'Olası Marmara depreminin büyüklüğü 7.7'ye bile varabilir'

İstanbul'da düzenelenen "İstanbul'un Afetlere Hazırlık Çalışmaları Çalıştayı"nda bölgedeki olası depremin büyüklüğünün 7.7'ye ulaşabileceği belirtildi. Çalıştayda depreme hazırlık konusu da konuşuldu

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 15 Ağustos 2018 13:35, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2018 13:39
'Olası Marmara depreminin büyüklüğü 7.7'ye bile varabilir'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından düzenlenen "İstanbul'un Afetlere Hazırlık Çalışmaları Çalıştayı" başladı.

Çalıştayın açılışına AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Başkanı jeolog Prof. Dr. Şükrü Ersoy da katıldı.

2 gün sürecek olan çalıştayın açılış konuşmasını yapan Ersoy, olası İstanbul depremine değindi.

Ersoy, "Yabancı ve yerli yer bilimcilerinin ortak fikri; gelecekte Marmara Denizi içerisinde 7'den büyük bir deprem olabileceği ve beraberinde yıkıcı bir tsunami dalgası oluşabilir. En kötü senaryoya göre deprem büyüklüğü 7.7'ye bile varabilir" diye konuştu.

"MİLLİ GÜVENLİK SORUNU"

Türkiye'de büyük depreme oluşturabilecek pek çok sayıda fay kuşağı bulunduğuna dikkat çeken Ersoy, "Ama nüfus, yapı, finansal yoğunluk açısından Marmara'yı daha çok konuşmamız gerektiği bir gerçektir. Bu yüzden Marmara'daki deprem sorunu bir milli güvenlik sorunu gibi el alınmalıdır" ifadelerini kullandı.

"Ülkemiz ekonomik anlamda gelişmiş bir ülkedir. Sadece bilime dayanarak, depremle, tsunamiyle, sel ve heyelanlarla, küresel iklim değişikliğiyle baş edebiliriz" diyen Ersoy, şöyle devam etti:

"Buna inanmalıyız. Ülkemiz için gerekli olan tek şey saygıdeğer yöneticilerimizin göstereceği siyasi irade ve desteğidir. Yapılanları övmek elbette yapacaklarımız için önemli bir motivasyon kaynağıdır. Ama bu çalıştayın amacı yapılanları övmek değil, geleceği tesis etmek için, daha iyiyi ortaya koymak için eksikleri bulmaktır."

"TÜRKİYE VE İSTANBUL AFETLERE HAZIR MI?"

Ersoy'un ardından söz alan AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu, AFAD'ın tek başına çok fazla "Türkiye ve İstanbul afetlere hazır mı?" sorusuyla muhatap olduğunu belirterek, "Bu soru tek başına AFAD'ın cevaplayabileceği bir şey değil. Bu soru İstanbul'da yaşayan her bireyle, her bir kurumla, özel sektörle, hep beraber açıklamamız gereken bir soru.

AFAD olarak müdahale konusundaki kapasitemizi 1999 yılına göre çok ileriye taşıdık, çok iyi bir yere geldik.

Ancak afet yönetimi dediğimiz şey sadece arama, kurtarmadan ibaret değil. Arama, kurtarma bundan 30-40 önceki yapının önem verdiği bir kavram. Kentsel dönüşüm, şehirlerin dönüşümü, bireylerin eğitim, ilkyardımın yaygınlaştırılması ulaşımın sağlanması gibi konular tamam olduğunda ancak o zaman tam olarak hazırız diyebiliriz.

Afet yönetimi birlikte çalışmayı gerektirir. Bugünden dantel gibi öreceğiz biz bu çalışmayı ki, en sonunda istediğimiz yere varabilelim. Afet yönetimi bitmeyen bir süreçtir. Afet yönetimi birbirini tekrarlayan stratejik planlar gibidir. Yaparsınız, ilerlersiniz, sonra tekrar kontrol eder bir daha baştan planlamaya başlarsınız. İnsanoğlu tabiatla, yeryüzüyle beraber yaşamayı öğrenmek zorunda" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber