ŞÖK kararıyla okullarda özel sınıflar oluşturulabilir mi?
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda hiçbir şekilde özel sınıflar oluşturulmaz.
Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumlan Yönetmeliği Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığının 20.07.2011 tarih ve 577 sayılı 2011/40 nolu Genelgesi, İlköğretim Genel Müdürlüğünün 03.01.2011 tarih ve 021 sayılı yazısı, 18.03.2011 tarih ve 3645 sayılı yazısı ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün 10.12.2012 tarih ve 210394 sayılı yazılarında "öğrenci kayıt işlemleri ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adres bilgileri esas alınarak, e-okul sistemi üzerinden yapılır. Kayıt işlemi sırasında veliden herhangi bir belge talep edilmez. Şubelerin oluşturulmasında öğrencilerin başarı durumlarına göre özel sınıf oluşturulmaması Anayasamız ve İnsan Hakları açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. Kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağı, ilköğretimin kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu ve devlet okullarında parasız olduğu, kayıt kabullerde kesinlikle bağış talep edilmeyeceği, okul aile birlikleri temsilcileri öğrenci velileri ile bağış yapılması amacı ile karşı karşıya getirilmeyeceği" belirtilmektedir.
Öğretmenlerin ve Öğrencilerin şubelerinin belirlenmesinde; önce 1 .sınıf öğretmenlerinin şubesi, daha sonra 1.sınıf öğrencilerinin şubesi velilerin huzurunda kura ile belirlenmesi, ortaokullarda ise 5.sınıfların şubeleri ve velilerin huzurunda kura ile belirlenmesi gerekmektedir.
Öğretmenlerin şubelerinin belirlenmesinin nasıl yapılacağına ilişkin olarak "İlköğretim okullarında sınıflar, öğretmenlere nasıl dağıtılır?" haberimize bakabilirsiniz.
Tüm bu hükümlere rağmen Şube Öğretmenler Kurulu kararınca başarılı öğrencilerin bir sınıfta toplanarak özel sınıflar oluşturulduğuna dair duyumlar gelmektedir.
Hiçbir şekilde okullarda özel sınıflar oluşturulmaz. ŞÖK kararıyla okullarda özel sınıflar oluşturulması için toplanıp karar alanlar anayasal suç işlemektedirler. Şube Öğretmenler Kurulun görevleri arasında öğrencilerin sınıflarının değiştirilmesi şeklinde bir görevleri yoktur. Bu şekilde bir görev olması beklenemez zaten Anayasal suçtur. Öğrencin sınıf değişikliği güvenlik, psikolojik vb nedenlerle rehber öğretmenin tavsiye kararıyla yapılır.
Şöyle ki; MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde "ilköğretim kurumlarında imkan ve fırsat eşitliği sağlanır. İlköğretim kurumlarında karma eğitim yapılır. İlköğretimde öğrenciler, oldukları gibi kabul edilerek değer verilir" hükümleri yer almakta olup, ayrıca "ilköğretim kurumlarında şubelerin oluşturulmasında öğrencilerin başarı durumlarına göre özel sınıf oluşturulma uygulamalarının Anayasa ve insan hakları açısından sakıncalar oluşturduğu", hususları MEB İlköğretim Genel Müdürlüğünün 03/01/2011 tarih ve 200/021 sayılı yazısı ile duyurulmuştur.
Bu nedenle, merkezi sistem sınav sonuçları veya herhangi bir deneme sınav puanı ölçüt alınarak öğrencileri başarılarına göre yukarıdan aşağıya doğru sıralayıp sınıflar oluşturulmamalı, her şubede her başarı düzeyinden öğrencilerin bulunması sağlanmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü 03/01/2011 tarihli, 21 sayılı ve "Dikkat Edilecek Hususlar" konulu yazıları ile Anayasanın 10'uncu maddesindeki "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." Hükümleri nedeniyle okula yeni kazandırılan öğrencilerin yaş ve öğrenim seviyelerine göre uygun sınıflara yerleştirilmeleri istenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğünün 03/01/2011 tarihli, 21 sayılı ve "Dikkat Edilecek Hususlar" konulu yazılarında; "İlköğretim okullarımızın birinci sınıflarına kayıtlar; çocukların Ulusal Adres Veri Tabanındaki adres bilgileri esas alınarak ikametlerine en yakın okula merkezi sistemle yapılmaktadır. Öğrencilerin öğrenim görecekleri şubelere aktarılması ve öğretmenlerinin belirlenmesi ise özel sınıfların oluşturulmamasına dikkat edilerek okul yöneticileri tarafından belirlenmektedir. Ancak 30 Temmuz 2009 tarihli ve 13258 sayılı yazımızda bu tür konulara açıklık getirilmesine rağmen Bakanlığımıza ulaşan iletilerde farklı uygulamaların olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda konunun yeniden değerlendirilmesi amacıyla 30 Temmuz 2009 tarihli ve 13258 sayılı yazının yürürlükten kaldırılarak söz konusu hususlara dikkat edilmesi gerekli görülmüştür.
Anayasanın 10'ncu maddesinde; "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.", 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun 4'üncü maddesinde; "Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.", Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre ise; ilköğretim kurumlarında herkese imkan ve fırsat eşitliği sağlanır. İlköğretim kurumlarında karma eğitim yapılır. İlköğretimde öğrenciler, oldukları gibi kabul edilerek değer verilir hükümleri yer almaktadır.
