Erdoğan: Meclis dışından bir cumhurbaşkanı formülüne kesinlikle karşıyım

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Temmuz 2007 09:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bölücü terör örgütünün Kuzey Irak'taki unsurları konusunda gerekenlerin yapılmaması durumunda, seçim sonrasında sınır ötesi bir operasyonun gündeme gelebileceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, ATV'de yayınlanan ''Seçim Meydanı'' programında Ali Kırca'nın sorularını yanıtladı.

Programda, şu ana kadar 52 ili dolaştığını kaydeden Erdoğan, AK Parti'ye 3 Kasım 2002 seçimleriyle mukayese edilemeyecek kadar bir teveccüh olduğunu söyledi. AK Parti'nin, diğer partiler gibi bölge değil, il mitingleri yaptığını belirten Erdoğan, AK Parti'nin seçimden büyük başarıyla çıkacağını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, seçim sürecinde 4 kilo olmak üzere, seçim öncesiyle birlikte toplam 8 kilo verdiğini ve 98 kilodan 90 kiloya düştüğünü ifade etti.

Erdoğan, sesinin kısılması nedeniyle iğne yapılması gibi herhangi bir önlem alıp almadığı yönündeki bir soru üzerine de iğne yaptırmadığını söyledi. Ses kısıklığını gidermek için bol bol su içtiğini anlatan Erdoğan, çiğ yumurta ile acı olmayan biberin karışımını kullandığını bildirdi. Erdoğan, maydanoz, limon ve sudan oluşan bir karışımı kaynatıp içtiğini de dile getirdi.

''SERT MİZAÇLI BİRİSİ DEĞİLİM''

Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine, seçim meydanlarındaki üsluptan memnun olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

''Ben şahsen rahatsızım. Ama beni buna zorlayan sebep aslında iftiralar. Benim yalana tahammülüm yok. Doğru konuşmadıkları zaman buna tahammülüm yok. Çünkü aldığım terbiye zaten buna müsaade etmiyor. Çünkü Ben aslında sert mizaçlı birisi değilim. Yumuşak mizaçlıyım. Ama yumuşak mizaçlı birisi olmamı da kimsenin istismar etmeye, suiistimal etmeye hakkı yok. İftiralar atacaksın aslı astarı olmayan...

Örneğin, 'AK Parti altın dağıttı', 'AK Parti kömür dağıtıyor.' Bizim toplu konutlar tamamıyla inkar ediliyor.

Sayın Baykal'ın gazetelere verdiği ilanda Türkiye'nin dış borcu 406 milyon dolar deniliyor. Bunu nereden tutarsanız tutun böyle bir rakam yok ortada. Yok böyle bir şey. Biz göreve geldiğimizde kamu borç stokunun GSMH'ye oranı yüzde 78,4'tü. Biliyorsunuz borç, GSMH'ye oranla ölçülür. Şu anda ise kamu borç stoku yüzde 45'tir.

Bunlar özel sektörün borcunu da devletin dış borcu gibi kabul ediyorlar. Halbuki biliyorsunuz özel sektörün borcundan Hazine sorumlu değildir. Ne kefilidir, ne sorumlusudur.

Bizim 2006 yılı sonu itibariyle kamu net borcumuz 186 milyar dolardır. 2007 Mart ayı itibariyle de özel sektörün borcu 126 milyar dolardır. Yani bunların ikisini de toplasan yine o rakam olmuyor. Bizim özel sektörün borcuyla yakından uzaktan alakamız yok.''

''GEMİCİK DEMEMİN SEBEBİ, KOSTER''

''Sayın Baykal son zamanlarda işi iyice çirkin boyutlara getirdi'' diyen Başbakan Erdoğan, oğlu Burak Erdoğan'ın gemi alması ile ilgili eleştirilere tepki gösterdi.

Geminin 16-17 yaşında olduğunu ve 2 milyon 100 bin dolara alındığını kaydeden Erdoğan, 500 bin dolar peşinatla alınan geminin oğlu Burak Erdoğan'ın ortağıyla paylaşarak bu peşinatı ödediğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, gemi alırken oğluna destek verdiğini de dile getirdi.

Erdoğan, alınan gemiye ''gemicik'' demesiyle ilgili soru üzerine de ''Gemicik dememin sebebi koster bu. Koster, bu sektörün içerisinde gemiciktir. 4000 ton civarında. Küçük bir şey'' dedi.

Ticari faaliyetlerine son verdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, buradan gelen imkanı çocukları için kullandığını ifade etti.

''KAÇ KEZ 'MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ ÇIKARDIM' DEDİM''

Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Sayın Baykal'a, yüz yüze bakacağız. Kapıları kapatma diye çağrım oldu. Mesela Cumhurbaşkanlığı olayı ile ilgili daha tablo belli değildi, nasıl bir Meclis olacağı belli değildi. Hemen bir tavır. 'Meclis'in dışından...' Kardeşim dur ya. Niçin kilitliyorsun işi?

Sen bunu böyle söylediğin zaman benim cevabım hazır. Niye? Çünkü ben Meclis'in dışından bir cumhurbaşkanı adayını özellikle 550 milletvekiline saygısızlık olarak görüyorum. Ben, Meclis dışından bir Cumhurbaşkanı formülüne kesinlikle karşıyım. Sayın Baykal'a baksanıza, 'AK Parti'nin bir militanı Çankaya'ya çıkamaz' diyor. Kendi partisinin milletvekilleri için de aynı ifadeyi kullandı daha sonra.

Lügatta 'militan' sözünün ne onlama geldiğini bir öğren ya. Böyle olur mu? Yani bizim milletvekillerimizin hepsi saygın, siyaseti demokratik sistem içerisinde yürüten insanlar. Militarist bir yapının elamanları değil ki.

