Solda ilke-program değil, kelle pazarlığı
CHP ile DSP arasındaki seçim işbirliği görüşmesi iki partinin ilkesel koşullarına değil, milletvekili aday listelerindeki 'eşitlik ve hakkaniyet' tartışmasına takıldı. DSP 30'u seçilecek yerlerden olmak üzere 550 milletvekili adayının 275'ini göstermek istedi. Bu talebe "Rasyonel olun" karşılığını veren CHP'nin önerisi 12 seçilebilir aday.
CHP ile DSP arasındaki görüşmelerde iki tarafın olumlu mesajlarına karşın liste pazarlığı nedeniyle somut bir ilerleme kaydedilemedi. Listeler üzerine yapılan görüşmelerde DSP'nin ortaya attığı "Eşitlik ve hakkaniyet" ilkesi CHP'yi kızdırdı. DSP'nin, CHP'nin milletvekili çıkarma ihtimalinin zayıf olduğu Doğu ve Güneydoğu illeri dışında kalan 56 seçim bölgesinde hazırlanacak listelerin eşitlik ilkesi çerçevesinde hazırlanmasını, ayrıca bütün seçim bölgelerinde DSP örgütünün de çalışmasını sağlamak için 550 milletvekili adayının 275+275 formülüne göre belirlenmesini istediği belirtildi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan, milletvekili adaylarının 'fermuar yöntemi' olarak adlandırılan 'Bir CHP, Bir DSP' şeklinde belirlenebileceğini söyledi. DSP'nin TBMM'de grup kurabilmek için de 56 seçim bölgesinden 30 adayın seçilebilecek yerden
aday gösterilmesini talep ettiği öğrenildi.
Görüşmelerde DSP heyeti, "En kötü olasılıkla yüzde 7'nin üzerinde oy alırız. Bu durumda Hazine'den devlet yardımı almaya hak kazanırız. Bu trilyonlar eder. Biz trilyonları bulan bu paradan fedakârlık ediyoruz" görüşünü de dile getirdi.
CHP: Rasyonel olun
DSP'nin koşullarını kabul edilemez bulan CHP, "Biraz daha rasyonel olmalısınız. O zaman partiyi kapatıp DSP'ye gelelim" diyerek DSP'li adayların 12'sinin seçilme garantili yerlerden listeye koyabileceklerini iletti. Baykal da 'milletvekili pazarlığına' ilişkin haberleri değerlendirirken, "Tek çatı altında birleşmeyi kabul etmeyince işbirliği modelini benimsedik. Bu mutabakat onaylansın diye bekledik ama DSP'nin içinde bir tartışma yaşandığı anlaşılıyor" dedi.
Baykal usanmış gibi
Baykal dün NTV'de de gelinen noktayı değerlendirirken, "Arzu ettiğimiz hızda ve kararlılıkta bir gelişmenin maalesef ortaya çıkmadığını ifade etmek durumundayım" dedi. "Baykal, İzmir mitinginde Sezer ile bir araya gelmeyi çok istediğini söyledi. DSP'de tedirginlik ve 'henüz buna hazır olmama' hali gördüğünü anlatan Baykal, "Karar sayın Sezer'in ve arkadaşlarının" diye konuştu.
Sezer'in, Amasya'daki mitingde, "Bu meydanları yok sayarlarsa, yolları açık olsun" dediğinin hatırlatılması üzerine da Baykal şunları söyledi: "Maalesef o miting, işbirliği arayışına yardımcı olacak bir yaklaşımı yansıtmamıştır. CHP Genel Başkanı'na 'İstifa' diye bağıran, Cumhuriyet'in, laikliğin içine girdiği tehlikeyi bir tarafa bırakarak, kavgayı CHP ile götürmeye çalışan kısır bir anlayış yansımıştır. Maalesef bu anlayışa, sayın Sezer sahip çıkmıştır."
Sezer: Kendimizi dövdürtmeyiz
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise dün soruları yanıtlarken, İzmir mitingi için, "Görüşme süreci tamamlanmadan yanlış görüntü vermenin, topluma yapılacak haksızlık olduğunu düşünüyorum" dedi.
Sezer, pazarlık konusundaysa şunları söyledi: "Bizim sandalyeyle işimiz olmadığını herkes bilir. Biz Türkiye'yi AKP'den kurtarmak, karanlığa gidişten kurtarmak istiyoruz. Şunu bilsek ki biz bir sandalye bile almadan Türkiye'yi AKP'den kurtaracak sinerjiyi yaratacağız, herkesi sandıkta buluşturabileceğiz, bir tek DSP'li 'Ben illa da milletvekili olacağım' demez."
Amasya mitingi içinse Sezer, "Bu yanlış anlaşılmayı Baykal'a ileteceğim. Bu tür bağırışların hepsini susturdum. Katiyen bağcıyı dövmek gibi bir amacımız yok. Ama kendimizi de dövdürtmeyiz" dedi.
DSP lideri Sezer, 'Güçbirliği için hakkaniyetin önemli olduğunu' ve 'sayı değil temsil sıkıntısı' yaşandığını da söyleyerek, "Ülkenin yararı için siyaset yapan örgütlerin olduğu bir ilde DSP temsilcisi listelerde hiç yok. Düşünün oradaki çalışma nasıl olur? Biz bunu aşmaya çalışıyoruz" diye konuştu.