Şubelerin oluşturulmasında öğrencilerin başarı durumlarına göre özel sınıf oluşturulmaması Anayasamız ve insan hakları açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur.
Diğer taraftan çocuklarımızın eğitim hakkından yoksun kalmamaları için her türlü tedbirler zamanında alınacaktır. Özellikle nüfus cüzdanı olmayan veya gerçek yaşı ile nüfus yaşı farklı olanların nüfus kimliklerinin çıkartılması ve yaş düzeltmelerine ilişkin çalışmalar aralıksız sürdürülecektir. Ayrıca, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36'ncı maddesinde; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır." hükmü de dikkate alınacaktır.
Bilgilerinizi ve yukarıda belirtilen hususlarla birlikte, Anayasanın 10'uncu maddesine ek fıkra; "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz." hükmü doğrultusunda okula yeni kazandırılan öğrencilerin yaş ve öğrenim seviyelerine göre uygun sınıflara yerleştirilmeleri için Yetiştirici Sınıflar Öğretim Programı kapsamında çalışmaların sürdürülmesi hususunda gereğini rica ederim." açıklamasında bulunulmuştur.
İŞTE ŞUBE ÖĞRETMENLER KURULUNUN GÖREVLERİ
Şube öğretmenler kurulu
MADDE 36 - (1) Şube öğretmenler kurulu, ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında aynı şubede ders okutan öğretmenler ile okul rehber öğretmeninden oluşur. Kurula, gerek görülürse veliler ile öğrenciler arasından seçilen temsilciler de çağrılabilir.
(2) Şube öğretmenler kurulu, okul yönetimince yapılacak planlamaya göre birinci dönemin ikinci ayında, ikinci dönemin birinci veya ikinci haftasında ve yıl sonunda okul müdürü ya da görevlendireceği müdür yardımcısı veya şube rehber öğretmeninin başkanlığında toplanır. Ayrıca, gerektiğinde şube rehber öğretmeni veya okul rehber öğretmeninin önerisinin okul yönetimince uygun görülmesi halinde de toplanabilir.
(3) Şube öğretmenler kurulunda; şubedeki öğrencilerin kişilik, beslenme, sağlık, sosyal ilişkilerinin yanı sıra bu Yönetmeliğin 31 inci maddesi hükmü gereğince, başarıları ile ailenin ekonomik durumu değerlendirilerek alınacak önlemler görüşülür ve alınan kararlar, uygulanmak üzere şube öğretmenler kurulu karar defterine yazılır.
Öğrenci başarısının değerlendirilmesi
MADDE 31 - (1) İlkokullarda öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılmaması esastır. Ancak; istenilen yeterlik düzeyine ulaşamamış ilkokul öğrencilerine, velinin yazılı talebi üzerine, ilkokul öğrenimi süresinde bir defaya mahsus olmak üzere sınıf tekrarı yaptırılabilir. Okula hiç devam etmeyen öğrenciler ve ilkokul haftalık ders çizelgesindeki tüm derslerden puanı girilmeyen öğrenciler ile bu Yönetmeliğin 27 nci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen mazeretler dışında okula en az bir dönem devam etmeyen öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılır.
(2) Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında;
a) Öğrenci kendi yaş grubu içinde yetiştirilir ve bir bütün olarak değerlendirilir. Bu eğitim kademesi, öğrencilerin derslerdeki başarısızlığına bakılarak elenecekleri bir dönem değil, öğretim programlarında öngörülen derslerin ve sosyal etkinlik çalışmalarının ortak katkısıyla ilgi ve yeteneği ölçüsünde yetiştirilecekleri bir dönem olarak değerlendirilir.
b) Eğitim ve öğretim yılında özürsüz 20 gün devamsızlık yapanlar ile herhangi bir dersten yıl sonu puanı 45' ten az olan öğrencilerin sınıf geçmesi veya sınıf tekrarına, ikinci dönemin son haftasında şube öğretmenler kurulunda karar verilir. Alınan gerekçeli karar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-5 Ders Yılı Sonu Şube Öğretmenler Kurulu Öğrenci Kişisel Değerlendirme Tutanağına yazılarak e-Okul sisteminin ilgili bölümüne işlenir. Tutanağın bir örneği ders yılı sonu şube öğretmenler kurulu karar dosyasında saklanır. Ayrıca veli de bilgilendirilir. Bu kararda, oyların eşitliği halinde başkanın kullandığı oy yönünde çoğunluk sağlanmış sayılır.
c) Kurul kararıyla sınıf geçen öğrencilerin puanları değiştirilmez. Okul kayıtlarına, "Şube Öğretmenler Kurulu Kararıyla Geçti" veya "Sınıf Tekrarına Karar Verildi" ibaresi yazılır. Bu durum öğrencinin karnesinde de belirtilir.
(3) Kaynaştırma ve özel eğitim sınıflarında eğitimlerine devam eden öğrencilere başarısızlıklarından dolayı sınıf tekrarı yaptırılmaz. Ancak;
a) Velinin yazılı talebi ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Biriminin kararı doğrultusunda, ilkokulda kaynaştırma öğrencilerine bir defaya mahsus olmak üzere sınıf tekrarı yaptırılabilir.
b) Bu öğrencilerin okula devam durumları; ilkokul öğrencileri için bu maddenin birinci fıkrasına, ortaokul ve imam-hatip ortaokulu öğrencileri için ise ikinci fıkrasının (b) bendi hükümlerine göre değerlendirilir.
Ahmet KANDEMİR