Görevli olmasına rağmen bayram tatilinde göreve gelmeyen memura verilen disiplin cezasına iptal kararı
Danıştay, 2008 yılı Ramazan bayramında, Başbakanlığın aldığı idari izin kararıyla ilgili önemli bir karar verdi.
2008 yılı Ramazan bayramında, Başbakanlık Genelgesiyle, birbuçuk gün idari izin kararı alınmıştır.
Ancak genelgede, idarelerin yürütülmesi gereken zorunlu hizmetlerden dolayı ayrıca tedbir alabileceği belirtilmiştir.
Bir memur, idari izin günlerini de kapsayan izin talebinde bulunmuş ama amiri tarafından bu dilekçeye "Uygun değildir" notu düşülerek talebi reddedilmiştir. Ancak memur, idari izin kararının alındığı günler görevine gelmemiş, bu nedenle de hakkında aylıktan kesme cezası kararı alınmıştır.
Açılan davada Danıştay 12. Dairesi, memura görevli olduğuna dair bir tebligat yapılmamış olmaması ayrıca anılan dilekçenin Başhekim tarafından uygun görülmediğine dair bildirimin davacıya resmi yolla tebliğ edilmediğini gerekçe göstererek, verilen disiplin cezasını iptal etmiştir.
Bu karara göre, Başbakanlığın idari izin aldığı dönemlerde, idarenin personeline görevli olduğuna dair tebligatta bulunması gerekmektedir.
İŞTE DANIŞTAY KARARI
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/2487
Karar No : 2014/8794
İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 04/11/2013 tarihli ve E:2009/8197 , K:2013/7662 sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Ahmet Bilgen
Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; ..Devlet Hastanesinde memur olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125/C-(b) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 21.10.2008 tarihli ve 3687 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle aylığından kesilen 34,52-TL'nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin 22/04/2009 tarihli ve E:2008/712 , K:2009/248 sayılı kararı ile; her ne kadar davacı 26.09.2008 tarihli dilekçesiyle, Başbakanlık Genelgesi ile tespit edilen günlere ilişkin iznini .. ilinde geçirmek istediğini görev yaptığı ... Devlet Hastanesi Başhekimliği'ne bildirmiş ise de, bu başvurusunun Başhekim tarafından "Uygun değildir" ibaresi şerh düşülmek suretiyle reddedilmesi üzerine idari izinli olmadığını öğrendiği halde anılan tarihlerde göreve gelmemek suretiyle üzerine atılı disiplin suçunu işlediği anlaşıldığından, fiiline uygun disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04/11/2013 tarihli ve E:2009/8197, K:2013/7662 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür
Davacının kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi;
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(b) maddesinde, "özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,"aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden,19.09.2008 tarihli ve 11359 sayılı "İdari İzin" konulu Başbakanlık Genelgesi ile Ramazan Bayramı 29.09.2008 Pazartesi günü saat 13:00' da başlayıp, 02.10.2009 Perşembe günü sona ereceğinden, kamuda çalışan memur, işçi ve diğer personelin 29.09.2008 Pazartesi ve 03.10.2008 Cuma günlerinde bir buçuk gün idari izinli sayılması uygun görülmekle birlikte, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması hususunun da bildirildiği, ... Devlet Hastanesinde memur olarak görev yapan davacının, 26.09.2008 tarihli Başhekimlik Makamına sunduğu dilekçesiyle, 27.09.2008 (Cumartesi) tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 05.10.2008 (Pazar) tarihleri arasında olan hafta sonu ve bayram tatili izinlerini ... ilinde geçirmek istediğine dair bildirimde bulunduğu, bu talebinin Başhekim tarafından, dilekçenin altına "Uygun değildir" ibaresi yazılmak suretiyle reddedildiği, bilahare davacının 29.09.2008 tarihinde saat 13:00'a kadar ve 03.10.2008 tarihinde tam gün idari izinli olmadığı halde mesaiye gelmediğinin tutanak ile tespit edildiği, davacının isnad edilen eylemden dolayı alınan 13.10.2008 tarihli savunmasında, 26.09.2008 tarihli müracaatı sonrasında kendisine herhangi bir görevlendirmenin yapılmadığı bu nedenle Başbakanlık Genelgesine istinaden idari izinli olarak bayram tatilini geçirmek üzere ... İline gittiğini beyan ettiği, davacının bu savunması yerinde görülmeyerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(b) maddesi uyarınca (1/30) oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "İzin" başlıklı 23. maddesinde, "Devlet memurları, bu Kanunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahiptirler." düzenlemesine yer verilmiş ve bu kanunla belirlenen şartlar altında izin kullanmanın memurun genel haklarından biri olduğu kurala bağlanmıştır. İzin düzenlemelerinde, hangi iznin; ay, gün ya da saat şeklinde kullanılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
657 sayılı Kanunun "Yıllık izin" başlıklı 102. maddesinde, "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar İçin 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmüne yer verilmiş; 103. maddesinde, yıllık izinlerin, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabileceği, birbirini izleyen iki yılın izninin bir arada verilebileceği belirtildikten sonra cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin haklarının düşeceği kurala bağlanmış; "Mazeret izni" başlıklı 104. maddesinde ise; doğum, evlenme, ölüm, emzirme mazeretleri sebebiyle memurlara, mazeretin türüne göre mazeret izni kullanabilme hakkı da tanınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda sayılan izin halleri arasında ve Kanunun diğer maddelerinde "idari izin" olarak adlandırılan bir izin türüne yer verilmemiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda kamu personeline verilebilecek izinler arasında sayılmamış ve bu yolda açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, kamu yararı ve hizmet gerekleri de gözetilerek bazı zamanlarda ülke çapında tüm kamu personelinin Başbakanlık Genelgeleriyle izinli sayılması "idari izin" olarak adlandırılmaktadır.
