Belediye Müfettişleri neden düşük ücret alıyor?
Belediye Müfettişleri Derneği bir açıklama yayınlayarak, müfettişlerin özlük haklarının düzeltilmesini talep etti.
Belediye Müfettişleri Derneği bir açıklama yayınlayarak, müfettişlerin özlük haklarının düzeltilmesini talep etti.
İşte Belediye Müfettişleri Derneğinden yapılan açıklama:
"Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar için Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik" hükümleri doğrultusunda KPSS sınavı ile Müfettişlik mesleğine adım atan Büyükşehir Belediyeleri ve bunlara bağlı genel müdürlük Müfettişlerinin karşı karşıya olduğu sorunlardan en önemlisi, son 20 yıldır devam eden ve çözüm önerileri farklı gerekçeler ileri sürülerek reddedilen; ancak, günümüz şartlarında çözümü artık kaçınılmaz hale gelen negatif ücret dengesizliğidir.
Yönetim Bilimi'nin evrensel kuralı olan ve günümüz insan kaynakları yönetimi anlayışının performans göstergelerinden biri olan "eşit işe eşit ücret" kuralı, günümüz kamu yönetimi alanında, Büyükşehir Belediyeleri ve bunlara bağlı genel müdürlük Müfettişleri için uygulanmamaktadır. Nitekim, aynı yetki ve görev sorumluluğu kapsamında, mahalli idarelerin muhatap olduğu geniş mevzuat yelpazesi ışığında, idari yapımızdaki kariyer meslek statüsünde görev yapan Büyükşehir Belediyeleri ve bunlara bağlı Genel Müdürlük Müfettişleri ile merkez teşkilatı bünyesinde yer alan, Bakanlık, Müsteşarlık ve Genel Müdürlük Müfettişleri arasında özlük hakları bakımından büyük farklar bulunmaktadır. Söz konusu bu dengesizlik, müfettişlik mesleğini icra etmek isteyen genç bireylerin tercihlerini başka mesleklerden yana koyarak mesleğin nitelik ve nicelik kaybetmesine sebep olmaktadır.
Büyükşehir Belediyeleri ile bunlara bağlı Genel Müdürlük Müfettişlerinin ücret konusunda maruz kaldığı adaletsizliğin sebeplerinin başında, denetim faaliyetini görev alanından çok taşıdığı nitelik ile birlikte değerlendirmek yerine ülke düzeyi-bölge düzeyi ayrımı ile sınıflandırarak izah etmeye çalışmak gelmektedir. Bu kategorik yaklaşım yönetim biliminin temel unsurları arasında yer alan denetim fonksiyonunun işlevini kaybetme riski ile karşı karşıya bırakmaktadır.
Bununla birlikte, 2011 yılında yürürlüğe giren 666 sayılı KHK ile "eşit işe eşit ücret" ilkesinden hareketle, aynı unvanlarda bulunup aynı işi yapan kamu görevlilerinin maaş dengesizliklerinin giderilmesine çalışılmış, merkezi idare ile Büyükşehir Belediyelerinde görev yapan, memur, şef, müdür, mühendis, daire başkanı ve diğer unvanlarda görev yapan tüm personelin eşit ücreti alması sağlanmıştır. Ancak adı geçen KHK'nın eki olan (III) sayılı cetvelde, merkezi idareye bağlı (Bakanlık, Bağımsız Genel Müdürlük) tüm denetim elemanlarının eşit ücret almaları sağlanmış iken, Büyükşehir Belediyesi ile bunlara bağlı Genel Müdürlük müfettişlerinin özlük hakları bakımından Bakanlık ve Genel Müdürlük müfettişleri ile aynı statüde görülmeyerek sadece Büyükşehir Belediyesi İç Denetçilerinin yararlandığı ek ödeme oranından faydalanmaları sağlanmıştır.
Diğer yandan, Bakanlık ve Bağımsız Genel Müdürlüklerde görevli Müfettişler ile İç Denetçilerin maaşları birbiriyle aynı olmasına karşın, Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile bunlara bağlı Genel Müdürlüklerde görevli Müfettişler bağlı oldukları kurum iç denetçilerinden de daha az ücret almaktadırlar.
Bu farkın oluşmasında, yukarıda zikredilen 666 sayılı KHK'nın (III) sayılı cetveli ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152'nci maddesinin "II- Tazminatlar" kısmında yer alan, "Özel Hizmet Tazminatı" ve aynı kanunun (IV) sayılı cetvelinde yer alan "Makam Tazminatı" etkili olmaktadır.
Bu hususlar ışığında, 657 Sayılı Kanun uyarınca ücret ödenen Büyükşehir Belediyelerinde;
2018 TEMMUZ Ayı itibariyle; Büyükşehir Belediyesi Müfettişleri Büyükşehir Belediyesi İç Denetçisinden yaklaşık 1.000,00 TL, Bakanlık Müfettişlerinden ise yaklaşık 1.200,00 TL daha az ücret almaktadırlar.
