Hayvan sayısı artıyor et üretimi düşüyor

Nasrettin hoca fıkraları meşhurdur, bazen ciltlerce kitabın anlatamadığını bir Hoca fıkrası özetleyiverir. Et buradaysa kedi nerede diye Hoca'nın meşhur bir fıkrası vardır. Bilenler için hafızayı tazeleme, bilmeyenler için yeni bir fıkra öğrenme, bizim için de konuya bir giriş olsun.

Bir gün Nasrettin Hoca'nın canı et yemeği çekmiş. Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.

- Akşama güzelce pişir bunları, demiş hanımına. Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş. Kadıncağız eti pişirip onlara ikram etmiş. Akşam da Hoca'nın önüne bir tarhana çorbası çıkarmış. Hoca sofrada eti göremeyince;

- Et nerede demiş. Hanımı doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış.

- Eti kedi yedi, demiş.

- Getir şu kediyi bakalım demiş Hoca. Sonra teraziyi çıkartıp kediyi tartmış. Bakmışlar ki tam iki kilo geliyor. Hoca hanımına sormuş:

- Peki hanım demiş, kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?

Ülkemizde TÜİK düzenli olarak önemli konularda istatistik yayınlar. Bu yayınladığı istatistik verilerinden bir tanesi de tarım sektörüne ilişkin büyükbaş hayvan sayısı ve kırmızı et üretim miktarıdır.

Şimdi size aşağıdaki tabloda 2016,2017 ve 2018 yıllarına ilişkin büyükbaş hayvan sayısı ve büyükbaş hayvandan elde edilen kırmızı et üretim miktarına ilişkin TÜİK açıklamalarını takdim edeceğim.

Yukarıdaki tabloda yer alan 2016 yılı rakamlarına göre büyükbaş hayvan varlığı; 2017 yılında 1 milyon 900 bin baş (% 13), 2018 yılında ise tam 3 milyon baş (% 21) artmıştır. Geçmiş tarım Bakanlarımızın açıklamalarına göre yıllık ithal hayvan ihtiyacımızın 500 bin büyükbaş olduğunu dipnot olarak belirtelim. Hayvan sayılarına bakarsak Ülkemiz hayvancılık sorununu çözmüş görünüyor.

Peki çıktı, ürün tarafı ne söylüyor?

Yine yukarıdaki tabloda yer alan 2016 yılı kırmızı et üretim miktarı baz alındığında, büyükbaş hayvandan elde edilen kırmızı et üretim miktarının 2017 yılında 71 bin ton, 2018 yılında ise 55 bin ton azaldığı açıkça görülmektedir. Oysa hayvan sayısındaki artışa göre et üretimimiz bırakın azalmayı yaklaşık 160 bin ton artış göstermeliydi

Bilindiği üzere Ülkemizde resmi istatistikleri açıklama görevi TÜİK'indir. İstatistik ve matematik bilimi karşısında izahtan yoksun olan bu rakamları TÜİK neden açıklamaktadır? Muhtemelen TÜİK de savunmasında verileri Tarım Bakanlığından aldığını ileri sürecektir. Ama resmi olarak bu rakamları açıkladığına göre doğruluğuna da inanıyor demektir. Karar vericiler hangi rakamı doğru kabul edip, politika oluşturacaklardır? Hoca yaşasaydı muhtemelen şöyle sorardı; büyükbaş hayvanımız artıyorsa etimiz niye azalıyor?

Tarım konusunda yazılıp söylenecek çok şey var elbette. Atamalardan tutun, soğan patates depo baskınlarına, ithalat politikalarına, açıklanacağı ileri sürülen Tarımda Milli Birlik Projesine kadar pek çok konu mevcut. Bugünkü yazımıza bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla başladık, izninizle bir başka hikayeyle bitirelim.

Adamın biri "kurban" mevzuunu anlatıyormuş: "çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah'a dua etmiş, "ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim" demiş. Duası kabul olmuş. Hazreti Davut kızının adını Ayşe koymuş, gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş, Hazreti Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, Azrail, gökten bir keçiyle çıkagelmiş, 'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş"!

Dinleyenlerden birisi dayanamamış "yahu bunun neresini düzelteyim; Hazreti Davut değil Hazreti İbrahim; kız değil erkek; Ayşe değil İsmail; Azrail değil Cebrail; keçi değil, koç"!

Kaynak: sgkrehberi.com