Bu kapsamda, Başbakanlık tarafından tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü'nün "İdari İzin" konulu 19 .09. 2008 tarihli ve 06/11359 sayılı Genelgesi ile "Ramazan Bayramı 29 Eylül 2008 Pazartesi günü saat 13.00'te başlayıp, 2 Ekim 2008 Perşembe günü sona erecektir.
Hizmetlerin aksatılmaması, kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması suretiyle, kamuda çalışan memur, işçi ve diğer personelin 29 Eylül Pazartesi ve 3 Ekim Cuma günlerinde bir buçuk gün idari izinli sayılmaları uygun görülmüştür.
İdari izin süresince görevli olanlara herhangi bir fazla ödemede bulunulmayacaktır."
Düzenlemesine yer verilerek; kamu kurum ve kuruluşlarındaki "zorunlu" hizmetlerin yürütülmesinde "asgari" seviyede personelin görevli olarak bulundurulmasında kurum yöneticilerine yetki ve görev verildiği görülmektedir.
Bakılan olayda; ... Devlet Hastanesinde memur olarak görev yapan davacının, 29.09.2008 ve 03.10.2008 tarihlerinde bir buçuk gün göreve gelmediğinden bahisle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin dayanağı olarak idarece, Başbakanlık Genelgesi ile kamuda çalışan personelin 29 Eylül Pazartesi ve 3 Ekim Cuma günlerinde bir buçuk gün idari izinli sayılması nedeniyle davacının Başhekimliğe verdiği 26.09.2008 tarihli dilekçesiyle, 27.09.2008 ila 05.10.2008 tarihleri arasında kalan haftasonu ve bayram tatilini il dışında geçirmek istediğini beyan etmiş ise de, bu isteğinin Başhekim (Vekili) tarafından dilekçenin altına "uygun değildir" ibaresi yazılmak suretiyle reddedildiği ve idari izinli olmadığını öğrendiği halde göreve gelmediği ve bu suretle üzerine atılı disiplin suçunu işlediği ileri sürülmüş ise de; davacının Başhekimliğe verdiği 26.09.2008 tarihli dilekçesinden önce ve bu tarih itibarıyla idari izinli olmayıp hastanede çalışacak personel olarak görevlendirildiğine dair herhangi bir görevlendirmenin ve bu görevlendirmeye ilişkin yapılmış bir bildirimin de bulunmadığı gibi; anılan dilekçenin Başhekim tarafından uygun görülmediğine dair bildirimin davacıya tebliğ edilmediği anlaşıldığından, söz konusu dilekçenin altına Başhekim (Vekili) tarafından yazılıp imzalanan "uygun değildir" ibaresinin, davacının idari izin olarak ilan edilen günlerde hastanede görevli olduğu yönünde değerlendirilmesi imkanı da bulunmamaktadır.
Bu duruma göre, idari izin olarak ilan edilen tarihlerde görevli personel olarak belirlendiği yolunda kendisine herhangi bir bildirim yapılmayan davacının, anılan Genelge uyarınca bu tarihlerde izinli olduğunun anlaşılması karşısında, "özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmeme eyleminin" sübuta ermediği anlaşıldığından, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine 11/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.