Kurum içi akademik yükselmelerde norm kadro çıkmazı !
Yükseköğretim kurumlarında görev yapmakta olan öğretim elemanlarının kurum içi akademik yükselmeleri "Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik" uyarınca uygulanacak kriterler çerçevesinde darboğaza mı takıldı ?
Bildiğiniz üzere, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca hazırlanan "Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik" 02 Kasım 2018 tarihli ve 30583 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Memurlar.net olarak konu hakkında sık sık yaptığımız haberlerle akademik camiada çiçeği burnunda sayılacak bu yönetmeliğin uygulamaları hakkında dikkat edilecek hususları ve uygulama örneklerini gündeme getirmeye gayret ediyoruz.
Yürürlüğe girmesi ile birlikte altı ayı geride bırakan söz konusu yönetmelik ülkemiz genelindeki tüm yükseköğretim kurumlarında dengeli bir kadro dağılımını hedeflerken, amaca ulaşmada sıkıntı yaratabilecek kök sebeplerden biri olması muhtemel olan kurum içi akademik yükselmelerin bu süreçte seyri ne yönde oldu?
Üniversiteler Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından belirlenen asgari kadro sayılarından yola çıkarak mezkür yönetmeliğin 4 üncü maddesinin 2 nci ya da 4 üncü fıkraları uyarınca birim bazında norm kadro sayılarını lehlerine olacak şekilde norm kadrolarını belirlediler. Belirlenen sayılar dışında kalan kadroları ise ilgili yönetmeliğin 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında belirtilen "Yükseköğretim kurumlarında norm kadroların yeterli olmaması halinde norm dışı kadro talebi, ilgili anabilim/anasanat dalı ve/veya bölüm kurulunun uygun görüşü, ilgili birim ve üniversite yönetim kurulunun gerekçeli kararı ile Yükseköğretim Kuruluna iletilir. Bu talep, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, ileri düzey araştırma ve geliştirme faaliyetleri, doktora programlarından mezun sayısı, üniversitenin eğitim ve öğretim dışında yürüttüğü hizmetler dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından karara bağlanır." hükmü uyarınca norm dışı kadro olarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından talep etmeye başladılar.
Öte yandan yönetmeliğin 5 nci maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan "Öğretim elemanı asgari kadro sayısını aşan bütün atamalarda asgari kadrolar da dahil olmak üzere kadroların en fazla 2/3'ü aynı unvan için kullanılabilir. Bu hesaplamada çıkan sayı küsuratlı ise aşağıya doğru yuvarlama yapılır. Meslek yüksekokullarında bu şart aranmaz." hükmü bölümlerde mevcut unvan dengesinin nasıl yönetileceği hususunda yönetmeliğin tabiri caizse pusulası gibi görev üstlenip norm kadro uygulamalarında büyük bir önem arz etmektedir.
Hal böyle olunca Üniversiteler genelinde mevcut norm kadro hesaplamalarında görevli olduğu birimde norm kadro kapsamında sayılan öğretim elemanın üst bir akademik kadroya atanması hususu; -kadro ilanına başvuran herhangi biri olarak değerlendirilmesi nedeniyle- belki de ilanı muhtemel kadronun yeni durumda norm kadro sayısı üzerinde bir sayıya ulaşacağından (Örneğin, Türkçe Eğitimi Anabilim dalında görev yapmakta olan 3 Doktor Öğretim Üyesi ve 3 Doçent olmak üzere toplamda 6 öğretim üyesi içerisindeki Doktor Öğretim Üyelerinden birinin daha Doçent kadrosuna atanma durumunda birimde 7 nci kadro olarak norm dışı durumuna düşmesi) birimde -NORM DIŞI KADRO- sayılacak ve Yükseköğretim Kurulunun yukarıda belirtilen çoklu değerlendirme ölçütleri (öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, ileri düzey araştırma ve geliştirme faaliyetleri, doktora programlarından mezun sayısı, üniversitenin eğitim ve öğretim dışında yürüttüğü hizmetler) sonucu kadro talebi -OLUMSUZ- olarak karara bağlanabilecektir.
Dahası birçok kurum içi yükselme yoluyla atanacak öğretim elemanları 2/3 kuralına takılmaktadır. (Örneğin Türkçe Eğitimi Anabilim dalında görev yapmakta olan 2 Doktor Öğretim Üyesi ve 4 Doçent olmak üzere toplamda 6 öğretim üyesi içerinde yer alan Doktor öğretim üyesinin birinin daha 2/3 kuralı gereği doçent kadrosuna atanamaması) Bu süreç uzadıkça akademisyenlerin özlük haklarında büyük mağduriyetler yaratacaktır. Üniversiteler bu duruma kendilerince çıkış yolu olarak Meslek Yüksekokullarında 2/3 zorunluluğu olmadığından alakasız programlara sırf akademik yükselme için yetki devri çerçevesinde çoğu zaman hizmet gereklerini de gözetmeksizin öğretim üyesi kadrosu ilanlarını vermeye başlamışlardır.
Diğer taraftan, mezkür yönetmeliğin 6 ncı maddesi uyarınca atanmaları yönünden kapsam dışı bırakılan fakat atandıktan sonra norm kadro hesaplamalarına dahil olan ve şu an gündemi yakinen ilgilendiren -OHAL kapsamındaki atamalar ile 1416 sayılı Kanun uyarınca yapılacak atamalarda- hesaplamaları allak bullak edip biriminde yıllarca emek harcayıp elde ettiği akademik unvanın sonucu olarak kurum içi yükselme bekleyenlerin önüne ansızın bariyer oluşturmaya başlamıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, Yükseköğretim Kurumlarının yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek gibi amaçlarının olduğunu hatırlatılarak bilim dünyasına emek veren ve nitelikli iş gücü oluşmasına aracılık eden öğretim elemanlarımızın kurum içi akademik yükselmelerinde mağduriyete mahal vermemesi için norm kadro yönetmeliğinin gözden geçirilmesinde fayda bulunmaktadır.
Yavuz Selim KAPLAN