Bakan Çelik: Gelecek yıldan itibaren öğretmen atamalarında bilgisayar bilme koşulu aranacak
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hazırlanan yeni ilköğretim müfredatında,
bilişim dersinin ağırlıklı ve tercihli olarak yer aldığını belirterek, ''Bir
öğrencinin bu yönde kabiliyeti varsa, dersi çok çok daha fazla saat alması mümkün
olacak'' dedi.
4. Türkiye İktisat Kongresi sırasında imzalanan ve Milli Eğitim Bakanlığı ile
Microsoft işbirliğini öngören ''Eğitimde İşbirliği Anlaşması''nın tanıtım toplantısı,
Ankara Sheraton Oteli'nde yapıldı.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, yaptığı konuşmada, Microsoft firmasının dünya genelinde
yürüttüğü ''Partners in Learning-Eğitimde İşbirliği'' anlaşması çerçevesinde,
Türkiye'de de bir atılım sağlandığını belirterek, bundan duyduğu mutluluğu dile
getirdi.
Eğitim sistemini çağdaşlaştırmadan, çağdaş bir toplum yaratmanın mümkün olmadığını
dile getiren Çelik, hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yönde büyük çaba
gösterdiğini kaydetti. Çelik, hükümetin Acil Eylem Planı çerçevesinde e-devlet
projesini hayata geçirmeye çalıştığını anlatarak, bakanlığın öğretmen atama,
bürokratik yazışmalar gibi konularda örnek teşkil ettiğini anlattı.
Bakanlığın bu konuda yürüttüğü projeler hakkında bilgi veren Çelik, 2005 yılı
sonuna kadar tüm okullarda internet ağının kurulmasını hedeflediklerini ve bu
yıl sonu itibariyle 20 bin okula ulaşılmış olunacağını söyledi.
ÖĞRETMEN ADAYLARINA, BİLGİSAYAR BİLME KOŞULU
Çelik, hizmetiçi eğitimlerle öğretmenlere bilgisayar okur-yazarlığını öğretmeye
çalıştıklarını ifade ederek, gelecek yıldan itibaren öğretmen atamalarında bilgisayar
bilme koşulu arayacaklarını kaydetti. Üniversitelere geçen yıl bu yönde birer
yazı gönderdiklerini ifade eden Çelik, bu yılı geçiş süreci kabul ettiklerini,
ancak gelecek yıldan sonra atamalar için bilgisayar bilen öğretmenlerin başvurabileceğini
kaydetti.
Hüseyin Çelik, bu eğitimin, formasyon sırasında öğretmenlere kazandırılabileceğini
ifade etti.
CUMHURİYET TARİHİNDE İLK
''Cumhuriyeti tarihinde dünya çapında bir firmayla bu düzeyde işbirliği yapılmamıştır''
diyen Çelik, anlaşmanın amaçlarını şöyle sıraladı:
- Bilgisayar okur-yazarı olan öğretmenlerin ve öğrencilerin bilgisayar okur
yazarlık seviyeleri artacak, olmayanlara bilgisayar okur-yazarlığı kazandırılacak,
- Öğretmenlerin ve öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojisi araçlarına erişimleri
kolaylaşacak, - Bilgi ve iletişim teknolojilerini (BİT) eğitim öğretim faaliyetleri
içine entegre etmek suretiyle eğitim ve öğretim ortamları daha etkin hale getirilecek,
- Öğretmenlerin söz konusu teknolojileri mevcut müfredata entegre etme konusunda
yürütecekleri çalışmaları ve deneyimleri paylaşabilecekleri bir eğitim portalı
oluşturulacak, - BİT araçlarına erişim olanağı kısıtlı olan okulların bu araçlara
erişimini sağlamaya yönelik çözümler üretilecek, - BİT araçlarını kullanma becerilerine
sahip insangücü yetiştirilecek.
Bu amaçlara ulaşmak için yürütülecek çalışmalara da değinen Çelik, öğretmenlere,
uzaktan eğitim yoluyla Türkçe anlatımlı, sesli, interaktif eğitimler verileceğini
kaydetti.