Sayın Baykal'ın ağzından çıkanı kulağı duymuyor. İyice bu ara dağıttı. Belki önüne kamuoyu araştırmaları geliyor. Bunları görünce dağıtıyor.

Bir defa ben, kaç kez 'Milli görüş gömleğini çıkardım' dedim.

Bu millet reşit olmadı mı? O olgunluğa sahip değil mi? Bırak da bunun kararını millet versin. Sen buna inanmıyorsan, biz de diyoruz ki, millete gidelim. Kararı millet versin o zaman.''

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Başbakan Erdoğan, ''Bir gazeteye verdiğiniz demeçte uzlaşma olabilir dediniz. Bu, Sayın Gül'ün adaylığından vazgeçtiğiniz ve bir başka isim konusunda uzlaşmaya hazır olduğunuz biçiminde yorumlandı. Bunu açar mısınız?'' sorusunu üzerine de ''Asla. O, gazetenin senaryosu. Benim öyle bir beyanım yok. Hala benim bireysel düşüncem Abdullah Bey'dir. Ben hep şunu söyledim. Abdullah Bey'in iradesi benim için önemlidir. Abdullah Bey diyorsa ki, 'Burada farklı bir uygulama getirelim.' Otururuz değerlendiririz. Partimizin karar organlarında bunu konuşuruz, ondan sonra da gerekli adımı atarız'' diye konuştu.

Erdoğan, ''Abdullah Gül çekilirse, 'Ben olmayacağım' derse yeni bir arayışa ve uzlaşma çabalarına mı girersiniz?'' yönündeki soruya da ''Bu tür şeyler ancak o zaman tartışılır'' yanıtını verdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz millete gitmeyi istiyoruz. Bu Parlamento yeterli sayıyı vermezse, mesela biz diyelim ki, 367'nin üstünde bir oyla çıkmazsak burada görünen şey bir defa bu iş tıkanmıştır. Destek denenir, aranır. Destek bulmadığımız takdirde gidilecek yol neresidir? Millettir.

Gazetelere çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı referanduma gidilmesini istemiyor. Gerçi bunu bana daha önce söyledi. Bende tam aksine, böyle bir tıkanıklığın bundan sonraki dönemlerde de geleceğini düşünerek millete gitmenin daha isabetli olacağını düşünüyorum. Çünkü millete gidersek tıkanıklık olmaz. Birinci turda seçilemezse zaten ikinci turda seçiliyor.''

''367 OLMAZSA REFERANDUM YOLU ARANACAK''

367 çoğunluğu bulunamazsa referanduma gitme yolunu arayacaklarını belirten Erdoğan, ''367 bulunamazsa ve cumhurbaşkanı seçilemezse seçimlerin yenilenmesi de söz konusu olabilir'' yönündeki hatırlatma üzerine de şunları söyledi:

''Tabii olabilir. Ama şöyle bir durum var. Şimdi toplantı yeter sayısında bundan öncekinde biliyorsunuz Parlamento'ya gelmediler. Parlamento'ya gelinseydi bu iş biterdi zaten. Şimdi burada aynı yola gidilirse bu iş ciddi manada tıkanır ve dediğiniz tehlike çıkar. Soruyorum, Türkiye Allah aşkına 40 günde bir seçim yenilenmesine tahammül edebilir mi? Meydanların hali ortada. Yeni bir seçimden çıkmışsın bütün bu mali yük, gerek YSK'nın yapacağı hazırlıklar, gerek siyasi partilerin bu noktada yapacağı yatırımlar bu ülke için ciddi bir katma değer kaybı değil mi? Birçok CHP milletvekili aday olamayacaklarını bilselerdi, ben inanıyorum ki ne yapar ne eder içeri girerdi. Ters düşmeyelim yönetimle dediler. Kapılar tutulunca gelmediler.''

SEÇİM SONRASI İTTİFAKLAR

Erdoğan, ''Siz seçimden sonra, ittifaklar arayışında MHP ile mi DTP ile mi müzakere yaparsınız?'' sorusunu da şöyle yanıtladı:

''Bunları konuşmak çok erken ama DTP diye bir parti yok Parlamento'nun içinde. Böyle bir beklenti var. Şunu çok açık, net söyleyeyim. Biz o tür, oradan gelecek olan böyle bir oluşumla ki, bu DTP bir defa PKK'yı arka bahçesi olarak gördükçe, PKK'yı bir terör örgütü olarak ilan etmedikçe bizim DTP ile yapacağımız hiçbir birliktelik olamaz. Kesinlikle. Çünkü bunu açıklayamıyorlar. Açıklayamadıkları gibi 'arka bahçemiz' diyorlar. Savunur halde gözüküyorlar. Bunları görüyoruz.

Yerel yöneticilerinin tutumları zaten bunu çok açık, net ortaya koyuyor. Bu bakımdan böyle bir birlikteliğimizin olması söz konusu olamaz.

Bir defa illegal bir yapı ile müşterekleri devam ettiği sürece AK Parti'nin onlarla böyle bir tutum içerisine girmesi mümkün değil. Terör örgütünü reddetmesi lazım. Buna karşı bir tavır ortaya lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında olmasını ortaya koyması lazım.''

''UÇLARDAN FAYDA YOK''

Erdoğan, yeni oluşacak Meclis'te MHP ve DTP'nin yer almasının gerginliğe yol açmasından endişe ettiğini de söyledi. Erdoğan, ''Ben bu seçimi toplumsal merkezin güçlenmesi için fırsat olarak görüyorum. Uçlardan fayda yok'' diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber