Memurun Görev Gereği Aldığı Para, Rüşvet Değil
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yeni Türk Ceza Kanunu'na göre memurun görevi gereği yapması gereken bir işi yapmak için aldığı paranın "rüşvet suçu" değil, ?görevi kötüye kullanma? suçu olduğuna karar verdi... Yeni TCK'daki bu düzenleme, basit rüşvet olarak adlandırılan rüşveti alan memuru, meslekten ihraçtan kurtarırken rüşveti verene de hiçbir ceza verilmemesi sonucunu doğuracak. Detaylar için başlığa tıklayınız.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yeni Türk Ceza Kanunu'na göre memurun görevi gereği yapması gereken bir işi yapmak için aldığı rüşvet, artık rüşvet sayılmadığına karar verdi. Yargıtay'a göre memur ancak normalde yapmaması gereken bir işi yapması karşılığında menfaat sağlarsa rüşvet suçundan ceza alacak. Yeni TCK'daki bu düzenlemelere göre eskiden 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilen basit rüşvet suçuna paraya çevrilerek ertelenebilen ?görevi kötüye kullanma? suçundan ceza verilebilecek.
Tunceli'de tapu dairesine giden vatandaşa bir memur, kendisine 250 YTL vermesi halinde ipotek tesis işlemi karşılığında ödemesi gereken 800 - 1000 YTL harç parasını ödetmeyeceğini söyledi. Vatandaş bu teklifi kabul etti. Ancak daha sonra memurdan şikayetçi oldu. Yapılan yargılama sonunda memura ?rüşvet? suçundan ceza verildi.
Görevi kötüye kullanma
Memurun bu kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanığın görevi gereği yapması gereken işlemi yapması karşılığında vatandaştan para aldığı belirtildi. Eski TCK'da (Türk Ceza Kanunu) bu eylemin ?basit rüşvet suçu? olduğunu belirten Daire yeni TCK'da ise bu eylemin rüşvet sayılmadığına dikkat çekti. Daire, yeni TCK'ya göre bu eylemin rüşvet sayılması için kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için yarar sağlaması gerektiğini belirtti.
Dairenin kararında, yeni TCK'ya göre memurun zaten yapması gereken bir işi yapması için menfaat sağlamasının rüşvet suçuna değil, ?görevi kötüye kullanma? suçuna girdiği belirtilerek sanığa rüşvet suçundan verilen ceza bozuldu.
Basit rüşvete hapis yok
Yeni TCK'da rüşvet suçuna paraya çevirme ve erteleme olanağı olmayan 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilirken görevi kötüye kullanma suçuna ise sadece 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Üstelik bu ceza da paraya çevrilebiliyor ve ertelenebiliyor. Yani basit rüşcetin artık rüşvet sayılmaması bu suçu işleyenleri hapse girmekten kurtarıyor. Ayrıca yüz kızartıcı suç sayılan ?rüşvet? suçundan ceza almayacağı için kamu haklarından yasaklanması da mümkün olmayacak.
Daire kabul etmedi
Daire ayrıca, Yargıtay Başsavcılığının bu suçun 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngören ?irtikap? (hileyle yiyicilik yapmak) suçu oluşturacağına ilişkin görüşüne ise memura para veren vatandaşın ?hukuken meşru zeminde olmadığı? dolayısıyla hileli davranışya kurban gitmiş sayılamayacağı gerekçesiyle katılmadı.
Artık rüşvet değil
Dairenin bu kararına göre, memurun görevi kapsamına giren işi yapması için verilen ve ?basit rüşvet? olarak adlandırılan rüşvet türüne ?rüşvet cezası? verilemeyecek. Örneğin, işlerin hızlı yürümesi için dosya arasında verilen para rüşvet sayılmayacak.
Artık sadece ?nitelikli rüşvet? olarak adlandırılan, yapmaması gereken bir işi yapmak ve yapması gereken bir işi yapmamak için çıkar sağlayan memura rüşvet cezası verilebilecek. Örneğin, bir ihaleyi rüşvet karşılığı birine vermek ya da normalde inşaat ruhsatı verilmeyen bir bölge için ruhsat vermek gibi hallerde rüşvet suçundan işlem yapılacak.
Verene hiç ceza yok
YENİ TCK'daki bu düzenleme, basit rüşvet olarak adlandırılan rüşveti alan memuru, meslekten ihraçtan kurtarırken rüşveti verene de hiçbir ceza verilmemesi sonucunu doğuracak. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Caner Yenidünya da konuya ilişkin yazısında yeni TCK'daki bu düzenlemeyle ?basit rüşvet? veren vatandaş ayağının eksik bırakıldığını belirterek ?Memura menfaat sağlayan ferdin her zaman masum ve suçun mağduru konumunda olduğunu söylemek mümkün değildir. Kanaatimizce basit rüşvet vermenin suç olmaktan çıkarılması, yolsuzlukla mücadelenin vatandaş-kamu görevlisi dengesinde, vatandaş tarafını eksik bırakmaktadır? görüşünü dile getirmişti.