Yerel seçimlerde adı adaylık için geçen isimler

Ankara'da politikacılar bu dönem sıklıkla oynuyor.

Bizim ise çocukluğumuzun en zevkli oyunuydu...

Oyunun kuralı belli; katılanlar bir kağıdın üzerine şeritler çekip, üzerine isim, şehir, hayvan, bitki yazar.

Ardından, bir kişi harf sayarken anında durdurulur, o an söylediği harften isim, şehir adı diğer oyunculara göstermeden kağıda yazılır.

Farklı isim bulan daha yüksek puan toplar...

Son dönem bu oyun belediye başkanı adayları için oynanıyor.

O kadar çok isim dolaşıyor ki bazen insanın başı dönüyor...

HERKESİN KENDİ ADAYI VAR

Nitekim dün Yargıtay Üyesi İsmail Ulukul'un kızı Elif ile Enes Selçuk'un düğün törenine katılan bakan, yargı, siyaset, bürokrat, işadamlarının en çok konuştuğu iki konu vardı.

Önceliği isim şehir oyunundaki gibi hangi kente kimin belediye başkan adayı gösterileceği alıyordu...

Bunu AK Parti ile MHP'nin ittifakının hangi yöntemle gerçekleşeceğine ilişkin beklentiler takip ediyordu.

İkinci sırada ise hangi ülkeden ne kadar ekonomik desteğin geldiği veya geleceğine ilişkin veriler vardı.

Şu kadarını söyleyeyim ki belediye başkan aday adayı isimlerine dönük kulis verileri, yurt dışından Türkiye'ye destek için geldiği veya gelmekte olduğu söylenen para miktarından daha gerçekçiydi...

En azından, belediye başkanlığı için aynı ismi, aynı şehre yakıştıran veya benzer isim için "O da aday olmayı çok istiyormuş..." diye benzer cümle kuran sayısı çoktu.

ÖZHASEKİ VE SOYLU ADI

Özellikle de üç büyük şehir, İstanbul, Ankara, İzmir konusunda...

En çok benzer cümle de Ankara için AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin adı üzerinde kuruluyor...

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki hizmetlerine dikkat çekilerek, "Eğer Ankara'yı alacaksak ancak Özhaseki ile alırız" cümlesi tekrarlanıyor.

İstanbul için adı en çok geçen ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu...

Adını öne sürenler Soylu'nun 24 Haziran seçimindeki performansına dikkat çekiyor; çok iyi miting organizasyonu yaptığına vurgu yapılıyor ve ardından şu cümle geliyor:

"Gaziosmanpaşa ilçe ve İstanbul il başkanlığında bulunmuş; her sokağını bilen kişi. İstanbul'u ondan başkasıyla zor alırız..."

İzmir için ise 4 isimle konuşulduğu belirtilip, hepsinin "İş dünyasından geliyor" olduklarına vurgu yapılıyor.

Antalya için en çok "Menderes Türel ile devam..." cümlesinde uzlaşılıyor.

CHP'NİN İLK ADAYI

CHP de ise önceki gün Parti Meclisi'nde de dile getirildiği gibi aday belirlemede farklı bir yaklaşım var.

Model örneği de Manisa'nın Alaşehir ilçesi...

Sivil toplum, seçmen, teşkilat, milletvekilleri bu ilçede Diş Hekimi Ahmet Öküzcüoğlu üzerinde mutabık kalıp, başka da bir gönüllü çıkmayınca CHP'nin ilk resmi adayı olarak açıklandı.

Diğer bölgelerde de benzer uygulamaya gidileceği bildirildi.

CHP, elindeki belediye başkanlıkları için aday göstermeyi ise en sona bıraktı.

Varılan karara göre uzlaşma olmayan yerlerde üç yöntem kullanacak; teşkilat eğilim yoklaması; ön seçim ve merkez yoklama...

Büyükşehirlerde ağırlıklı görüş, teşkilatın gözetiminde eğilim yoklaması yapılması...

Özellikle de Muharrem İnce, Gürsel Tekin gibi ağır topların sahaya çıktığı İstanbul'da...

CHP bu amaçla 17 bölgede toplantı kararı da almış.

YENİDEN YAVAŞ MI?

Ankara için de aday ismi oldukça fazla; bunun başında da daha önce de CHP'den aday gösterilen, seçim sonrası ise istifa eden ülkücü kökenden gelen Mansur Yavaş var...

Ankara Milletvekili Levent Gök ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen'in adı da Büyükşehir için geçiyor.

Ancak Taşdelen'in bir dönem daha Çankaya'da kalmasının yararlı olacağı da söyleniyor.

KOCAOĞLU İLE ZOR

CHP, İzmir'de mevcut Başkan Aziz Kocaoğlu ile devam etmeye çok sıcak bakmıyor; yerine kimin getirileceğini tartışıyor.

Eskişehir'de ise yine Yılmaz Büyükerşen adı öne çıkıyor; kendisi devam etmek istemezse Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç veya Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt üzerinde duruluyor.

CHP'nin büyükşehirler için formülü, herkesin uzlaştığı, ötekinden de oy alabilecek ismi getirmek.

Onun için adayların parti kimliği yerine, projeleri ve kentin beklentilerine odaklı propagandasını öne çıkarmayı amaçlıyor.

İTTİFAKLARIN DURUMU

Yerel seçimde ittifakların nasıl olacağına gelirsek...

AK Parti ile MHP arasındaki Cumhur İttifakı için iki formül öne çıkıyor.

Biri MHP lideri Bahçeli'nin dile getirdiği, "Her partinin elindeki korunsun, ötekinde kim öndeyse ona destek verilsin" formülü.

Buna göre örneğin Adana, Mersin, Manisa'da MHP'li, İstanbul, Ankara, Antalya, Kayseri, Trabzon gibi illerde AK Parti ile devam edilirken, İzmir, Hatay, Aydın, Eskişehir'de ise hangi parti önde ise diğerleri ona destek verecek.

Bahçeli bu kapsamda Adana, Mersin, Ankara Etimesgut gibi bazı adaylarını açıkladı.

AK PARTİ SOĞUK

AK Parti'de ise "Daha konuşmadık bile, bu nasıl ittifak?" sorusunu yöneltiyor.

Adana, Mersin, Manisa gibi büyük kentlerde aday çıkarmama gibi bir durumlarının olamayacağına vurgu yapılıyor.

Benzer durum MHP'de de yaşanıyor...

Henüz bir formül yok; ancak Cumhur İttifakı'ndaki uzlaşılabilme olasılığı, Millet İttifakı'na göre daha yüksek...

CHP de bunu gördüğü için İstanbul, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana; hatta Balıkesir, Manisa'da bazıları HDP'ye de destek veren Kürt seçmen ile İYİ Parti ve SP tabanını aynı potada toplayacak parti rozetsiz aday süreci işletmek istiyor.

Siyasi hayata geçildiği 1983'ten bu yana, her yerel seçim ardından gelen genel seçimin tayin edicisi olduğundan bütün partiler var gücüyle yükleniyor.

Başkent'in her köşesinde isim şehir oynanıyor...