlanan üst düzey bir bürokrat: "Birkaç gündür bekliyorum. Hiçbir işaret gelmedi. Sonunda Sayın Bakanıma çıktım. Siyaseti düşündüğümü söyledim. Olumlu karşıladı. Ancak, yeterli işareti alıp alamadığıma hala emin değilim. Yarın (bugün) saat 17.00'ye kadar bakanımdan gelecek kesin tavrı bekleyeceğim. 'Arkandayım' derse tamam. Demezse? Yapacak bir şey yok. Kurumumu seviyorum." İşaret bekleyen üst düzey bürokrat: "Davet bekledim gelmedi. Şimdi bakanımdan randevu aldım bekliyorum. Milletvekilliğini garantiye almadan buradan gitmek istemem. İstifa edersem bilin ki 3 ay sonra Meclis'teyim."

Umudu kırılmış bir bürokrat: "Sayın Başbakan bakanlara, 'bürokratlarınıza adaylık sözü verip kendinizi bağlamayın" diye talimat vermiş. Bu talimatın harfiyen yerine getirildiğini de gördüm. İstifa edecek bürokrat bilsin ki, bakanından gelecek işaret yetmiyor." Siyaset düşünmeyen üst düzey bir bürokrat: "Seçimleri finanse edecek kadar param yok. Bir bürokrat böylesine büyük bir faturanın altına nasıl girer? Ya partiden açık destek gelir para gerekmez ya da önceden bu günleri düşünüp dünyalığını yapmıştır. Bende ikisi de yok."

Düşünüp vazgeçmiş bir bürokrat: Hükümetin zaten 350 milletvekili var. Bunların büyük bir bölümü listelerin ilk sıralarını yine kapar. Muhalefette birleşme turları var. Birleşirlerse barajı aşan parti sayısı artar. O zaman, partinin oy oranı artsa dahi milletvekili sayısı 350'nin altına bile düşebilir, bize yer kalmaz. Bürokratın kurtlar sofrasında işi zor. Boşuna kendimi harcatmaya niyetim yok." Duyum alıp yerinde kalmaya karar vermiş bir bürokrat: "Kulağıma gelenlere göre, Başbakan partiyi gençleştirmek ve kadın vekil sayısını artırmak istiyormuş. Bu nedenle 25 yaşında çok sayıda aday listelere girecek. Listede kadın adaylara da yüzde 20- 25 oranında kontenjan tanınacak. Geri kalanların da eski vekiller olacağı düşünülürse bizim hiç şansımız yok."

CHP'den aday olmak isteyip yerinde kalması gerektiğini anlamış bir bürokrat: "Birkaç arkadaş CHP'den aday olmayı düşünüyorduk. Bir arkadaşımız partiyi yokladı. Kendisine, 'Yerinizden ayrılmayın. İktidara geliyoruz. Size bürokrasinin tepe noktalarında ihtiyacımız olacak" denmiş. Mesaj kuvvetli yerden. Birimiz hariç bürokraside kalıyoruz." Dün bürokrasiye hakim olan sihirli söz "istifa"ydı. Bürokratların çoğu işi gücü bırakmış bir taraftan bugüne ertelediği kararını düşünüyor, bir taraftan da adaylığını açıklayan bürokratları takip ediyordu. Bürokrat için gün bu gündü; içlerinden, "acaba dikkatleri üzerime çekebilir miyim" diye çalıştığı kurumun "yüksek" kârını bugüne denk getirip açıklayan bile çıktı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber