YÖK, dönem ortasında kural değiştirdi. KKTC'de okuyan binlerce öğrenci mağdur oldu
YÖK, dönem ortasında karar değiştirerek, KKTC'de okuyan tüm öğrencilere yüzde 70 devam zorunluluğu getirdi. Karar, sosyal medya üzerinden, ara dönem yatay geçiş süresi tamamlandıktan ve taksitler ödendikten sonra öğrencilere bildirildi. Binlerce öğrenci, dönem başında hayata geçirilmesi gereken böyle bir uygulamanın, dönem ortasında yapılmasından dolayı mağdur oldu
KKTC' de üniversite de okuyan binlerce öğrenci bu günlerde çok mutsuz... Adeta üniversite okumaları ve eğitim hakları ellerinden alınmaktadır. YÖK Başkanlığının 14/1/2019 tarihli ve 3308 sayılı yazısı ile "Devam Mecburiyeti" uygulanmasının başlatılması gündeme gelmiştir. Hukuk devletinin en önemli ilkelerinden birisi olan belirlilik ilkesi, idarenin yapacağı düzenlemelerde beklentileri karşılaması ve idarenin keyfi düzenlemeleri karşısında vatandaşın korunmasını amaçlamakta iken idare, yapacağı düzenlemelerde yerindelik uygunluğundan çok hukuki uygunluğu gözetmelidir. YÖK tüm bu kuralları hiçe sayarak dönem ortasında oyunun kurallarını değiştirerek binlerce öğrenciyi mağdur edecek şekilde davranmıştır.
Bu karar üzerine Üniversiteler öğrencilerine %70 devam mecburiyeti getirdi. Karar sosyal medya üzerinden ara dönem yatay geçiş süresi tamamlandıktan ve taksitlerini ödedikten sonra öğrencilere bildirildi.Türkiye'deki üniversitelerde uygulanmayan katı kurallar öğrencilere uygulanmaya başlandı. Bu durum o kadar abartıldı ki işlenmeyen derslerde bile yoklama alındı ve öğrenciler yok yazıldı. Bu uygulama ile sene ortasında barınma yeri ayarlamadan,öğrencilerden işlerinden ve ailelerinden ayrılmaları istenmektedir.
Devam zorunluluğunun KKTC' deki üniversitelerden aranıp Ülkemizdeki üniversitelerde bu anlamda bir kontrolün yapılmaması da öğrencilerin tepkisine neden olmaktadır.ÖSYM puanı ile yerleşmiş ve ülkemizde de bir üniversiteye yerleşebilecekken çeşitli nedenlerle KKTC de okumayı tercih etmiş öğrenciler adeta bu tercihleri nedeniyle hem de dönem ortasında hiçbir gerekçe gösterilmeden cezalandırılmaktadır.
YÖK'ün bu kararı, KKTC'de de huzursuzluğa neden olmakta bir çok üniversite öğrencilerini mağdur eden üniversite rolünden rahatsız olmaktadır. Ayrıca gelecek yıl KKTC'de üniversite eğitimi almayı düşünen binlerce aday şimdiden bu düşüncelerinden vazgeçmektedir. Sorunun bir an önce çözülmemesi halinde adada ki üniversitelerin seneye öğrenci bulmakta zorlanacağı değerlendirilmektedir.
Öğrenciler tam anlamı ile bu duruma hazırlıksız yakalanmışlardır. İstedikleri en azından bir geçiş döneminin tanınması ve kararın gelecek yıldan itibaren uygulamaya konmasıdır. Çünkü öğrencilerden gelen itirazların en önemli gerekçesi bu kararın bir anda alındığı ve dönem arasında yeni bir düzen kurmanın hem çok zor hem de çok pahalı olduğu şeklindedir.Yılın ortasında bu şekilde değişiklik yapılması memur olan veya özel sektörde zor şartlarda çalışan öğrencileri ciddi anlamda mağdur etmektedir.Zira çoğunun bu mecburiyeti yerine getirme imkanı yoktur.
Devamsızlığı savunmak mümkün değil fakat maçın kuralları baştan belirlenmeli, ona göre hareket edilip edilmediği kontrol edilmelidir. Okullarının bitmesine ramak kalmış öğrencilere, böylesi bir yükümlülük getiriliyorsa , üniversitelere de bu konuda bir yükümlülük getirilmelidir. Sorumluluğu sadece öğrencilere yıkarak ve yalnızca onları mağdur ederek bu sorunu çözmek en hafif ifade ile haksızlıktır.
Öğrencilerin girişimi ile konu sivil toplumun ve siyasetinde gündemine girmiştir. Tam da seçim öncesi alınan ve binlerce öğrenciyi mağdur eden bu kararın yarattığı sorunların bir an önce çözülmesini ve öğrencilerin mağduriyetinin giderilmesini bu kesimlerde YÖK' ten istemektedirler.
Eğitim sisteminde bir sorun görülmesi halinde, bölümün eğitim kalitesini yükseltmek o üniversitenin ve dolayısıyla YÖK' ün sorumluluğunda yer aldığından, sorunun çözümü; o bölüm öğrencilerini hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine aykırı olarak KKTC de okuyan öğrencileri devam hususunda ikinci plana atmak yerine, bölümün eğitim kalitesini artırıcı önlemler geliştirmek yoluyla olacağı şüphesizdir.
Danıştay görüşü; "Öğreti ve yüksek yargı kararlarına göre haklı beklenti, yönetimin bir düzenleyici işlemine veya bir taahhüdüne veyahut uzun süren bir uygulamasına güvenerek bireylerin çıkarlarına ya da lehlerine olan bir sonuca ulaşabileceklerini ümit etmeleridir. Hukuki belirlilik ve güvenlik ilkesi gereğince idareler düzenlemelerini önceden öngörülebilir ve kişilerin haklı beklentilerini bariz bir şekilde bertaraf etmeyecek bir şekilde yapmak zorundadır."şeklinde iken bu tarih itibariyle öğrenciler tarafından öngörülemeyen şekilde dönem ortasında devam hususunun getirilmesi, Anayasal hakları olan eğitim haklarının engellenmesine ve halihazırda öğrencilerin haklı beklentilerinin karşılanmamasına da neden olacaktır.
Oldukça karmaşık bir durum olmakla birlikte sürekli Kıbrıs'a gidip kalamayacak öğrenciler mağduriyetlerinin çözülmesi için, adalet için yardım bekliyor ve Yekta Hoca'nın bu soruna en adil çözüm getireceğine inanıyorlar...