İFP'lerde Görevde Yükselmeyle İlgili Yaşanan Problemler

Özelleştirme uygulamaları hızla sürerken, bu uygulama nedeniyle diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilen personelin mali haklarına ve unvanlarına ilişkin problemlerde devam etmektedir. Diğer taraftan, 13 Mart 2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile görevde yükselme niteliğindeki atama tekliflerinin DPB'ce yapılmayacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede, gerek daha önce belirli unvanları kazanmış olup da bu unvan dışındaki kadrolara İFP olarak atanan personelin eski unvanlarına atanabilmeleri hususunun görevde yükselme kapsamına girip girmediği ve gerekse görevde yükselme yönetmeliklerinde yer alan "ilgili kurumda iki yıl çalışmış olma" şartının İFP'ler açısından da aranıp aranmayacağı yönündeki açıklamalarımzı içeren dosyamızı görmek için tıklayın.

İstihdam Fazlası Personel olarak diğer kamu kurumlarına nakledilen personel, sitemizin "Forum" bölümünden görüş alış-verişinde bulunabilirler.

13 mart 2002 tarih ve 24694 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Kanun Çerçevesinde "İstihdam Fazlası Personelin Diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Nakledilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ"in 7 nci maddesinde; ?...İstihdam fazlası personele; öğrenim durumu sebebiyle, bulunduğu kadro/pozisyondan unvan itibariyle yükselme niteliğinde olacak şekilde daha üst kadro/pozisyon teklif edilmez. Şef ve daha üst idari kademelerde bulunan personel için kadro/pozisyon imkanı ve personel ihtiyaçları çerçevesinde öğrenim durumuna uygun kadro/pozisyon teklif edilebilir...? hükmüne yer verilmiştir.

Bu tebliğin yürürlüğe girmesi ile görevde yükselme niteliğinde atama yapılması uygulaması imkansız hale gelmiştir. Bu durumu biraz açıklamak gerekirse şunları söyleyebiliriz. Devlet Personel Başkanlığına istihdam fazlası olarak bankalardan veya diğer kurumlardan gönderilen personelin başka kurumlara yapılan atama tekliflerinde ( DPB atama teklifinde bulunmaktadır. Nihai atamayı kurumlar yapmaktadır.) Kanunlar gereği veya daha önceden ihraz(kazanılan) ettiği unvanlar dikkate alınmamıştır. Bu durumu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Mühendislik fakültesi mezunu olup, mühendis unvanını kazanmış bir kişi Ziraat Bankasında memur unvanında çalışyor iken, bu kişinin İFP olarak Devlet Personel Başkanlığına isminin bildirilmesi halinde bu kişi ancak memur veya memur unvanına eşdeğer unvanlara ataması yapılabilecektir. Bu kişinin mühendis olarak atamasının yapılabilmesi ise mevcut Genel Yönetmelik çerçevesinde görevde yükselme niteliğinde bir atama sayılacağından mümkün değildir.

Sonuçta, 13 Mart 2002 tarihinden sonra yapılan atamalarla bu tarihten önceki atamalarda büyük bir uçurum bulunmaktadır. Bu tarihten önce mühendis unvanını ihraz etmiş bir banka memurunun mühendis unvanı ile atama teklifi yapılabilmesine rağmen bu tarihten sonra Tebliğ gereği bu tür atama tekliflerinin yapılaması imkansız hale gelmiştir. Bu durum eşitlik adına yapılmış olsa da, kendi bünyesinde önemli eşitsizlikler taşımaktadır. Kendisinden bir gün önce atama teklifi mühendis vb. olarak atama teklifi yapılan birisi ile aynı durumda olan ancak, atama teklifi bir gün sonra yapılan arasında büyük bir haksızlık olmuştu.

Diğer taraftan İFP atamaları ile ilgili olarak karşılaşılan bir diğer önemli husus, 4046 sayılı Kanunda yer alan ?durumlarına uygun kadrolara atanırlar? ibaresinin nasıl anlaşılacağı hususudur. Sitemize gelen maillerden, mahkeme kararlarından ve Devlet Personel Başkanlığı Mütalaa Bültenlerinden uygulamada;
- Şube Müdürü ve üstü idari kadrolarda çalışanların ?Araştırmacı? kadrolarına atandıkları, bunlardan özellikle teknik kökenli olanların (mimar, mühendis, şehir plancısı) eğitim düzeyi itibariyle girebilecekleri sınıflardaki kadrolara atandıkları,
-Şef yardımcısı ve diğer alt kadrolarda görev yapanların memur, ambar memuru, veri hazırlama ve kontrol işletmeni... gibi kadrolara atandıkları,
-Amir ve şef unvanı ile görev yapanların ?Şef? ve Şef(Ö)? kadrolarına atandıkları,
-Uzman kadrolarında çalışanların ?Şef? ve ?Uzman(Ö)? kadrolarına atandıkları, görülmektedir.

