650 bine yakın Suriyeli çocuk Türk okullarında okuyor
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç: Şu an 650 bine yakın Suriyeli çocuk Türk okullarında okuyor. Bunun az bir kısmı, artık geçici eğitim merkezlerinde. Bir yıl sonra da tamamı Türk okullarında, Türk kardeşleriyle aynı sıraları paylaşacaklar
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Reha Denemeç, "Şu an 650 bine yakın Suriyeli çocuk Türk okullarında okuyor. Bunun az bir kısmı, artık geçici eğitim merkezlerinde. Bir yıl sonra da tamamı Türk okullarında, Türk kardeşleriyle aynı sıraları paylaşacaklar." dedi.
Bakan Yardımcısı Denemeç ve Alman hükümeti temsilcisi Manuel Paulus, Suriyelilerin, yerinden edilmiş kişilerin ve ev sahibi toplulukların dayanıklılıklarının güçlendirilmesini içeren programa yönelik CerModern'de düzenlenen "Qudra Günü" açılışına katıldı.
Türk ve Suriyeli üyeleri ile barış ve kardeşlik türkülerini seslendiren Qudra Kardeşlik Korosu'nun sahne almasıyla başlayan açılışta konuşan Denemeç, Suriye'de 6,5 milyon insanın yerinden edildiğine dikkati çekti. 3,6 milyon kişinin Türkiye'de misafir edildiğini aktaran Denemeç, Suriye'de son 8 yılda yaşananların, dünyadaki en büyük göç hareketlerinden biri olarak adlandırıldığını, Türkiye'nin dünyada en fazla yerinden edilmiş insanı misafir eden ülke konumunda olduğunu vurguladı.
Bu süreçte Suriyeli çocuklar için eğitimin önemine işaret eden Denemeç, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olarak ilk çalışmaların geçici eğitim merkezlerinde başladığını, süreç uzadıkça geçici eğitimlerin kalıcıya dönmesi amacıyla sistemin içerisine alındıklarını anımsattı.
- "Şu an 650 bine yakın Suriyeli çocuk Türk okullarında okuyor"
Bakan Yardımcısı Denemeç, "Şu an 650 bine yakın Suriyeli çocuk Türk okullarında okuyor. Bunun az bir kısmı, artık geçici eğitim merkezlerinde. Bir yıl sonra da tamamı Türk okullarında, Türk kardeşleriyle aynı sıraları paylaşacaklar. Aynı öğretmenlerden ders alacaklar." diye konuştu.
Denemeç, bir toplumun içerisinde yaşayan insanların o topluma entegre olabilmesi için her şeyden önce dil bilmesi gerektiğini belirterek, dil becerisinin gelişmesinde, küçük yaşların çok önemli olduğunu ifade etti.
Qudra Programı'nda daha çok yetişkinlerin dil eğitimi ve bazı becerilerin kazandırılması, toplumu kaynaştırma anlamında çalışmalar yürütüldüğünü söyleyen Denemeç, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak baktığımızda, anaokulundan gelmekte olan çocuklara da ilkokuldaki, ortaokuldaki, lisedeki çocuklarımıza da eğitim sağlamak durumundayız. 500 bine yakın da Türkiye'de doğmuş Suriyeli çocuk var. Onlar da gelecekte bu eğitim imkanlarından faydalanmak durumundalar." dedi.
Göç eden insanların hayatlarını kurtarmak için kaçtığına ve onların hayata kazandırılması açısından eğitimin önemine dikkati çeken Denemeç, Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi kapsamında yaz döneminde okul öncesi Türk ve Suriyeli çocukların kaynaşması ve dil gelişimlerinin sağlanması için 9 haftalık bir eğitim programının düzenleneceğini bildirdi.