İlk ve ortaöğretim öğrencileri ile öğretmenlerine yönelik Türkçe BİT eğitim
içeriğinin hazırlanacağını kaydeden Çelik, kullanım dışı kalan bilgisayarların
yeniden kullanılabilir hale getirilmesini sağlamak amacıyla bilgisayar yenileme
merkezleri kurulacağını bildirdi. Çelik, çeşitli kurumlarda kullanım dışı kalmış
bilgisayarların bu sayede olanakları kısıtlı okullara bağışlanabileceğini anlattı.
''TÜRKİYE, ANLAŞMA İMZALANAN . ÜLKE''
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Çağlayan Arkan da Milli Eğitim Bakanlığı'nın
bazı reform niteliğinde attığı adımların programın yapacağı teknoloji katkısının
temelini oluşturduğunu kaydetti.
Bakanlığın ''öğretme'' kavramı yerine ''öğrenmeyi'' temel alması, müfredatın
teknolojiye uygun şekilde yenilenmesi çalışmaları teknolojiyle birleştirildiğinde
20 milyona yakın öğrenci, 600 bin öğretmenin okul, sınıf, derslik ve öğretmen
paradigmalarından kurtulacağını anlatan Arkan, şöyle devam etti:
''Eğitimde işbirliği anlaşması (Partner in learning) adı ile bütün dünyada uyguladığımız
2003 yılında duyurulan, sayısal uçurumu azaltmak, ülkelerin potansiyellerini
gerçekleştirmelerine yardımcı olmak üzere hazırlanan bir programdır. Microsoft
bu program için büyük bir yazılım yatırımı yaptı. 250 milyon dolar kaynak ayırdı.
63 ülke ile ABD ve Kanada'da bazı eyaletler bu anlaşmayı imzaladı. Türkiye bu
anlaşmayı imzalayan . ülkedir.'' Türkiye'de uygulanacak programın diğerlerine
göre daha kapsamlı olduğunu ifade eden Arkan, Microsoft'un, yazılım, donanım
ve hizmet ihracı konularında Türkiye'nin bölgesel liderliğe için katkı sağladığını
dile getirdi.
İşbirliği anlaşmasının ''pazarlama faaliyeti olmadığını'' vurgulayan Arkan,
programın Bakanlığın attığı reformları destekleyecek ve sürekliliği olan bir
program olacağını belirtti.
SORULAR
Çelik bir soru üzerine, ilköğretim müfredatını yenilediklerini ifade ederek,
yeni müfredatta bilişim dersinin ağırlıklı ve tercihli olarak yer alacağını
belirtti.
Bu sayede bir öğrencinin yeteneği ölçüsünde çok daha fazla bilişim dersi almasının
mümkün olacağını kaydeden Çelik, rehberlik hizmetlerine ağırlık vereceklerini
ifade etti.
Çelik, başka bir soru üzerine yeni müfredat çerçevesindeki ders kitaplarına
ilişkin Temmuz ayında yarışma düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Anlaşmanın maliyetinin sorulması üzerine de Çelik, bakanlığın herhangi bir maliyet
üstlenmediğini, ancak hedeflere ulaşıldığı takdirde 50 milyon dolar kazanımının
olacağını ifade etti. Çağlayan Arkan da programın uluslararası olduğunu ve başlangıçta
250 milyon dolar bütçe ayrıldığını, Türkiye'ye ayrılan kaynağın Milli Eğitim
Bakanlığı'nda programın uygulanışı sırasında ihtiyaçlarına göre tekrar şekillendirileceğini
kaydetti.
Bakan Çelik, neden Microsoft firmasının seçildiğine ilişkin soruyu yanıtlarken
de firma bağımlılıklarının bulunmadığını, uygun teklifleri görüşmeye hazır olduklarını
kaydederek, ''Bill Gates ile herhangi bir iş ortaklığımız falan söz konusu değil''
dedi.
aa