Ayrıca, Maliye Bakanlığınca da benimsenen ve kamu personelinin mali haklarının belirlenmesinde "olmazsa olmaz" niteliğinde olup ihlali mümkün olmayan temel yaklaşımlardan biri de ücret rejiminin "hiyerarşiye uyumlu bulunması" hususudur. Ancak bu yaklaşım, Bakanlıklarda ve bunlara Bağlı Genel Müdürlüklerde sorunsuz uygulanmasına karşın, ne yazık ki Mahalli idarelerde uygulanmamakta, örneğin, Büyükşehir Belediyelerinde görev yapan Müfettişler; teşkilat yapısı içinde kendilerinin hiyerarşik olarak altında yer alan daire başkanlarından, hiyerarşik olarak eşiti olan iç denetçilerden, hatta, 8 yıllık bir Müfettiş Şube Müdüründen ve sözleşmeli statüde çalışan teknik personelden bile daha düşük ücret almaktadır. Hukuka ve hakkaniyete de aykırılık teşkil eden böyle bir durumun sürdürülmesinin çalışma barışını bozacağı ve denetim fonksiyonunu zayıflatacağı kaçınılmazdır. Öte yandan, Büyükşehir Belediyeleri ile Bunlara Bağlı Genel Müdürlüklerdeki Müfettiş ve Müfettiş Yardımcılarının merkezi idarelerdeki Müfettiş, Denetçi veya uzman olarak özlük hakları daha iyi durumda olan kadroları tercih etmelerine sebep olduğundan 6360 sayılı Kanun ile birlikte yetki ve görev alanı genişleyen büyükşehir belediyelerindeki kuvvetle muhtemel artacak denetim ve soruşturma faaliyetlerinin düzenli ve sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesini engelleyecektir.
Derneğimiz tarafından talep edilen değişik bütçeye ekstra yük getirmeyecektir. Zira, Büyükşehir Belediyeleri merkezi idareden ayrı olarak özerk bütçelerini kullanmaktadırlar. Personel maaş ve ücretleri kendi bütçelerinden karşılanmaktadır. Yapılması talep edilen mali düzenlemelerin kabulü durumunda, genel bütçeye hiçbir ilave yük getirmeyeceği gibi, tamamen belediyenin kendi bütçesinden karşılanacaktır. Bu itibarla söz konusu bu değişikliğin, genel bütçe gideri oluşturmayacağı ve genel ücret dengesini bozucu bir nitelik taşımayacağı aşikardır. Nihayetinde, 666 sayılı kararname ile ortaya çıkan"eşit işe eşit ücret" ilkesinden hareketle, Maliye Bakanlığınca 657 Sayılı Kanun yada 375 Sayılı KHK'da yapılacak bir düzenleme neticesinde, Büyükşehir Belediyesi ile Bağlı Genel Müdürlük Müfettişlerinin, kendi iç denetçileri veya Bakanlıklarda ve bağlı genel müdürlüklerinde görev yapan eş değerleri ile özlük haklarının eşitlenerek adaletin ve hakkaniyetin sağlanmasını talep etmekteyiz.
ÖNERİMİZ
Yayımlanan 5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Denetleme Kurulu (DDK), ülke çapında denetim elemanları ile tüm kamu kurum ve kuruluşlarında teftiş ve denetim hizmetlerini yerine getirecektir.
Yeni kamu düzeni sisteminden anlaşıldığı üzere, DDK ve Bakanlık denetim birimleri aracılığıyla merkezi kurum ve kuruluşlar üzerinde etkin bir teftiş sistemi uygulanacağı anlaşılmasına rağmen, birçok hizmet kolu ile faaliyetleri bünyesinde barındıran ve bir çok bakanlıktan yüksek bütçe ve personel sayısına sahip olan Büyükşehir Belediyeleri ile ilgili uygulanabilir ve etkin bir denetim modeli oluşturulamadığı görülmektedir.
Halihazırda sayıları 16 olan Bakanlıkların denetiminin, sayısı 20.000'i bulan denetim elemanı ile yapılması planlanırken, neredeyse aynı idari ve mali büyüklüğe sahip 30 Büyükşehir'in idari ve mali denetiminin ise, sayıları 500'ü geçmeyen Büyükşehir Belediye Müfettişleri tarafından yapılmaktadır.
Şöyle ki; 5018 Sayılı Kanunun uygulanmasına başlandığı 2007 yılından beri beklenilen performansı gösteremeyen iç denetim sisteminin, mevcut haliyle denetim fonksiyonu açısından düşünülen bir etkiyi doğurmamasının neticesi olarak, yerelde kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımının etkilendiği, denetimsiz alanların oluştuğu gözlemlenmiştir. Yine de idarenin tamlayanı olan ve denetim tecrübesi etkinliği tarihsellik içeren, geleneği ile FETÖ dahil birçok soruşturmada önde yer alan, kamunun adeta sigortası işlevini de gören Teftiş Kurulları Müfettişlerince denetim fonksiyonunun icra edilmesi ve sürdürülmesi zor şartlarda sağlanılmaktadır.
Bununla birlikte Büyükşehir Belediyeleri her ne kadar İçişleri Bakanlığı denetim elemanlarınca denetlense de, etkin ve verimli denetimin merkezden yerele kadar kesintisiz devam edebilmesi için, yerelde birçok Bakanlığın görev alanına giren hizmetleri yerine getiren Büyükşehir Belediyelerinin de, merkezi denetim anlayışı sistemi içine alınmasıyla, uygulamada bütünlük arz edecek ve denetimsiz kalan alanları en aza indirgeyecek bir teftiş sistemi oluşturulabileceğini düşünmekteyiz.
Bunun da, Büyükşehir Belediyelerinde tıpkı bakanlıklarda olduğu gibi aynı liyakat ve yetişme şartlarını taşıyan Büyükşehir Belediye Müfettişlerinin Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikalar Kurulu bünyesinde oluşturulacak bir yapı altında veya gerek Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü gerekse ilgili Bakanlık çatısı altına alınarak DDK sistemi ile ilişkilendirilmeleri şeklinde olmasının uygun olabileceği kanaatini taşımaktayız.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MÜFETTİŞLERİ DERNEĞİ adına
Süleyman HACICAFEROĞLU
Genel Başkan