Muvafakat isteyen kurum, kişi mahkemeyi kazanırsa, atamak zorunda mı?
Danıştay İkinci Daire, muvafakat isteyen kurumun kişinin mahkeme kararını kazanması halinde talebinden vazgeçmesinin uygun olmadığına hükmetti.
Dava konusu olayda, ... Kaymakamlığında şoför kadrosunda görev yapan davacı, ... Belediye Başkanlığına Bilgisayar İşletmeni kadrosuna geçmek istemiştir.
... Valiliği tarafından kendisine muvafakat verilmemiştir. Kişi bu durumu mahkemeye götürüp kazanmıştır. Ancak, kişi mahkemeyi kazanmasına rağmen muvafakat talebinde bulunan ... Belediyesi arada geçen sürede, davacının görevlendirilmesi düşünülen yere, birim içerisinde görevlendirme yapılarak bu alandaki personel ihtiyacının giderildiğini ifade etmiştir.
Danıştay İkinci Daire, ... Belediyesinin daha önce davacının atanma talebini kabul ederek muvafakat istemesi karşısında atama konusundaki iradesinin mevcut olduğu, ... Valiliğinin muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin ise yargı kararı ile iptal edilmiş olması ve söz konusu kararın kesinleşmesi de göz önüne alınarak kişinin atamasının yapılması gerektiğine hükmetmiştir.
Dolayısıyla, muvafakat vermeme işleminin iptalle sonuçlandığı dikkate alındığında yargı kararının sonuçlarını doğurabilmesi için davada taraf olmayan idarenin de bu yargı kararını uygulamak zorunda olduğuna karar verilmiştir.
T.C
DANIŞTAY
İkinci Daire
Esas No : 2017/534
Karar No : 2017/8383
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...........
Karşı Taraf (Davalı) : ... Belediye Başkanlığı
Vekili : .........................
İsteğin Özeti : ... 3. İdare Mahkemesince verilen 06/12/2016 günlü, E:2016/1212, K:2016/1595 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Arzuman Kökçi
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin, Dairemize iletilen dosyada işin gereği düşünüldü:
Dava, ... Kaymakamlığında şoför olarak görev yapan davacının, ... Belediye Başkanlığında münhal bulunan bilgisayar işletmeni kadrosuna atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 22/11/2012 günlü, 560 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesinin 17/05/2016 günlü, E:2014/4121 K:2016/3115 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen ... 3. İdare Mahkemesinin 06/12/2016 günlü, E:2016/1212, K:2016/1595 sayılı kararıyla; davacı tarafından, münhal bulunan bir bilgisayar işletmeni kadrosuna atanma istemiyle yapılan başvuru üzerine davalı İdarece ... Kaymakamlığından atamaya esas olarak incelenmek üzere bilgi ve belge istenildiği, ancak, davacının atanmasına muvafakat verilmediği; muvafakat vermeme işleminin yargı kararı ile iptali üzerine, davalı İdarece mevcut kadro ve ihtiyaç durumuna göre atama yapma konusunda takdir yetkisine sahip olduğundan, davacının görevlendirilmesi düşünülen yere, birim içerisinde görevlendirme yapılarak personel ihtiyacı giderildiğinden bahisle atamasının yapılmamasına yönelik tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ile davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve idari mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. Maddesinin son fıkrasında "Yasama ve Yürütme Organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." yolunda açık ve kesin bir kurala yer verilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesi de; "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecburdur." şeklindeki kuralıyla Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "Hukuk Devleti" ilkesine uygun bir düzenleme getirmektedir. Söz konusu ilke karşısında, idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını "aynen" ve "geciktirmeksizin" uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; ... Kaymakamlığı emrinde 5. derece şoför kadrosunda görev yapan davacının, ... Belediye Başkanlığında münhal bulunan 3. Dereceli Bilgisayar İşletmeni kadrosuna atanma istemiyle başvurduğu, atanması uygun görülerek Belediye Başkanlığının 26/07/2012 günlü, 400 sayılı yazısı ile kurumundan muvafakat verilmesinin istenildiği, ancak ... Valiliğinin 09/08/2012 günlü, 10797 sayılı işlemi ile davacıya muvafakat verilmediği, davacının bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, ... 2. İdare Mahkemesinin 24/12/2012 günlü, E:2012/914 K:2012/1490 sayılı kararıyla, davacıya muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği ancak davalı idarece bu arada geçen sürede, davacının görevlendirilmesi düşünülen yere, birim içerisinde görevlendirme yapılarak bu alandaki personel ihtiyacının giderildiğinden bahisle davacının atanma işleminin yapılmaması üzerine temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının, muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada ... 2. İdare Mahkemesinin 24/12/2012 günlü, E:2012/914, K:2012/1490 sayılı iptal kararının, temyiz edilmeyerek kesinleştiği görülmüştür.
Bu durumda, davalı idarenin daha önce davacının atanma talebini kabul ederek muvafakat istemesi karşısında atama konusundaki iradesinin mevcut olduğu, muvafakat verilmemesine ilişkin işlemin ise yargı kararı ile iptal edilmiş olması ve söz konusu kararın kesinleşmesi de göz önüne alındığında, yargı kararı uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, atanma talebinin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile ... 3. İdare Mahkemesince verilen 06/12/2016 günlü, E.2016/1212 K:2016/1595 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. Maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.