- "Bu yükü paylaşmanın bir insanlık vazifesi olduğuna inanıyorum"
Denemeç, Suriyeli öğrencilerin Türkiye'deki okullaşma oranlarının ilkokulda yüzde 90'a ulaştığını belirterek, göçmenler, yerinden edilen insanlar ve kendi ülkesi dışında yaşayan insanlarla ilgili süreçlerin siyaseten istismar edilebildiğini kaydetti. Özellikle Avrupa'da "Yabancılar geldi, sizin elinizden işinizi alacak. Refahınızı düşürüyor" gibi siyasi argümanların kullanıldığını, aşırı milliyetçi partilerin buradan oy kazandığını ve bunun ülkelerde yabancı düşmanlığını artırdığını anlatan Denemeç, "Allah'a şükür Türkiye'de o derece yabancı düşmanlığı yok. Baktığımızda bunu kullanmak isteyenler olsa da toplum pek fazla prim vermiyor bu insanlara. Kardeşçe bir yaşam sürmeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
- "3 milyar avroyu böldüğümüzde günde 58 cent düşüyor"
Denemeç, AB'nin Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı'na (FRIT) yönelik şu bilgileri verdi:
"2016'da başladı, 2017'den itibaren 3 milyar avroluk bir fon akışı oldu. 2019'dan sonra da 3 yıllık dönemde bir 3 milyar avroluk daha fon akışı olacak. Bu büyük bir rakam gibi görünüyor ama işin özüne geldiğimizde şöyle bir gerçekle karşılaşıyoruz; Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan 3,6 milyon insana bu 3 milyar avroyu böldüğümüzde günde 58 cent düşüyor insan başına. Ayda 25 avro, yılda 300 avro. Ama bunun için de biz teşekkür ediyoruz. Ellerinde imkan olduğu halde hiçbir katkı sağlamayan ülkeler de var. Bu anlamda gelen miktar kişi başına bölündüğünde az da olsa bunu etkin, verimli kullandığımızda, doğru yerlere aktardığımızda yine de büyük işler başaracağımıza inanıyorum."
- "Türkiye, mümkün olan en fazla saygıyı hak ediyor"
Alman hükümeti temsilcisi Manuel Paulus da konuşmasında, Türkiye'nin savaş bölgesinin komşu ülkesi olduğunu ve uluslararası hukuktan gelen sorumluluklarını kabul ederek, Türk misafirperverliğiyle Suriyelileri kabul ettiğini dile getirdi.
Paulus, "Türkiye, Türk insanı, devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları mümkün olan en fazla saygıyı hak ediyor. Türkiye, 4 milyona yakın mülteciyi kabul etti. Almanya ve AB olarak bu gayretleri destekliyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu çalışmalarını sadece para değil bilgi, uzmanlık anlamında da desteklediklerinin altını çizen Paulus, Qudra Programı'nın bunun en iyi örneği olduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül ile Qudra Programı Direktörü Dr. Günther Taube arasında 3 yıllık programın devri yapıldı.
- 22 binden fazla kişi eğitim aldı
AB ve Alman hükümeti tarafından finanse edilen "Qudra-Suriye ve Irak krizlerine yanıt olarak Suriyeli mültecilerin, yerinden edilmiş kişilerin ve ev sahibi toplulukların dayanıklılıklarının güçlendirilmesi" programıyla geçici koruma altındaki Suriyelilerin, yerinden edilmiş kişilerin ve ev sahibi ülke vatandaşlarının dayanıklılığının beş modül doğrultusunda güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Arapça "güç, kabiliyet, dayanıklılık" anlamlarına gelen Qudra, 2016'nın Haziran ayından bu yana Ürdün, Lübnan, Türkiye ve Kuzey Irak'ta eş zamanlı uygulanıyor.
Adana, Ankara, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Kilis, Mersin ve Şanlıurfa'daki, halk eğitimi merkezlerinde ve çok amaçlı merkezlerde yürütülen program kapsamında, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı halk eğitimi merkezleri müdürlüklerinde 22 binden fazla Türk ve Suriyeliye başta Türkçe eğitimleri olmak üzere, sahanın ihtiyacına uygun olarak mesleki eğitimler verildi. Programla ayrıca Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis'te 15 okulun rehabilitasyonu yapıldı.
Türkçe eğitimi başta olmak üzere, farklı öğretim metodları, çok kültürlü ortamlarda yönetici olma ve stratejik planlama alanında halk eğitim merkezlerinde görevli 615 öğretmen, usta öğretici ve yöneticiye de eğitim verildi.