Özellikle ?Araştırmacı? kadrolarına ataması yapılanların idare mahkemelerinde yoğun şekilde dava açtıkları görülmektedir. Yine, uzmanlardan bir kısmının şef olarak bir kısmının ise uzman olarak atamalarının yapılması, atamalarda büyük haksızlıklara neden olmuştur. Bu durum da yargıya intikal eden konular arasındadır. Bu şekilde yargıya intikal eden davalarda yargı kişiler lehine karar vermektedir.

Sonuç olarak;
a) Söz konusu kurumlarda şef, şube müdürü ve diğer idari kadrolarda çalışmakta iken; öğrenim durumları dikkate alınarak mühendis, mimar, şehir plancısı, matematikçi vb kadrolara atananların, tekrar şef veya şube müdürü gibi kadrolara atanmak istemeleri halinde, görevde yükselme yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince tekrar bir eğitim ve sınava tabi tutulmadan Şef, Şube Müdürü ve diğer idari kadrolara atanmaları mümkündür.

b) Özelleştirilen kurumda Uzman olarak çalışırken, 4046 sayılı Kanunun 25 inci maddesi gereğince ?Uzman(Ö)? kadroları ihdas edilmeden önce diğer kamu kurum ve kuruluşlarına farklı unvanlarla nakledilen personelin, kurumların takdiri ile kendilerine tahsis edilen ?Uzman(Ö)? kadrolarına atanmaları mümkün bulunmamakla birlikte; kurumların kendi kadro cetvellilerinde yer alan Uzman ve bu düzeyde belirledikleri diğer kadrolara atanmaları görevde yükselme eğitim ve sınavına tabi olmaksızın mümkündür.

c) Sitemize sorulan önemli sorulardan birisi de amir ve şef yardımcılarıyla ilgilidir. 3046 sayılı teşkilatlanmayla ilgili Kanunda yer alan hiyerarşik unvanlar arasında amir kadrosu ve şef yardımcısı unvanı bulunmamaktadır. Bu sebepten, Devlet Personel Başkanlığının amir pozisyonunda olanları şef kadrosuna atandığı, şef yardımcılarını da memur unvanlı kadrolara atandığı görülmektedir. Bu şekilde yapılan atamalara dava açılmamasını öneririz. Çünkü, açılan davalarda genellikle yargı kuruluşları idareyi haklı bulmaktadır.

d) İdari kadrolarda görev yapanlardan araştırmacı olarak atamaları yapılanların daha önce ihraz etmiş oldukları müfettiş unvanlı kadrolara atandıkları kurumda geçmeleri mümkün değildir.

İki yıl çalışmış olma sorunu
18.04.1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete'de yaymlanan Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'in 6 ncı maddesinde; ?Devlet memurlarının görevde yükselme mahiyetindeki atamalarının yapılabilmesi için kurumların çıkaracakları görevde yükselme yönetmeliğinde belirtilen süre kadar bulunduğu kurumda veya diğer kurumlarda alt görevlerde çalışmış olmaları şarttır.

Kurumlar atanılacak görevin niteliği itibariyle aranacak hizmet sürelerini, Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendi hükümlerine göre değerlendirecek kendi kurumlarında ve diğer kurumlarda geçen süreleri dikkate alarak belirler. Bu sürelerin en az iki yılının atamanın yapılacağı kurumda geçmiş olması şartı aranır.

Ancak, yeni kurulan kurum ve kuruluşlar ile görevde yükselmeyle ilgili ilanlara başvuru olmaması halinde atamanın yapılacağı kurumda en az iki yıl çalışmış olmak şartı aranmaz? hükmü yer almaktadır. Bu maddede görevde yükselmelerde ?2 yıl? şartının aranacağı belirtilmekle birlikte, kurumsal yönetmeliklerde özelleştirme uygulamaları nedeniyle atananlarda bu şartın aranmayacağına ilişkin hükümler konulmaktadır. Dolayısıyla kurumsal yönetmeliklerde bu tür düzenlemeler yapılmış olması kaydıyla, özelleştirme nedeniyle atamaları yapılanların atandıkları kurumlarda 2 yıl çalışmış olma şartını taşımaları gerekmemektedir.