Merkez sağda komedi
ANKARA - DYP ve Anavatan'ın Demokrat Parti (DP) adında birleşmesi eski DP yöneticilerinden olduğu söylenen Cemal Şen'in girişimiyle tehlikeye girdi. Şen, iki partiden önce bir grup arkadaşı ile 'DP' isimli parti kuruluşu için İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. DYP ve Anavatan, bir yandan yarın başvuruya itiraz etmeye hazırlanırken, bir yandan da DP'nin geri alınması için ne yapacaklarını araştırıyor.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ile Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, uzun görüşmelerden sonra seçimlere Anavatan'ın uhdesinde olduğu söylenen DP çatısı altında birleşerek girme kararı alıp, bunu kamuoyuna açıkladı. Ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan sıkışık seçim takvimi nedeniyle birleşmenin önüne hukuki engeller çıktı. Yapılan araştırmalar Anavatan'a katılma kararı almasından sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki parti sicilinden eski DP'nin adının silindiğini ortaya çıkardı. Bunun üzerine iki parti kurmayları bir araya gelerek birleşme konusunda yeni bir yol haritası belirledi. Buna göre, önce bir grup partili İçişleri Bakanlığı'na başvurarak DP'nin ismini alacak. Daha sonra DYP, 27 Nisan'da kongresini toplayarak ismini ve amblemini DP olarak değiştirecek, 2 Haziran'da da Anavatan kongresini toplayarak DP'ye katılma kararı alacaktı. Böylece 4 Haziran'da da YSK'ya, DP'nin milletvekili aday listesi verilecekti.
Bu karar çerçevesinde önceki gün Anavatan'dan 30 kişi İçişleri Bakanlığı'na başvurup DP ismini almak için harekete geçti. DYP'lilerse Anavatanlıları arayarak, "DP adındaki parti kuruluş dilekçesini ortak verelim. 30 kişinin 15'i sizden, 15'i bizden olsun" dedi.
Ancak, DYP'liler başvuru için gerekli evrakları mesai saatinin bitimi olan saat 17.00'ye kadar hazırlayamayınca başvurunun pazartesi yapılmasına karar verildi.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Önceki gün bir grup vatandaşın DP isimli parti kurmak için mesai bitimine birkaç dakika kala İçişleri Bakanlığı'na başvuru yaptığı ortaya çıktı. Bu kişilerin Ağar ve Mumcu tarafından açıklanan 'Türkiye haritası üzerine batıya bakan kırat' şeklindeki amblem yerine DP'nin eski amblemini tescil ettirdikleri de öğrenildi. Bu durumun ortaya çıkmasıyla iki partide dün önce büyük bir şaşkınlık yaşandı, daha sonra başvuruyu yapanın kim olduğu araştırıldı.
Gökçek'in işi mi?
Başvurunun Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in DP ile aynı saflarda yer aldığı dönemde bu partinin genel başkan yardımcılığını yapan Cemal Şen tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Bunun üzerine parti yöneticileri gün boyunca Şen'e ulaşmaya çalıştı. Şen'in Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait şirketlerden birinde de çalıştığı öğrenildi. Şen, girişiminini arkasında Gökçek'in olduğuna ilişkin iddiaları da reddederek "Benim sayın Gökçek'le çalışıyor olmamın bu işle yakından uzaktan ilgisi yok" dedi.
Parti yöneticileri bu işin arkasında Gökçek'in olup olmadığını araştırmaya başladı. İlk hedef olarak 'başvuruyu yapanı ikna ederek DP'nin adının bir şekilde geri almak' olarak belirlendi. Ayrıca Anavatan'ın da yarın İçişleri Bakanlığı'na bir itiraz başvurusu yapacağı öğrenildi. Ancak iki parti yöneticileri de, hukuki itirazlarından bir netice çıkmaması ya da bulunsa da bu kişilerin DP adını vermek istememesi durumunda yapacak bir işlemin bulunmadığı görüşünde. Bu nedenle de iki parti, 'Yeni Demokratik Parti', 'Birleşik Demokratik Parti', 'Büyük Demokrat Parti' gibi isimlerde birleşmeyi de gündemlerine aldı.
'Mutlaka birleşilecek'
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mümtaz Yavuz, son ortaya çıkan durumun birleşmeye engel olmayacağını söyledi. Yavuz, "Kimin neden böyle bir şey yaptığını, arkasında ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak, bu birleşmeyi millet istiyor, bu yönde büyük baskı var. Bu birleşme olacak, bunu millete anlatırız" dedi. Anavatan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş ise, "İki lider, partilerin birleşme iradesini ortaya koymuştur. Birinin çıkıp, ismi almış olmasının bir önemi yoktur. DP olmaz Yeni DP olur. Detaylar halledilir" diye konuştu.
Cemal Şen: DP'yi kişisel irademle kurdum
DP'nin isim hakkının sahibi Cemal Şen, bu girişiminin altında hiçbir siyasi senaryo olmadığını ve tamamen kişisel iradesiyle karar verdiğini söyledi. Şen, Radikal'e şöyle konuştu: "2000-2001 yıllarında teşkilat başkanı olarak DP'nin Türkiye çapında teşkilatını kurdum, daha sonra aktif siyasetten ayrıldım. Başka partilerde siyaset yapma imkânı bulamayan arkadaşlarımla zaman zaman oturur 'Biz de bir siyasi hareket başlatsak mı' diye düşünürdük. İnternete baktım, partimden söz edilmiş. Bunun üzerine 30 arkadaş yasal prosedürü yerine getirerek DP'yi kurduk. DP'yi tamamen kişisel irademle kurdum. Şu anda da genel başkanıyım. Ne DYP'ye ne de Anavatan'a karşı müspet ya da menfi bir tutumum yok. Bu, DP'li biri olarak DP'yi kurma, DP adı altında siyaset yapma isteğidir." Şen, "Neden, iki partinin DP çatısı altında birleşme kararından sonra, bu girişimde bulundunuz?" sorusunaysa şu karşılığı verdi:
"O zaman yapsalardı. Böyle bir başvuru yapmamışlar. Burası hukuk devleti. Hukuk devletinde belgeler olur. Televizyonda konuşmakla olmaz. İçişleri Bakanlığı'nda var mısınız, yok musunuz? Herkes konuşuyor. 'Biz işte burada birleşelim' diyorlar. İyi de birleşeceğiniz yerin sahibi misiniz? O önemli değil mi?"